Libyalı kadınlar dijital platformlarda sesleriyle toplumsal değişim yaratıyor
Libyalı kadınlar, dijital platformlarda seslerini yükselterek ayrımcılık ve şiddete karşı mücadele ederken, Nada Madi ve Ghada Al-Kadiki, bu mecraları toplumsal değişim ve farkındalık için güçlendiren öncü isimler olarak öne çıkıyor.
İBTİSAM AXFİR
Bingazi - Teknolojinin toplumsal mücadeleyle kesiştiği bir çağda dijital platformlar artık yalnızca iletişim araçları değil; direniş ve ifade için hayati alanlara dönüştüler. Bu platformlar sayesinde kadınlar, ayrımcılık ve şiddetle mücadele ederken daha özgür ve cesur bir sesle kamusal söylemlere katılma imkânı buluyor. Dijital alanlar, feminist güçlenme ve toplumsal değişim için gerçek arenalar hâline geliyor. Açık ve etkileşimli bu dijital ortamda Libyalı kadınlar, geleneksel medyanın kısıtlamalarından bağımsız biçimde sorunlarını dile getirebilecekleri bir alan buldular. Kimileri kişisel deneyimlerinden yola çıkarak konuşurken, kimileri de tıbbi uzmanlıklarını kadınlar arasında farkındalık yaratmak için kullanıyor. Nada Madi ve Ghada Al-Kadiki’nin hikâyeleri, sessizliğe meydan okuyan ve toplumsal gerçekliği değiştirmeyi amaçlayan içerikleriyle bu dijital direnişin öncü örnekleri olarak öne çıkıyor.
Libya’daki televizyon kanallarına katılma girişimleri başarısız oldu
Sosyal ve feminist konular üzerine içerik üreten Nada Madi, dijital medya dünyasına şöhret ya da eğlence amacıyla değil, yaşadığı acıyla adım attı. En büyük destekçisi olan babasının ölümünün ardından derin bir boşlukla karşı karşıya kalan Nada Madi, bu boşluğu medyada çalışarak doldurmak istedi, ancak Libya’daki televizyon kanallarına katılma girişimleri başarısız oldu. Nada Madi, “Bir dizi reddedilmenin ardından, düşüncelerimi ifade etmek ve özellikle kadın sorunları başta olmak üzere toplumsal meseleleri ele almak için kendi platformumu oluşturmaya karar verdim. Dijital medya herkes için erişilebilir” dedi.
‘Farkındalık kazandırmaya yönelik videolar paylaştım’
Dijital yolculuğuna 2017 yılında Facebook’ta başlayan Nada Madi, ancak babasının ölümünün ardından bir süreliğine bu çalışmalara ara verdi. Daha sonra, babasının kendisinde yankılanmaya devam eden motive edici sözlerinden güç alarak yeniden geri dönen Nada Madi, “Kadınlara farkındalık kazandırmaya, psikolojik ve sosyal destek sağlamaya odaklanan kısa videolar paylaşmaya başladım. Kısa sürede, bu konularla gerçekten ilgilenen bir toplulukla buluştum” diye belirtti.
‘Kadınların yaşadıkları gerçek deneyimler’
Başarısının sırrının dürüstlükte yattığına inanan Nada Madi, kadınların yaşadığı gerçek deneyimleri abartı ya da çarpıtma olmadan aktararak empati ve dayanışma için bir alan yarattı. Nada Madi, “Bir kadın yaşadığı bir deneyimi paylaştığında ya da başka kadınların yaşadığına benzer acılardan söz ettiğinde, bu samimiyet kadınlar arasında güçlü bir bağ oluşturuyor. Dijital medya çağımızın dili hâline geldi; etkisi artık geleneksel medyanın sınırlarını aştı. Çalışmalarımdan para kazanmasam da, etkim birçok Libya kanalından daha güçlü. Mesajlarımın ihtiyaç duyanlara ulaşması benim için yeterli” sözleriyle dikkat çekti.
‘Sesini çıkaramayan kadınlar adına konuşuyorum’
Dijital dünyanın iki ucu keskin bir kılıç olduğunu kaydeden Nada Madi, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu platformlarda kamuoyuna çıkan kadınlar genellikle küçümseyici bakışlar ve sert eleştirilerle karşılaşıyor. Zorbalık sadece çevrimiçi ortamda değil, bazen aile içinde ya da yakın çevrede de başlıyor. Yine de kadınların, takipçilerinden destek ve cesaret bulabildikleri dijital alanların güvenli bir sığınak olabileceğine inanıyorum. Bir kadın kendine ve mesajına inandığında, sesi onu susturmaya yönelik tüm girişimlerden daha güçlü hale geliyor. Her gün kadınlardan şiddet, şantaj ya da ayrımcılıkla ilgili acı dolu hikâyeler içeren mesajlar alıyorum. Libya’da kadınlar, konumları ne olursa olsun hâlâ şiddete maruz kalmaya devam ediyor. Bu konulardan bahsettiğimde, sesini çıkaramayan veya ortaya çıkamayan kadınlar adına konuşuyormuşum gibi hissediyorum.”
Libyalı içerik üreticisi Nada Madi için başarı, şöhret ya da maddi kazançtan ziyade insanların hayatlarında bir fark yaratmakla ilgilidir. Nada Madi, “Bir takipçim videolarımdan birini izledikten sonra davranışlarını veya zihniyetini değiştirdiğini söylediğinde, medyanın gerçek amacına ulaştığımı hissediyorum. Dijital platformlar, karar vericileri etkileyebilecek güçlü bir araç haline geldi. Ücretleri askıya alınan kadın çalışanların maaşlarının ödenmesi konusunda, çevrimiçi kampanyalar bir yanıt alınana kadar konunun gündemde kalmasına yardımcı oldu. Bu deneyimler, dijital alandaki kadın sesinin organize ve amaçlı olduğunda gerçek bir değişim yaratabileceğini kanıtlıyor” şeklinde konuştu.
‘Dijital özgürlüğün sınırları hâlâ toplumsal baskılarla şekilleniyor’
Kalp ve damar cerrahı, aynı zamanda farkındalık alanında sivil toplum aktivisti olan Dr. Ghada Al-Kadiki, dijital platformların Libya’daki kadınlara resmi medyanın kısıtlamalarından uzakta kendilerini özgürce ifade etme imkânı tanıdığını söyledi. Dr. Ghada Al-Kadiki’ye göre bu mecralar, medya tekelini kırarak her kadının kimsenin onayına ihtiyaç duymadan kendi içeriğini oluşturmasına olanak sağladı. Dijital dünyanın her zaman gerçeği tam olarak yansıtmadığına da dikkat çeken Dr. Ghada Al-Kadiki, “Bu platformlarda paylaşılanlar, kadınların perde arkasında yaşadıkları zorlukların tamamını göstermiyor. Birçok kadın, içeriklerini toplumun gelenek ve göreneklerine uyacak şekilde uyarlamak zorunda kalıyor. Dijital özgürlüğün sınırları hâlâ toplumsal baskılarla şekilleniyor” dedi.
Siper zorbalık sorunu
Ghada Al-Kadiki, Libya’daki nüfuzlu kadınların dijital dünyada karşılaştığı en önemli zorluklardan birinin, derin psikolojik yaralar bırakan siber zorbalık olduğunu belirtti. Birçok kadının anlamlı içerikler paylaşsalar bile, taciz edici yorumlar aldıktan sonra çevrimiçi görünmeyi bıraktığını söyleyen Ghada Al-Kadiki, “Toplumsal yargılanma korkusu nedeniyle kadınlar tacizi bildirmiyor. Çünkü polise gitmeleri durumunda kendi davranışlarının sorgulanabileceğini ve tacizin sorumlusu olmakla suçlanabileceklerini düşünüyorlar. Aile desteği kadınların güçlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Örneğin babam her zaman paylaşımlarımı paylaşıyor ve beni destekliyor, bu da bana büyük bir özgüven veriyor. Birçok kadın, tek bir taciz edici yorumdan sonra, çevrelerindekilerin tepkilerinden korktukları için devam etmekten alıkonuluyor. Toplum, dijital alanda kadınlara erkeklerden daha sert davranıyor; onları çevrimiçi varlıkları nedeniyle kınarken, erkeklerin benzer davranışlarını görmezden geliyor” diye kaydetti.
‘Dijital platformlar aynı zamanda bir eylem aracı’
Kadınların, özellikle sağlık, eğitim ve haklar alanlarında dijital platformlar aracılığıyla sorunlarını yeniden tanımlama becerileri hakkında konuşan Ghada Al-Kadiki, "Uzmanlık alanım olan sağlık alanında, ister doğrudan onlarla iletişim kurarak ister dijital platformlar aracılığıyla olsun, kadınlara yönelik farkındalık içerikleri sağlıyorum. Kadınlara özgü, yalnızca kadınların anlayabileceği veya kavrayabileceği sağlık sorunları var. Bu nedenle, günlük hayatta basit görünse de doğru şekilde ele alınmadığında ciddi sağlık riskleri taşıyan bu konuları açıklığa kavuşturmak için Facebook hesabımı kullanıyorum. Benim için dijital platformlar sadece bir ifade aracı değil, aynı zamanda bir eylem aracı. Yapay zeka bazen kadınların imajını çarpıtmak için kullanılıyor ve bu da dijital alanda güvenlik seviyesini düşürüyor” diyerek teknolojiye bilinçli yaklaşılması ve kötüye kullanımından kaçınılması çağrısında bulundu.
Tüm zorluklara rağmen dijital medyanın olumlu bir değişim aracı olabileceğini vurgulayan Ghada Al-Kadiki, kadınların internet üzerinden yürüttüğü ve evlilik için asgari yaş belirlenmesine katkıda bulunan çocuk yaşta evliliğe karşı geniş çaplı bir tartışmayı başlatan kampanyayı örnek gösterdi. Ghada Al-Kadiki, “Yasalar bir gecede değişmeyebilir, ancak dijital ses durgun suları harekete geçirebilir” diyerek dijital platformların toplumsal dönüşümdeki gücüne dikkat çekti.