Libyalı Amna: Sanat dünyaya açılan bir pencere
Yok olmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını yeniden canlandıran Libyalı Amna Al-Zaitri, birçok kadın ve kız çocuğuna da eğitim vererek, sanatın dünyaya açılan bir pencere olduğunun altını çizdi.
![](https://jinhaagency.com/uploads/tr/articles/2025/02/20250203-almadt-mdlt-jpg4365e8-image.jpg)
MONA TOUKA
Libya- Sanat, insanların duygularını ifade etmenin ve yaşadıkları deneyimleri eserleriyle yansıtmanın en güçlü yolu olarak kullanılıyor. Kadınların susturulmaya çalışıldığı ataerkil toplumlarda ise sanat adeta kadıların hem yeteneklerini konuşturduğu hem de isyanlarını dile getirdiği bir alana dönüşüyor.
Libya’da yaşayan El Sanatları Sanatçısı Amna Al-Zaitri, kız çocukları ve kadınların yeteneklerini uygulama ve geliştirme konusunda karşılaştıkları sosyal ve ekonomik zorluklara rağmen, bu koşullara meydan okuyan ilham verici kadınlardan biri.
‘Toplumsal bakış açısını değiştirmeyi başardım’
Güney Libya'da sanatını hayata geçiren Amna Al-Zaitri, toplumun başlangıçta kadınların sanat alanına girmesini reddettiğini belirterek, “Ancak buna rağmen genç kadınları güzel sanatlar alanında eğitmeyi ve engellere rağmen toplumsal bakış açısını değiştirmeyi başardım. Böylece sanat bazı kadınlar için bir gelir kaynağı ve kültürel kimliklerinin bir parçası haline geldi” diye belirtti.
‘Kadın direnişi mirasından ilham aldık’
El sanatları eğitmenliği de yapan Amna Al-Zaitri, “bir tutku” olarak söz ettiği sanatı gelecek nesillere aktarmayı kendine amaç edindiğini belirterek, “Öğretmenler Enstitüsü'ndeki eğitimimden bu yana sanatı çok sevdim ve bu tutkumu yeni nesillere aktarmaya karar verdim. Fezzan (Fizan’da denilen Libya kenti) Naqoush (Tasarım) Atölyesi’ni kurdum. Atölye, yeteneklerin desteklenmesi ve genç kadınların el sanatları ve çizim alanındaki yeteneklerinin öne çıkarılması için bir platform oldu. Ahşap oymacılığı, kil ve seramikten yapılan el sanatları gibi neredeyse yok olmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını yeniden canlandırmaya başladık. Ben hep bu çalışmalarla Fezzan’daki kimliğimizi ifade etmenin yollarını arıyordum. Bu nedenle çizime odaklandım. Büyükannelerimizin yöntemleri gibi güneydeki kadın direnişi mirasından ilham aldık. Dokuma ve dikişte bu sanat eserleri, kültürümüzün ve kimliğimizin estetiğinin bir ifadesidir" şeklinde konuştu.
Zorluklara rağmen başardı
Bu süreçte yaşadığı zorluklara da dikkat çeken Amna Al-Zaitri, “Bazı aileler kızlarının sergilere veya atölyelere katılmasını reddetti. Sanatın bir iş olanağı yaratma ve gelir elde etme aracı olarak önemini fark etmeye başladıklarında ise yaklaşımları değişti. Birçok kız çocuğu ve sanatçı bu çalışmalar sayesinde maddi bağımsızlığını elde etti. Sanat sadece bir hobi değil, aynı zamanda kız çocukların ve kadınların kendilerini ifade etme aracıdır. Kendilerini kanıtlamanın ve istikrarlı bir gelir elde etmenin yolunu çizim ve el işleri yaparak bulan kadınlar var. 2017 yılında atölyelere 50'den fazla kız katıldı ve birçoğu gelir kaynağı yaratmak için yeteneklerini geliştirdi” ifadelerini kullandı.
‘Sanat toplumsal değişim aracı oluyor’
Sanatın toplumsal değişimin bir aracı olabileceğine ve mirasın modern bir şekilde yeniden canlandırılması için bir katalizör olabileceğine inanan Amna Al-Zaitri, "Her toplum kendi kimliğini ifade etmelidir ve bunun en güzel aracı sanattır. Benim mesajım; kadınların kendilerini ifade etmeye devam etmeleri, sanatın onların dünyaya açılan penceresi olmasıdır. Güzel sanatların anlayış kültürünü geliştirecek bir köprü olmasını umuyorum. Şimdi ise Güney Libya'nın diğer şehirlerinde daha fazla sanatsal atölye çalışması başlatmaya hazırlanıyorum” ifadelerinde bulundu.