La Via Campesina Hareketi'nin Sözcüsü: Türkiye'nin çiftçilere saldırısı terördür
200 milyondan fazla insanı temsil eden La Via Campesina Hareketi Sözcüsü Jyoti Fernandes, Rojava ziyaretinde kadın çiftçileri dinledi. Gözlemlerini aktaran Jyoti Fernandes, Türk devletinin kadın çiftçilere yönelik saldırılarının terör olduğunu belirtti.

SORGUL ŞÊXO
Hesekê- Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri yerinde gözlemlemek için dünyanın birçok ülkesinden kadın heyetleri bölgeye gelmeye devam ediyor. Bu heyetlerden biri de La Via Campesina Hareketi oldu.
La Via Campesina, 1993 yılında Belçika'nın Mons kentinde kurulan, en az 81 ülkede 200 milyondan fazla insanı temsil eden uluslararası bir çiftçi hareketi. Britanya'da yaşayan ve La Via Campesina Hareketi Sözcüsü Jyoti Fernandes, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik ziyaretiyle ilgili ajansımıza konuştu.
‘Üreten kadınlara saldırı kabul edilemez’
Geliş amacının Rojava Devrimi’nin öncüsü kadınlarla tanışmak olduğunu kaydeden Jyoti Fernandes, "Bugün Kadın Devrimi'ni kuran kadınlarla tanışmak için buradayım. Aynı zamanda buradaki çiftçilerin durumu ve genel olarak Suriye'deki tarım işçiliğini gözlemliyorum. Ancak Türkiye'nin saldırılarının bölgeye etkisi ve yarattığı baskı da ilgimi çekti. Özellikle süt ve yoğurt fabrikalarında çalışan ve üreten kadınlara, ayrıca tarlasına tohum eken çiftçilere yönelik saldırılar kabul edilemez. Tarım işi tüm dünyada çok zor ama çok önemli bir iş. Nihayetinde yiyecek üretebilmek için kadınlar tarım işlerinde yer alıyor ve tarlalardan iyi bir hasat elde ediyor. Ailelerimiz ve çocuklarımız aç kalmasın diye gıda herkes için çok önemli” diye belirtti.
‘Toplumun temeli hedef alınıyor’
Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını değerlendiren Jyoti Fernandes, bu saldırıların bir bütünen toplumu etkilediğinin altını çizerek, "Türk devleti süt ve yoğurt fabrikalarında çalışan kadınlara yönelik bilinçli saldırılar gerçekleştiriyor. Bu, toplumun temellerini hedef alan ani bir saldırıdır. Yemek sadece vücudumuz için gerekli değildir, tarıma dayalı bir kültürdür. Kadınlar ekinlere nasıl bakacaklarını ve nasıl tohum ekeceklerini biliyorlar. Dolayısıyla tarıma yönelik bir saldırı, kadına yönelik bir saldırıdır” şeklinde konuştu.
Bir yandan iklim değişikliği bir yandan saldırılar
Bir yandan iklim değişikliğinin yaşandığını öte yandan saldırıların olduğunu dile getiren Jyoti Fernandes, "Hepimiz iklim değişikliği yüzyılında yaşıyoruz. Mevsimler değişiyor, sıcaklıklar artıyor ve tüm dünyada su kıtlığı yaşanıyor. Tarım ürünleri ticareti küresel pazarda da zorlaştı. Bu kadar zorluğa rağmen çok büyük riskler taşıyan bir saldırı da var, bu benim için şaşırtıcı bir şey. Mesela kadınların farklı türde yoğurt ve peynir yaptığı fabrikaya gittik. Bu fabrikanın kendisi de hava saldırısının hedefi oldu. Dolayısıyla orada çalışan kadınlar maddi ve manevi zararlar nedeniyle işlerini bırakmak zorunda kaldılar. Ayrıca meydana gelen katliamlar ve insanların öldürülmesi nedeniyle psikolojik zararlar da ortaya çıkıyor" sözlerine dikkat çekti.
‘Çiftçilere yönelik bu saldırıları duyurmamız gerekiyor’
Tarlaları yanan çiftçilerle görüştüğünü aktaran Jyoti Fernandes, sözlerine şöyle devam etti: "Tarlaları yanan çiftçilerle konuştuk. Bu kadınların dronlarla takip edildiğini fark ettik. Bana göre bu, herkesin sosyal yaşamının temelini oluşturan insanlara yönelik terördür ve bunu kabul edemeyiz. Burada ve Suriye'de çiftçilere yönelik bu saldırıları duyurmamız gerekiyor. Bu aynı zamanda Kürdistan Özgürlük Hareketi'ne ve bu bölgede çalışan kadınlara yönelik doğrudan bir saldırıdır. Buradaki kadınlar sadece kadının özgürleşmesi için çalışmıyorlar, aynı zamanda savaşa karşı da büyük bir mücadele veriyorlar. Kadınlar halkın ihtiyacı olan gıdayı elde etmek için önemli bir çalışma yürütüyor ve bu çalışmanın temelini oluşturuyorlar. Yaşanan saldırıların doğrudan sivil insanlara yönelik olduğunu dünyaya anlatmamız gerekiyor."
Jyoti Fernandes, demokratik, ekolojik ve özgür bir toplum için mücadele ettiğini belirterek, "Bu topluma destek vermeliyiz ve aynı zamanda uluslararası güçlere de Türkiye'nin bölgeye yönelik saldırılarını durdurmasını istemeliyiz. Gıda güvenliği için tarım kuruluşlarında çalışıyorum. Dünyanın her yerindeki çiftçilerin deneyimlediklerini temsil ediyor ve paylaşıyoruz. Bana göre uluslararası kurumlarda yer alan herkesin kendi hükümetleriyle ve özellikle Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileriyle konuşmaya çalışması gerekiyor. Burada yaşananları, tanık olduklarımızı, masum çiftçilerin nasıl saldırıya uğradığını paylaşmaya çalışmalıyız. Önemli olan bu saldırıları durduracak böyle bir desteği oluşturmamızdır" diye kaydetti.
‘Buradaki mücadeleyi duyurmalıyız’
Gıda sektöründe çalışan çiftçileri ve kadınları kahraman olarak gördüğünü söyleyen Jyoti Fernandes, "Kadınlar hem tarlalarda çalışıyor hem de inşa süreçlerinde yer alıyorlar. Ayrıca hayati önem taşıyan su ve elektrik kaynaklarını da korumak zorunda kalıyorlar. Bu benim için büyük bir ilham kaynağı. Bu mücadeleyi tüm dünya görmelidir. Bu mücadeleyi dış dünyaya duyurmamız gerekiyor" çağrısında bulundu.