Kuzey ve Doğu Suriye’de Kadın Devrimi: Mücadele mirasını büyütüyoruz
Dünya kadınlarına öncülük eden Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Devrimi’nin kadın mücadele mirasının devamı olduğunu söyleyen Felek Yusif, bu mirası kadınlar olarak daha da güçlendirerek büyüttüklerini vurguladı.
BERÇEM CÛDÎ
Kobanê- Tarih boyunca binlerce yıllık esaret karşısında gücünü ve inancını İştar ve İnana'dan alan kadınlar, tüm tarihsel süreçlerde boyun eğmemiş ve mücadele etmiştir. Mezopotamya'da, Ortadoğu'da ve dünyada kadınlar her fırsatta özgürlüklerinden, haklarından ve varoluşlarından bahsettiler. Ancak 21. yüzyılda kadınlar özgürlüğü ve köleliği her zamankinden daha fazla gündeme getiriyor. Kadın özgürlüğü sorununa somut olarak dikkat çeken ve bu soruna çözüm önerileri sunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ‘Jin jiyan azadi’ felsefesinin yaygınlaşmasıyla birlikte kadın mücadelesi yeni bir aşamaya girdi. Abdullah Öcalan, Jineoloji’yi, kadın kurtuluş ideolojisini ve kadınlara yönelik onlarca farklı fikri sundu. Dünya kadınlarına öncülük eden Kürt kadınları, Abdullah Öcalan'ın kadın özgürlüğü fikrini pratikte hayata geçirerek, 19 Temmuz 2012'de Rojava Kürdistan'da Kadın Devrimi’ni gerçekleştirdi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de Rojava Kadın Devrimi ile kadınlar, Özerk Yönetim’de siyasetten hukuka, ekonomiden eğitime, kültürden öz savunmaya, diplomasiden yöneticiliğe kadar birçok alanda varlıklarını gösterdi. Bu model dünya kadınların da ilgisini çekti. Kürt kadınları, dünya kadınlarına birçok alanda deneyimlerini aktaracakları buluşmalar gerçekleştirdi.
19 Temmuz Devrimi kadınlar için yeni bir yaşam modeli yarattığından bu devrim kadınların en önemli tarihi başarısı olarak kabul edilmektedir. Kuşkusuz kadınların mücadelesi devrimle sınırlı kalmadı, kadınlar her geçen gün daha büyük başarılara imza attı. Başlangıçta kadınlar devrim içindeki mücadelelerini ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesine göre inşa etti. Öte yandan tüm birimlerde, sivil toplum kuruluşlarında, siyasi partilerde ve öz savunma güçlerinde eşbaşkanlık modeli esas alındı. Hukuk alanında Kadın Yasaları ve Kadın Adalet Meclisleri kuruldu. Kadınların yüzde 50'sini temsil ettiği kamu kurumlarının yanı sıra Kongra Star, Kadın Evleri, Kadın Savunma Birlikleri (YPJ), Kadın İç Güvenlik Güçleri, Genç Kadınlar Birliği, Suriye Kadın Meclisi Hîlala Zerin Hareketi, ögün eğitim akademileri, Zenûbya Kadın Topluluğu, kadın radyo ve televizyonları gibi özerk kadın örgütleri de bulunuyor.
Fırat Kantonu Bölge Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Felek Yusif, 8 Mart vesilesiyle Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın örgütlülüğünü ajansımıza değerlendirdi.
İlk andan itibaren kadınlar öncü oldu
19 Temmuz Devrimi’nin bir gecede gerçekleşmediğini belirten Felek Yusif, “Sakine, Bêrîtan, Zilan, Şilan gibi kadınlar biz kadınlar için uzun soluklu bir mücadele yürüterek kadın ordusunun inşasına öncülük ettiler. Kadınların direniş mirası aynı zamanda eğitim ve örgütlenmemizin temelini oluşturdu. Rojava Devrimi başladığında Kadın Devrimi denildi. Başlangıçta kadınlar ön plandaydı ve daha sonra her alanda önemli rol oynayabilir hale geldiler. Sonrasında çetelerin Rojava kantonlarına yönelik saldırıları sürecinde ve özellikle DAİŞ çetelerinin saldırılarında YPJ savaşçıları ve komutanları öncülüğünde büyük bir direniş sergilendi. DAİŞ kadınlar öncülüğünde yenilgiye uğratıldı. Kadınların elde ettiği bu başarılar serisiyle kadınlar, kadın devriminin içeriğini doldurmuş ve bunu toplumda kabul ettirmişlerdir. Devrimimiz Rojava Kürdistan'la sınırlı kalmadı, Kuzey ve Doğu Suriye'nin özgürleştirilmesiyle birlikte giderek genişledi. Bu nedenle Kuzey ve Doğu Suriye devrimi bu bölgede yaşayan tüm kesimleri kucaklayan bir devrimdir. Bu nedenle Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşanan devrim çağımızda eşi benzeri olmayan bir devrimdir” dedi.
‘Kadınların büyük bir mücadele mirası var’
Rojava Kürdistan devrimiyle kadınların elde ettiği başarılara dikkat çeken Felek Yusif, sözlerine şöyle devam etti: "Kadınların büyük bir mücadele mirası var, Kuzey ve Doğu Suriye kadınlarının kazandığı başarılar, kadınların mirasını daha da güçlendirip büyütüyor. Demokratik Ulus sisteminin bir ürünü olan eşbaşkanlık sistemi tüm bölgelerimizde başarıyla uygulanmaktadır. Bu yöntem hem cinsiyetler arasında dengeyi sağlıyor hem de demokratik ve ekolojik bir sistemin inşasının önünü açıyor. Kurulan kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra kadınların bağımsızlığı için de kurumlar açıldı ve artık kadın örgütünün bünyesinde her alanda kadınlarla doğrudan ilgilenen onlarca kurum var. Kadınların başarılarından bahsetmek, kadını ve toplumu geri kalmışlıktan tamamen kurtardığımız anlamına gelmiyor. Devrimin 12’nci yılında, istediğimiz sistemin inşasına temel olacak tarihi ve önemli adımlar atıldı. Eğer halkın demokratik sistemi bu seviyeye ulaştıysa bunun kadınların önderliği ve mücadelesi sayesinde olduğunu söyleyebilirim. Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz ki, dünya kadınları verdikleri mücadeleyle hayatın bazı yönlerinde nasıl değişiklikler yaratabildilerse, Kuzey ve Doğu Suriye kadınları da aynı adımı atarak kadın mücadele tarihine başarılarıyla damgasını vurdu.”
Yarın: Kuzey ve Doğu Suriye'de 'Kadın Devrimi': Kazanımlarımızı savunuyoruz.