‘Kuşatmanın devam etmesi insani felakete yol açabilir’

Şam hükümetinin kasıtlı olarak kış mevsiminde kuşatmayı sıkılaştırdığı Şehba’da, kamplarda kalan Efrinli göçmenlerin koşulları daha da zorlaştı. Kuşatmanın devam etmesinin insani felakete yol açabileceği uyarısı yapıldı.

FİDAN ABDULLAH

Şehba- Şam Hükümeti 4. Tümeninin, 20 Kasım'dan bu yana Şehba Kantonuna ve Efrinli göçmenlere yönelik hak ihlalleri arttı. Şehba’da kuşatma altında kış mevsimine uygun olmayan çadırlarda yaşayan binlerce göçmen, temel yaşam malzemelerine erişemiyor. Mazot ambargosu nedeniyle elektrik jeneratörleri çalıştırılamazken, fırın, belediye, sağlık merkezleri, okullar başta olmak üzere birçok alanda hizmet verilemiyor.

‘Kuşatma kış mevsiminde kasıtlı olarak sıkılaştırdı’

Efrin-Şahba Kantonu Meclisi Eşbaşkanı Malik Al-Hüseyin, Şam hükümetinin Şahba Kantonu’na yönelik 6 yıldır devam eden sistematik kuşatmasını değerlendirdi. Şam hükümetinin her yıl kış mevsiminin başlamasıyla birlikte Şahba Bölgesi ile Şêx Maqsûd, Eşrefiye mahallelerindeki kuşatmayı kasıtlı bir şekilde sıkılaştırdığına dikkat çekti.

‘Kuşatma devam ederse insani felakete yol açacak’

Şam hükümetinin kuşatma politikalarının amacının Şehba bölgesindeki dirençli insanları göç ettirmek olarak değerlendiren Malik Al-Hüseyin, şunları ifade etti:

“Yıllardır Türk devleti ile iş birliği yapan Şam hükümeti, Demokratik Ulus Sistemini engellemeye yönelik planları hayata geçiriyor. Demokratik Özerk Yönetimi de zor durumda bırakan uygulamalardır. İlgili taraflar kuşatmanın kaldırılması için Şam hükümetine baskı yapmalıdır. Şehba’da yaşayan Efrinli ve farklı yerlerden gelen göçmenlerin özellikle son günlerde koşulları daha zorlaştı. Hastaneler artık acil durumlar dışında hizmet veremiyor. Eğitim-öğretim sistemi de birçok zorlukla karşı karşıya. Kuşatma devam ederse insani bir felakete yol açacak.”

‘Kızım ilaç bulunamadığı için tedavi edilmedi’

Şehba’nın Sardam Kampı’nda yaşayan Efrinli göçmenlerden Mezgin Nabu, 4 yaşındaki kızının tedavisinin ilaç bulunamadığı için yapılmadığını söyledi. Bu nedenle kızının 2 Aralık'ta hayatını kaybettiğini anlatan Mezgin Nabu, şunları aktardı:

“Bölgede uygulanan kuşatma sonrasında elektrikler kesildi. Kızımın ölümünden Şam hükümeti sorumludur. Her anne, çocuklarının güvenliği konusunda hassastır. Kızım hasta değildi ancak son zamanlarda bazı sorunlarla karşı karşıya kaldı. Yakıt sıkıntısı nedeniyle kızıma sıcak bir ortam sağlayamadım ve ilaçlarını temin edemedim. Sağlıklı bir tedavi süreci yaşayamadığı için vücudundaki enfeksiyon arttı ve bu da onun hayatına mal oldu.”

‘Amaçları bizi buradan da göç ettirmek’

Türk devletinin saldırılarına işaret eden Mezgin Nabu, “Türk devleti ve paralı askerleri topraklarımızı işgal etmeseydi, bizler de göçe maruz kalmasaydık şimdi bu koşullarda yaşamayacaktık. Şam hükümetinin kuşatması ile karşı karşıyayız ve amaçları da biz Efrinlileri buradan da göç ettirmekt” diye konuştu.

‘6 yıldır kamp koşullarında acı çekiyoruz’

Türk devleti ve çetelerinin Efrin’i işgalinin ardından topraklarından göç etmek zorunda kaldıklarını anlatan kadınlardan Fatima Muhammed de “6 yıldır kamp koşullarında acı çekiyoruz ve her geçen gün durumumuz kötüleşiyor” dedi. Şam hükümetinin yakıt, gıda, ilaç ambargosunun koşullarını daha da zorlaştırdığını dile getiren Fatima Muhammed, “Kış aylarına girdik ve havalar oldukça soğuk. Kış şartlarında yaşadığımız çadırlarda zorlanıyoruz” diye kaydetti.

Topraklarımızda onurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz’

Tek isteklerinin Efrin’in özgürleştirilmesi ve topraklarına geri dönmeleri olduğunu vurgulayan Fatima Muhammed, “Topraklarımıza huzur ve güvenliği getirmek istiyoruz, topraklarımızda onurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz. O yüzden kuşatmaya karşı, metanetli olup büyük bir direniş gösteriyoruz” dedi.