Kurultaya katılan kadınlar: Ortak savunma hattına ihtiyaç var

Şengal’in Til İzir ilçesinde dün gerçekleştirilen Êzidî ve Arap Kadınları Kurultayı’na katılan kadınlar, mücadele vurgusu yaparken, ortak savunma hattına da ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Kadınlar ayrıca, Şengalli kadınların soykırımlara karşı kendi kimlikleri ile varolma mücadelesinin dünyaya örnek teşkil ettiğini söyledi.

SİTÎ ROZ

Şengal - Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) öncülüğünde “Êzidî ve Arap Kadınları Kurultayı” Bağdat ve Kerkük’ten de çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve aktivistin katılımı ile dün Şengal’in Til İzir ilçesinde gerçekleştirildi. “Kadınların Birliği ve Mücadelesi Kadını Korumanın Teminatıdır” sloganı ile yapılan kurultaya katılan kadınlar ajansımıza duygu ve düşüncelerini aktardı.

“Esaretten kurtarılan kadınların geleceği tartışıldı”

Bağdat’tan kurultaya katılan sivil aktivist Şemsa Necar şu ifadelerde bulundu: “Çok önemli bir kurultay oldu. Özellikle DAİŞ’in esaretinden kurtarılan kadınların geleceğinin tartışılması önemliydi. Elbette yaşanmışlıklarda paylaşıldı ve tartışıldı. Unutmamak gerekiyor ki, Êzidî kadınların yaşadıkları normal algılanabilecek şeyler değildi ve asla azımsanmayacak derecede ağırdı. Kurultayın atmosferi yer yer acı yüklüydü. Kadınların acılarını görmek ve o acılara derman olabilmek hepimizin görevidir. Êzidî kadınlara yönelik olarak hala çok duygusal bir yaklaşım var, elbette yaşanmışlıkların da getirdiği bir duygudur, ancak artık acımaktan ziyade yapıcı pratiklerle yaklaşmak gerekiyor ve bu yönlü adımlar atmak gerekiyor.”

“Kadınların savunma gücü tanınmalı”

Halen IŞİD’in gerçekleştirdiği soykırım sırasında kaçırılan Êzidî kadınların tamamının evlerine, yuvalarına dönemediğini kaydeden Şemsa Necar, konuyla ilgili acilen çalışma yürütülmesi gerektiğini söyledi. Şemsa Necar, halen uluslararası örgütlerin ve uluslararası camianın Êzidî kadınların kurtarılması için ciddi ve göz önünde olan bir adım atmadıklarına dikkat çekti. Kadınlar açısından öz savunmanın önemine dikkat çeken Şemsa Necar, “Kendini savunma meşru bir haktır. Erkek karşısında ve erkek egemen zihniyet karşısında kadınlar kendilerini savunabilmelidir ve burada oluşturulan kadın savunması da tanınmalıdır” dedi. Êzidî kadınların oluşturduğu savunma gücünün uluslararası güçler tarafından tanınması, desteklenmesi gerektiğini söyleyen Şemsa Necar, “Kadınları ortak bir savunma hattına da ihtiyaçları var. Ortak mücadele kendisiyle birlikte bunu da getirecektir” diye konuştu.

“Ferman görüntüleri halen çok canlı”

Aktivist Bidur Elcerah ise Şengal’e ilk kez geldiğini ve Şengal’de Êzidî kadınların yaşadıklarından dolayı burada yaşadığı duygularını tarif etmekte zorlandığını söylerken, “Şahsım adına geldim ve şahsım adına diyebilirim ki ilk gelişimde bu kadar etkilenebileceğimi düşünemiyordum. Ferman görüntüleri halen çok canlı bir şekilde insanın yüzüne vuruyor. Fermanın yaşandığı günlerde gelmek istiyordum, fakat bu kurultay gelmem için vesile oldu. Böylesi bir çalışma için gelmeyi bile önemli buluyorum. Burada kadınların yaşadıkları acıları yerinde görmek ama yanı sıra mücadelelerini de yükselttikleri yeri de yerinde görmek kadın mücadele azmini tetikliyor. İnanç fark etmeksizin kadının kimliği ile ortak mücadele önemli, çünkü biz kadınların acılarının dili ve inancı yoktur” şeklinde konuştu.

“Topraklarımızı korumalıyız ve savunmalıyız”

IŞİD’in Hasekê’de gerçekleştirdiği saldırı ile tekrar canlanmak için bir nefes borusu açmaya çalıştığını söyleyen Bidur Elcerah, sözlerine şöyle devam etti: “Hasekê’de DAİŞ hapishanesine yapılan saldırı çok büyük bir saldırıydı ve püskürtüldü. Sadece Suriye’yi Irak’a değil tüm Ortadoğu’yu etkileyecek bir saldırıydı, bunun önüne geçen başta kadınlar olmak üzere herkesi kutluyorum. Uluslararası güçlerin başta ABD olmak üzere bölgedeki demografya değişimini tetiklemeye çalıştığını da gözden kaçırmamak gerekiyor. Tüm bu saldırılarda topraklarımızı korumak ve sahiplenmek gerek.”

Şengalli kadınların soykırımlara karşı kendi kimlikleri ile varolma mücadelesinin dünyaya örnek teşkil ettiğini söyleyen Bidur Elcerah, bu direniş ve mücadeleyi Iraklı kadınların dünyaya ortak yansıtma iradesi göstereceklerini aktardı.