“Kürt halkı ve kadınlar dün baş eğmedi bugün de eğmez”
DAKAP öncülüğünde Semra Güzel’in tutuklanmasına dönük yapılan açıklamada konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Kürt halkı ve kadınlar dün baş eğmedi bugün de eğmez. And olsun ki bu iktidara hesap soracağız” dedi.

Diyarbakır - Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in tutuklanması protesto edildi. Kayapınar ilçesinde bulunan Rojava Parkı’nda gerçekleştirilen açıklamaya HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Açar Başaran ve HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, DAKAP üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı. Basın metnini kitle adına DAKAP Sözcüsü Kıymet Yıldız okudu.
“Semra Güzel’in özgürlüğü gasp edildi”
Kumpasla Semra Güzel’in özgürlüğünün gasp edildiğini belirten Kıymet Yıldız, iktidarın her defasında yeni bir saldırı ile yaşanan krizin üstünü örtmek istediğini belirtti. Bu politikaların amacına ulaşamayacağına dikkat çeken Kıymet Yıldız, “Her türlü yolsuzluğa, hırsızlığa bulaşmış kişiler bu ülkede elini kolunu sallayarak suç işlemeye devam ederken Semra vekilimizi hedef gösterenler Kürt meselesinin çözümsüzlüğünde ısrar etmektedir. Kürt halkının, kadınların yaşadığı ortak acıyı yok saymaktır. Semra Güzel hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmış, yandaş medya tarafından yalan haberlerle kadınlara olan düşmanlıklarını bir kez vurgulamışlardır. Bu Kadın iradesine saldırı olduğu gibi siyasette kadın görmeye tahammül edememektir” ifadelerinde bulundu.
“Kürt kadınlarına işkence ve kötü muamele söz konusu”
Semra Güzel’in hastaneye ve adliyeye götürülme aşamasında polisin işkence, kötü muamele ve hakaretlerine maruz kaldığını hatırlatan Kıymet Yıldız sözlerine şöyle devam etti: “Kadın siyasetçilere ve özellikle Kürt kadın aktivistlere yönelik baskı ve yıldırma politikasının süreklileştiği aşikardır. Kuşkusuz bu yöntem kamusal, siyasal ve bireysel her alanda; kadınlara, kadın mücadelesine, demokrasiye ve insan haklarına yönelik baskının yansıması olarak, kadın mücadelesine de darbe vurulmak ve sindirilmek istenmektedir. Geçmişten günümüze kadar ısrarla erkek egemen sisteme karşı mücadele yürüten tüm kadınlara; özellikle Kürt kadınlara yönelik kamu otoriteleri tarafından ciddi bir baskı, işkence ve kötü muamele söz konusudur.
“Biz kadınlar yılmayacağız”
Sistematikleşen kadın düşmanlığı tahakkümünü; Semra Güzel’e yapılan muameleden, Aysel Tuğluk, Sevil Rojbin Çetin, Ayşe Gökhan, Leyla Güven, çalışma yürüten birçok kadın ve yerine kayyum atanan seçilmiş belediye eş başkanlarından tanıyoruz. Semra Güzel’e karşı işlenen suçların Diyarbakır halkı başta olmak üzere, kadın iradesine yönelik bir saldırıdır. Her defasında kadın düşmanlığını tescilleyen erkek iktidar şunu çok iyi bilsin ki biz kadınlar yılmayacağız. Semra Güzel halkın, kadınların iradesidir!”
“Kürtleri yok sayan bir iktidar ile karşı karşıyayız”
Ardından konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, AKP-MHP ittifakının Kürt ve kadın düşmanlığı üzerinden kendi iktidarını uzatmaya çalıştığını ifade etti. Ayşe Acar Başaran, “2015 yılından bu yana Kürt sorununda demokratik çözüm yol ve yöntemlerden vazgeçilmiş ve tekrar tekrar denenmiş tarihsel olarak başarısızlık İle sonuçlanmış inkar, imha ve asimilasyon politikaları ile Kürt halkına boyun eğdirilmeye çalışılıyor. Belediyelere atanan kayyumlarla, siyasetçilerin tutuklanmasıyla, kentlerin yakılıp yıkılmasına kadar Kürtleri yok sayan bir iktidar ile karşı karşıyayız. O süreçten bu güne belediyelerimize iki defa kayyım atandı. Bu kentte birçok vekilimizin dokunulmazlığı kaldırıldı. Musa Farisoğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ve daha sonra Semra Güzel’in vekilliğin düşürülmesi tüm bu politikalardan bağımsız ele alınamaz” dedi.
“Enselenmesi gereken biri varsa o da sensin”
Semra Güzel’e karşı başlatılan linç kampanyası ile toplumda bir algı yaratılmaya çalışıldığını sözlerine ekleyen Ayşe Acar Başaran, “Başlatılan linç kampanyasının aktörleri aynıydı. Yandaş basın ve suç işleri bakanı. Bu hırsızlık, yolsuzluk yapanlar, kadın katilleri, katillerin suç işleri bakanı ile bir fotoğrafları var. Sedat Peker’in ağzına sakız olmuş bir suç işleri bakanından bahsediyoruz, kendisi her türlü suça batmış. Pul pul dökülen iktidar bizi yargılamaya çalışıyor, ancak başaramayacaksınız. Ancak bakıyoruz suç işleri bakanının yüzü de kızarmıyor, partimizi hedef almaya devam ediyor. Bir aynaya bak. Suçlu, suç örgütü, çürümüşlük arıyorsan aynaya bak. Enselenmesi gereken biri varsa o da sensin suç işleri bakanı” diye konuştu.
“Kapımızı çalanlara bu fotoğrafları gösterelim”
“Semra Güzel’in başını eğmeye çalıştılar ancak başaramadılar” diyen Ayşe Acar Başaran, “Semra arkadaşımız utanılacak bir şey yapmadı. Kürt düşmanlığının binlerce fotoğrafını sıralayabiliriz. Örneğin geçen gün bir babanın eline torba içerisinde oğlunun kemikleri verildi. Belediyeye atanan kayyumlar, kadın mücadelesi yürüten Ayşe Gökkan’a 30 yıl ceza verilmesi, Aysel Tuğluk’un tahliye edilmemesi.. Kürt düşmanlığımım fotoğrafıdır. Halkımıza sesleniyorum bu fotoğrafları unutmayalım. Kapımızı çalanlara bu fotoğrafları gösterelim" şeklinde konuştu.
“Semra bu halkın iradesidir”
Devranın böyle dönmeyeceğini söyleyen Ayşe Acar Başaran, son olarak şunları söyledi: “Zulümle abad olunmadı. Kürt halkı ve kadınlar dün baş eğmedi bugün de eğmez. And olsun ki bu iktidara hesap soracağız. İktidar mutlaka ama mutlaka hesap verecektir. Bu utanç Türkiye demokrasisinin utancıdır. Tepki göstermeyenler de bu utancın bir parçasıdır. Semra hala parlamentoda bir vekildir ve bu fotoğrafa ses çıkarmayan Meclis'in utancıdır. Arkadaşımız görevinin başına dönecektir. Semra Güzel’in dediği gibi ‘baş eğmeye çalıştılar, eğmedim’ diyoruz. Semra bu halkın iradesidir.”
Açıklama, “Jin jiyan azadî”, “Semra Güzel irademizdir”, “Semra Güzel vîna gele” sloganları ve alkışlarla son buldu.