Tecrite karşı Amed ve Van’da yürüyüş yapılacak

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik sistematik ağırlaştırılmış tecride ilişkin olağanüstü toplanan DTK, TJA, DBP, HDP, MED TUHAD-FED, ÖHD ve Barış Anneleri, Amed ve Van’da kitlesel yürüyüş kararı aldı.

Haber Merkezi - Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Barış Anneleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki sistematik tecride ilişkin Amed’de toplandı.

Toplantı sonunda basına açıklama yapıldı. Toplantıda konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Asrın Hukuk Bürosu’nun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın durumuna ilişkin açıklamaları üzerine toplandıklarını ve tecrit politikasına karşı nasıl bir yol ve yöntem izleyeceklerine ilişkin değerlendirme yaptıklarını belirtti.

‘Tecrit sistemi 24 yıldır sürüyor’

Saliha Aydeniz, Abdullah Öcalan’la 20 aydır iletişim kurulmadığını hatırlatarak “Bu tecrit sistemi sadece 20 ayla sınırlı bir durum değil.  Aslında 99’dan bu yanadır, İmralı sistemi bir işkence ve tecrit sistemidir ve 24 yıldır İmralı'da devam eden bir tecrit ve işkence sistemi var ve bu gittikçe derinleştirilen, mutlaklaştırılan ve süreklileştirilen bir politikaya dönüştürüldü. Bu tecrit sisteminin her geçen gün ağırlaştırılması, mutlaklaştırılması ve süreklileştirilmesi aslında bugün bu iktidarın, devletin Kürtlere, Kürt halkına, kadınlara İmralı’da uygulanan tecrit üzerinden nasıl yaklaştığının göstergesidir. İmralı'da tecrit derinleştirildikçe, mutlaklaştırıldıkça Kürt halkı üzerinde de bu savaş, katliam, ölüm, sınır ötesi ve sınır içi siyasi operasyonlar olarak devam ediyor” şeklinde konuştu.

‘Vahamet içinde olduğunun göstergesi’

Saliha Aydeniz, İmralı’da başlayan ve bugün toplumun her alanında devam eden tecrit sisteminin biran önce lağvedilmesi gerektiğini vurgulayarak “Sayın Abdullah Öcalan biran önce özgürlüğüne kavuşmalı. Yine CPT’nin 20 Eylül’de yapmış olduğu görüşme biran önce kamuoyuna açıklanmalı. Eğer Sayın Öcalan CPT’nin görüşmesini kabul etmemiş, reddetmiş ise olayın nasıl bir vahamet içinde olduğunun göstergesidir. Sayın Öcalan’ın CPT gibi bir kurumu reddetmiş olması,  yine kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesinde de devleti ciddiyete davet etmişti. Hem CPT’nin hem de devletin yaklaşımı ciddiyetsizdir. Devletin Sayın Öcalan’a yönelik ağırlaştırdığı tecrit ciddiyetsizliktir” dedi.

‘Tek muhatap Öcalan’dır’

Kimsenin tecride karşı tahammülünün kalmadığını belirten Saliha Aydeniz, şöyle konuştu:

“Sayın Öcalan, milyonlarca insanın kendine lider olarak tarif ettiği ve özgürlüğü için eylemler düzenlediği bir şahsiyet. Sayın Abdullah Öcalan eğer düşüncesi, felsefesi, tüm işkence sistemlerine rağmen barışı dile getiren bir şahsiyettir. Bugün Kürt sorununun çözümsüzlükte ısrar edilmesi meselesinin bir boyutu da tecrittir. Kürt sorununun mutlak çözümü de tek muhatabı da Sayın Abdullah Öcalan’dır. Bizler Sayın Abdullah Öcalan’ın Türkiye’nin demokratikleştirilmesi, Ortadoğu’nun demokratikleşmesi, özgürlüğün inşası için olmaz olmaz olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz ve her fırsatta da fiziki özgürlüğünün gerçekleştirilmesi gerektiğini söylüyoruz.” 

Saliha Aydeniz aynı zamanda İmralı ile görüş başvurularına bir an önce cevap verilmesini istedi. 

Amed ve Van’da yürüyüş

Saliha Aydeniz’in ardından yapılan açıklamada tecride, savaşa ve Türkiye'de yaşanan hak ihlallerine karşı 11 Aralık Amed’de, 12 Aralık’ta ise Van’da kitlesel yürüyüş yapılacağı duyuruldu ve tüm halklara çağrı yapıldı.