Haber Merkezi- Tevgera Jinên Azad (TJA), 16 Mayıs’ta görülecek olan Kobane Kumpas Davası’nın karar duruşması öncesi Amed’de “Kadın Mücadelesi Yargılanamaz” şiarıyla serbest kürsü düzenledi. Amed Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, TJA üyeleri, siyasi parti temsilcileri, kadın kurumları ve sivil toplum kuruluşları katıldı.

Adalet Kaya: Her birinin savunması birer manifestoydu

İlk olarak konuşan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Ekin Yeter, Kobanê davasına ilişkin bilgi verdi. Daha sonra söz alan DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, Kobanê Davası’nın bir halkın varoluşunun yargılandığı bir dava olduğunu belirterek, şunları ifade etti:

“Yargılananların verdiği mücadeleye bakıldığında davanın neden kıymetli olduğu kendiliğinden açığa çıkıyor. Duruşmaların tamamını izlemeye çalıştım. Yargılanan kadınlar hiçbir zaman kendilerini savunmadı halkların haklarını savundular. Baş eğmeyen boyun eğmeyen bir manifestoydu her birinin savunması.”

Cemile Turhallı: Kadınlar çarpıtılan tarihi yeniden yazıyor

Kobanê Davası avukatlarından Cemile Turhallı da yargılanan kadın siyasetçilerin isimlerini tek tek sayarak konuşmasına başladı. Cemile Turhallı, duruşmadaki izlenimlerine ilişkin şunları aktardı:

“Mahkeme salonlarında kadınlar yargılıyor. Çarpıtılan tarihe, siyasi yaklaşıma, kadın mücadelesine cevap veriyor. Yargılanmak istenen ‘jın jiyan azadî’ye cevap veriyor. Kadınların, politik bilinçleriyle Kürt hareketinin Kürt kadın hareketinin verdiği ivmeyi nasıl yansıttığını görüyoruz. ‘Mahkemeye değil halkımıza, topluma karşı savunmayı yapıyoruz, sözümüzü kuruyoruz’ dediler. Kadınların tutumu oradaki arkadaşlara da moral oluyor. Her geldiklerinde zılgıt çalarak, Kürtçe şarkı söyleyerek geliyorlar. Anlıyoruz ki kadınlar geliyor ve büyük bir moralle geliyor. Kadınlar özellikle Kürtçe savunma yapıyor. Tüm bunlar karşısında mahkeme ve iktidar tabi ki rahatsız oluyor. Kadınlar, ‘kendi dilimle seni yargılarım sen yargılayamazsın beni’ diyor. Önerim; kadınların savunmalarının olduğu bir atölye ya da forum yapılabilir. Çünkü kadınlar çarpıtılan tarihi yeniden yazıyor. Yürütülen bir mücadele var ve mahkeme salonunda da bu mücadele devam ediyor.”

Suzan İşbilen: Kadın mücadelesi yargılanamaz

Rosa Kadın Derneği’nden Suzan İşbilen de geçmişte “KCK davası” adı altında kumpas yargılamalar yapıldığını hatırlatarak, “Kadın ve Kürt özgürlük mücadelesine açtıkları davada kendileri yargılanıyorlar. Bu davayı siyasi değil kumpas davası olarak değerlendiriyoruz. Kadın mücadelesi yargılanamaz. Kadınlar bu köleliğe karşı mücadele veriyor. Bu mücadele aynı zamanda eril zihniyetin yarattığı köle sisteme karşı kadının özgürleşme mücadelesidir. İktidarın beş bin yıldır kadın tarihini ters yüz ettiği alanda kadının özüne dönüş mücadelesidir. Bundan dolayı kadın mücadelesi yargılanamaz” dedi.

Zeycan Ateş: Hayatın her alanında ilk hedef alınan kadınlar oluyor

KASED’den Zeycan Ateş ise, savaşlarda ilk saldırıların kadınlara yönelik olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Bunu DAİŞ’in saldırılarında gördük. Sadece savaş değil hayatın her alanında ilk hedef alınan kadınlar oluyor. Kadınlar her şeye rağmen ilk tepkiyi gösteriyor ve öncülük ediyor. Davada yargılanan kadınlar gerçekten de direnişe ve mücadeleye öncülük ediyor. İki gün sonra mahkeme olacak eğer hukuk, adalet ve vicdan varsa kadınlar beraat eder ve mücadelesini sürdürür.  Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden Avukat Cansel Talay da, Kobanê davasındaki kadınların Kürt olmak, kadın olmak, Kürt sorunun çözümü temelinde savunma yaptıklarına işaret ederek, “Biz de bu şekilde savunmaları temellendiriyoruz. Savunmalarını temellendirdikleri eksen bize durumu çok iyi açıklıyor” dedi.

Bedia Akkaya: Kadın yoldaşlarımız milyonlarca kadının yüz akıdır

TJA üyesi Bedia Akkaya, Kobanê kumpas davasının 8’inci yılına girdiğini hatırlatarak, şunları ifade etti: “Savaş siyasetinin rehineleri diyoruz. Savaş siyaseti sürdükçe rehinelerin bitmeyeceğini de biliyoruz. Kadın yoldaşlarımız milyonlarca kadının yüz akıdır, milyonlarca kadının mücadelesinin temsilcileridir. Kobanê bir onur mücadelesidir. Kadın mücadelesinin yargılanamayacağını söylüyoruz. Arkadaşlarımız ‘suçlu muyuz’, ‘ne yaptık’ diye savunma yapmıyorlar. Erkek adaleti yargılayan bir savunma yapıyorlar. Her sabah ‘nasıl kadın mücadelesini anlatabiliriz’ diye cezaevinden hazırlanıp mahkemeye geliyorlar.”

Eylem Birtane: Kararın barışın ilk adımı olmasını umuyoruz

Adaletin uygulanmadı bir ülkede yaşadıklarını söyleyen TUHAD-FED Eşbaşkanı Eylem Birtane de, “Olduğumuz kurumda her gün bunun yüzlerce örneği ile karşılaşıyoruz. Bu davada çıkacak karar önümüzdeki sürecin habercisi olacak. Kararın barışın ilk adımı olmasını umuyoruz” diye konuştu.

 “Umarım davdan tüm arkadaşlarımızı alarak çıkacağız” diyen Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Eşbaşkan Saliha Zorlu ise, şunları ifade etti: “Arkadaşlarımız, demokratik ekolojik kadın özgürlükçü mücadelenin sahipleri olduğu için yargılanıyor. Bununla DEM Parti’ye dizayn vermek, Kürt siyasetini boğmak istiyorlar. Kürt siyaseti meşru olmayan bu gibi davalarla boğdurulamaz; aksine devletler meşruiyetini kaybetmişlerdir. Devlet bu davalar üzerinden kendini pratik krizin içine koyuyor. ‘Direniş her yerde devam ediyor’ mesajı çok güçlü verilmeli. Saldırıları böyle geriletilebilir. Biz bu davaya sahip çıkacağız.”