KJAR: İran cezaevlerinde kadın ölümleri kasıtlı cinayet

KJAR, Karçak Cezaevi’nde Somaye Reşidi ve Sudabe Asadi’nin yaşamını yitirmesiyle birlikte İran cezaevlerinde kadın tutsakların tedavi hakkının sistematik biçimde engellendiğini belirterek, “Bu açık ve kasıtlı bir cinayettir” dedi.

Haber Merkezi- Kürdistan Özgür Kadınlar Topluluğu (KJAR), İran cezaevlerinde kadın tutsakların yaşamını yitirmesine dair açıklama yayınlayarak, “Kadın tutsaklar yıllarca işkenceye maruz bırakıldı. İran rejimi ise çelişkili açıklamalar ve yalanlarla gerçekleri örtmeye çalışıyor” dedi.

Karçak Cezaevi’nde 25 Eylül'da Somaye Reşidi,15 Eylül’de de Sudabe Asadi'nin yaşamını yitirmesine ilişkin açıklama yapan KJAR, kadın tutsakların direnişinin baskılara karşı bir ses ve yaşama dair umudun kaynağı olduğunu belirtti.

KJAR’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “İran cezaevlerinde kadın siyasi tutsakların ölümü kasıtlı, planlı ve devam eden bir cinayettir. Karçek Cezaevi’nde Somaye Reşidi’nin ölümü, yalnızca kadın tutsaklar arasında değil, insan hakları savunucuları ve toplum genelinde de büyük yankı uyandırdı. Somaye Reşidi, İran’daki halk ayaklanmaları sonrası birçok kez tutuklanmış, ağır sağlık sorunlarına rağmen Evin ve Karçak cezaevlerinde tedavi hakkı sistematik biçimde engellenmişti. Bizler İran rejiminin baskı politikalarını kınıyoruz.

İran yetkilileri yıllardır tutsakların sesini kısmak için her yolu denedi. Kadın tutsaklar yıllarca işkenceye maruz bırakıldı. İran rejimi ise çelişkili açıklamalar ve yalanlarla gerçekleri örtmeye çalışıyor. Ancak gerçek, kadınların cezaevlerindeki direnişinde saklıdır. Halk ayaklanmaları yalnızca kadınların ölümüyle değil, yaşamın kendisiyle var olduğunu kanıtlamıştır. Zincirlere vurulan her yaşam, kaybedilen her can, sloganlarla, şarkılarla ve direnişle karşılandı. Bu, İran rejiminin asla bastıramayacağı bir kültürdür.”

KJAR, İran’daki pek çok cezaevinde, Karçak’tan Yezd’e kadar kadın tutsakların tedavi hakkının engellendiğini belirtti.

“Zeyneb Celalian mide rahatsızlığı, epilepsi, görme kaybı ve diş enfeksiyonları yaşamasına rağmen tedavi hakkından mahrum bırakılıyor” denilen açıklamada, “Somaye Reşidi ve onun gibi yaşamını yitiren kadınların ölümleri sıradan bir kayıp olarak görülmemeli. İran rejiminin uygulamaları açık, kasıtlı ve devam eden bir cinayettir. Bu durum, rejimin iç ve dış politikada umutsuzluğunu ve çaresizliğini ortaya koymaktadır. Kadın tutsakların direnişi, yaşama dair umudu güçlendirmektedir. Bizler, özgür bir yaşam uğruna kendini feda eden tüm kadın tutsakların sesi olmalıyız” denildi.