Kız çocuklarının yaşam hakkı için mücadele çağrısı
Dünya Kız Çocukları Günü açıklamasında konuşan Diyarbakır Çocuk Çalışmaları Ağı üyesi Selvi Tunç, kız çocuklarının yaşam haklarının ellerinden alındığını belirterek mücadelelerine destek istedi.
Haber Merkezi- Diyarbakır Çocuk Çalışmaları Ağı, 11 Ekim Uluslararası Kız Çocukları Günü dolayısıyla Sümer Park’ta bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamaya Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Ayşe Serra Bucak ve Doğan Hatun, Helin Hasret Şen Çocuk Hakları Akademisi aktivistleri, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Mimarlar Odası, Ekoloji Derneği, Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Çetin Hasgümüş, Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Serap Yıldırım katıldı.
‘Farkındalık arttırılmalı’
Kitle adına açıklamayı okuyan Diyarbakır Çocuk Çalışmaları Ağı üyesi Selvi Tunç, Türkiye’de ve dünyada özellikle kız çocuklara karşı hak ihlallerinin çeşitlenerek arttığına dikkat çekerek “Bugün; kız çocuklarının uğradıkları hak ihlalleri; hukukun evrensel ilkeleri, başta BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme olmak üzere uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve çocuk hakları mevzuatı gereğince devletin bu konudaki sorumluluğunu yerine getirememesi sebebiyle sıradanlaşmış ve bu durum maalesef toplumun önemli bir kesimi tarafından kanıksanmıştır. Bu sebeple çocuk haklarına dair farkındalığın artması ve kamu gücünün çocuklar yararına kullanılması temel bir mesele olarak durmaktadır” dedi.
Çocuk hakları ihalleri
Selvi Tunç, çocuk haklarına ilişkin ihlalleri şu başlıklar altında sıraladı: "*Kayıp çocuklarının akıbetine dair adli ve idari birimlerin görevlerini yerine getirmemeleri,
*Kız çocuklarının zorla evlendirilmeleri,
*Çocuk işçiliğinin artması,
*Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik sorunlar sebebiyle yetersiz ve sağlıksız beslenme,
*Çocukların bilimsel ve anadilde eğitim haklarının sağlanması beklenirken mevcut eğitimin dahi dışına itilmeleri,
*Sağlık sistemindeki çöküş sebebiyle çocukların sağlığa erişimlerinin daha da zorlaşması,
*Yargı sisteminin “Çocuk adalet sistemi” idealinden son derece uzaklaşması,
*Çocukların sosyal haklara ve kentin olağan yaşamına katılımlarındaki engeller, gün geçtikçe daha görünür bir biçimde karşımıza çıkmaktadır.”
Kız çocukları yaşam haklarından yoksun
Türkiye ve bölgede savaş gerçekliğine dikkat çeken Selvi Tunç, savaş ve çatışmalardan en çok çocukların etkilendiğini dile getirdi. Selvi Tunç, Narin Güran soruşturmasına da işaret ederek “Başta kız çocukları olmak üzere tüm çocukların yaşadıkları sorunlar, uğradıkları hak ihlalleri ve mağduriyetleri; tüm gerçekliğiyle karşımızda durmaktadır. Son haftalarda halkın ve sivil toplumun tepkisi sebebiyle ülke gündeminde yer alan Narin Güran olayı bir kez daha göstermiştir ki, bu ülkede kız çocukları; en temel hak olan yaşam hakkından bile yoksun kalmakta, yaşam hakkı ihlal edilen kız çocuklarının failleri erkek adalet sistemi tarafından korunmaktadır. Bizler; çocuk hakları savunucuları olarak Narin Güran’ın katledilmesinde payı bulunan tüm failler ortaya çıkana ve hak ettikleri cezayı alana dek, bu meseleyi gerek kendi gündemimizden gerek ülke gündeminden düşürmeyeceğimizi bildiriyoruz” diye konuştu.
‘İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olun’
Selvi Tunç, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının ardından kadına ve çocuklara yönelik şiddetin arttığına vurgu yaparak özellikle 6284 sayılı kanunun eksik uygulandığını söyledi. Kamuoyuna mücadelelerine destek çıkmaları çağrısında bulunan Selvi Tunç, “Devleti; İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden taraf olmaya, 6284 sayılı yasayı uygulamaya ve bu konudaki pozitif yükümlülüğünü eksiksiz olarak yerine getirmeye çağırıyoruz. Değerli basın emekçileri ve çocuk hakları savunucuları; 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü vesilesiyle, Diyarbakır Çocuk Çalışmaları Ağı olarak; çocukların adil, özgür ve eşit bir dünyada huzurla yaşama idealine kavuşuncaya kadar hak mücadelemizi sürdüreceğimizi bildiriyor ve tüm kamuoyunu bu mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz” dedi.
‘Çocukların ve kadınların yaşamlarını savunacağız’
Açıklamanın ardında konuşan Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak da, uygulanan cezasızlık politikalarına dikkat çekti ve bu politikalar nedeniyle şiddetin katlanarak devam ettiğini ifade etti. Serra Bucak, “Biz bugünü Ceylan’a, Cemile’ye, Rojin’e ve Narin’e adamak istiyoruz. Bu kent Narin'e ne oldu diye sordu ve sormaya devam ediyor. Bizler kentimizde yaşanan bu olayların, haksızlıkların takipçisi olacağımızın sözünü vermek istiyoruz. Narin ve Rojin şahsında ismi unutturulmak istenen bütün çocuk ve kadınların yaşamlarını savunacağımıza, toplumsal cinsiyet eşitliğini haykıracağımızın sözünü veriyoruz. Şehirlerimizde kuracağımız danışmanlık merkezleri, çocuk hakları için kuracağımız farkındalık merkezleri ve yapacağımız eğitimler, kent konseyimiz bünyesinde yapacağımız çocuk ve gençlik meclisi çalışmalarında da bu hassasiyetimizin ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir toplumu nasıl inşa edeceğimizin çalışmalarını en üst düzeyde yapacağımızın sözünü veriyoruz” şeklinde konuştu.