KCDP kapatma davası: Bizler milyonlarcayız, onlarsa bir avuç
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne kapatma davasının açılmasının ardından platformdan Melek Arı ajansımıza konuştu.

ELİF AKGÜL
İstanbul- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne (KCDP) kapatma davası açıldı. Ajansımıza konuşan platformdan Melek Arı, “İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilip sonra genelgeler yayımlamakla, bu işlerin olmayacağını tüm kamuoyuna anlattığımız için bizi hedefe koyuyorlar” dedi.
Gerekçe “aile”
KCDP’den yapılan açıklamaya göre, derneğe yönelik “muhtelif şikayet dilekçeleri mahkemece kuvvetli suç şüphesi oluşturmuş. Söz konusu dilekçeler derneğin ‘kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı’ gibi yazılı başvurulardan oluşuyor. Ayrıca dosyada dernek yöneticilerine yönelik, davaya dönüşmemiş, suç oluşmamış soruşturmalar dahil bir dizi kolluk kayıtları listelenmiş” durumda.
Dernekten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla bizlere suç uydurmaya çalışmak mevcut hukuk düzeni açısından bile içler acısıdır. Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri kadınlar lehine göreve çağırırken, onlar bu konunun muhataplarını böylesi içi boş davalarla hedef almayı tercih ediyor. Tüm kamuoyu bilir ki bu coğrafyada Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun önünde eylem yapmadığı adliye yoktur. Bizim açımızdan bu dava da kadınların yaşam mücadelesinden, eşitlik ve özgürlük mücadelesinden ayrı değildir.”
“12 yıldır mücadele veriyoruz”
Ajansımıza konuşan Platformdan Melek Arı, “Bizler 12 yıldır verdiğimiz bu mücadelede her ay o verileri toparlarken, her gün adliyelerde, her gün adli makamlara karşı kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddetin durması için mücadele ederken, kadınlar en temel hakları olan yaşam hakları için mücadele ederken tabii ki de ne kadınlar ne LGBTİQ+'lar bu mücadelelerinden vazgeçebilecek durumda değil” diye söze başladı.
“Kadın haklarını savunma kisvesi altında aile mefhumunu yok saydığımızı, aile yapısını, parçaladığımız yönünde” iddialarla karşı karşıya olduklarını söyleyen Melek Arı, “Bizler bütün faaliyetlerimizi açık açık yapıyoruz. Bu hükümetin yapmadığı, kadın cinayetlerini, şüpheli kadın ölümlerini durdurmak için mücadele verirken hiçbir kisvenin arkasına saklanmıyoruz. Böyle bir ihtiyacımız da yok” dedi ve şöyle devam etti:
“Hükümet bugün İstanbul Sözleşmesi'nden çekilip, sonra arkadan genelgeler yayınlayıp başka şeyler yapmaya çalışarak İstanbul Sözleşmesi'nin yerini doldurmaya çalışan adımlar atıyor gibi göstermeye çalışıyor. Ama esası kadın cinayetlerini durdurmadıklarını, şüpheli kadın ölümleri konusunda gerçekçi adım atmadıklarını, aldığımız her kadın cinayetleri haberinde, kadına yönelik şiddet haberinde görüyoruz. Kadın cinayetlerine karşı nasıl bir toplumsal itiraz başladıysa da, mücadelemize ve bizlere karşı haksız ve hukuksuz yere açılan bu dava karşısında da tüm toplumun bizlerin yanında olacağını biliyoruz.”
“Biz bu derneği öldürülen kadınların yakınlarıyla kurduk”
“Aslında bütün toplumsal mücadeleleri marjinalize etmeye, radikalleştirmeye çalışıyorlar” diyerek devam eden Melek Arı, “Bizler bu mücadeleye öldürülen kadınların yakınlarıyla, aileleriyle birlikte başladık. Bizim derneğimizin kurucuları o aileler, onlarla birlikte bu derneği kurduk. O yüzden yani bizi marjinal radikal göstermeye çalışanlara karşı en iyi cevap budur” diye konuştu. Melek Arı sözlerini şöyle bitirdi:
“Bizden çekindiklerini biliyoruz. Bizim gücümüzün farkındalar. Bütün gerçeklikleri kamuoyuyla paylaştığımız için, onların yaptıklarını boşa düşürdüğümüz için, İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilip sonra genelgeler yayımlamakla, bu işlerin olmayacağını tüm kamuoyuna anlattığımız için tabii ki de bizi hedefe koyuyorlar. Ama her ne kadar hedef göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar, bizler milyonlarcayız, onlar bir avuç. Onların karşısında birlikteliğimiz, örgütlülüğümüz ve sürekli mücadelemiz var oldukça da bunlar ne bizi ne toplumu yıldıramayacaktır.”