KCDP: Ağustos ayında 33 kadın katledildi

Ağustos ayında 33 kadının katledildiğini belirten KCDP, 15 kadının ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini açıkladı. Kadın katliamlarının durdurulması için devlet yetkililerine çağrıda bulunan KCDP, somut adımların atılmasını istedi.

Haber Merkezi – Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP),  Ağustos 2022 Raporu’nu açıkladı. Rapora Ağustos ayında 33 kadın katledildi, 15 kadın ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelesinin 12 yıldır devam ettiği belirtilen raporda, “Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. İçişleri Bakanlığı ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine, kadın cinayeti verilerinin yanlış hazırlandığını söyleyerek gerçekleri çarpıtıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz” denildi.

Raporun devamında şunlar yer aldı:

“Bu ay 33 kadın cinayeti işlenmiş, 15 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 33 kadından 17’sinin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 14’ü boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü. 17 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?

Ağustos ayında öldürülen 33 kadının 15’i evli olduğu erkek, 1’i eskiden evli olduğu erkek, 5’i birlikte olduğu erkek, 3’ü akrabası, 4’ü babası, 1’i oğlu, 1’i internetten tanıştığı ve 3’ü tanımadığı biri tarafından öldürülmüştür. Bu ay kadınların yüzde 45’i evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 20’si evinde, 4’ü iş yerinde, 1’i arabada, 2’si  arazide, 2’si ıssız bir yerde, 1’i sokakta, 1’i su kenarında ve 1’i otobüs terminalinde öldürülmüştür. 1 kadının nerede öldürüldüğü tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 61’i evlerinde öldürüldü.

 Kadınlar en çok ateşli silahlar ile öldürüldü

Bu ay öldürülen kadınların 21’i ateşli silahlarla, 8’i kesici aletlerle, 1’i darp edilerek, 1’i boğularak ve 1’i yüksekten itilerek öldürüldü, 1 kadının nasıl öldürüldüğü tespit edilemedi. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 64’ü ateşli silahla öldürüldü.

Kadınların çalışma durumu hala tespit edilemiyor

Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ev işleriyle meşgul olduğu için işgücü dahil sayılmayan kadınların sayısı 10 milyon 35 bin. TÜİK’e göre işgücüne dahil sayılmayan kadınların sayısı yılın ilk çeyreğinde (Ocak-Şubat-Mart) 21 milyon 390 bin. TÜİK’in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktır. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Bu ay ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların 4’ünün bir işyerinde çalıştığı bilinmektedir. 29 kadının çalışma durumu ise bilinememektedir.

Kadınların şikayetleri dikkate alınmıyor

Bunların üzerine biz de kamuoyuna yansıyan kadın cinayetlerinden elde ettiğimiz verilerden polise veya savcılığa şikayette bulunmuş fakat buna rağmen öldürülen kadınların verilerini incelemek istedik. Verilerimize baktığımızda 2021 yılının 8 ayında gerçekleşen 185 kadın cinayetinde kadınların 17’sinin; 2022 yılının 8 ayına baktığımızda ise öldürülen 221 kadından 33’ünün korunmak için polise veya savcılığa şikayette bulunduğunu görüyoruz. Kadın mücadelesinin de bir sonucu olarak kadınlar haklarını biliyorlar, şiddete maruz kalmamak için, öldürülmemek için, hayatta kalmak için tüm yasal yollara başvurup yapılması gereken her şeyi yapıyorlar. Fakat verilerimizde görüldüğü gibi kadınların şikayetleri dikkate alınmıyor, verilen koruma kararları etkin bir şekilde uygulanmıyor, yetkililer görevlerini ihmal ediyor.

Devlet kadınları korumuyor

Bir değil üç değil otuz beş kere koruma kararı alsalar da devlet kadınları korumuyor. “Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans”ın devlet nazarında sadece içi boşaltılmış bir sözden ibaret olduğunu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı aldıklarında, Ayşe Tuba Arslan 23 kez şikayet etmesine rağmen korunmadığında, Dilara Yıldız’ın hayatta kalmak için başvurduğu her yolun sonuçsuz kaldığında, Hülya Elkoca 30 kez şiyakette bulunmasına ve fail hakkında uzaklaştırma kararı çıkarmasına rağmen öldürüldüğünde gördük ve görmeye de devam ediyoruz. Bu ay öldürülen Fadim Güner, Hanife Çakıcı, Şenay Ayvalıoğlu ve Ayşe Korur failler hakkında şikayette bulunmuşlardı fakat korunmadılar.

Sözleşmeden çekilme kararı şiddeti artırdı

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla şiddetin arttığını, şiddetin boyut değiştirdiğini daha önce de söylemiştik. Her ne kadar iç hukukumuzda 6284 Sayılı Koruma Kanunu olsa da iktidarın haklarımıza yönelik saldırıları arttıkça, yetkililerde kanunu uygulamama eğilimi artıyor. Failler de bu eğilimden, bu ihmallerden güç alıyor, öyle ki Ayşe Korur’u öldüren failin sosyal medyada ‘Namusumu temizledim, gururluyum.’ şeklinde paylaşım yaptığını görüyoruz. Yasalar herkes için eşit uygulanıncaya kadar, cezasızlık son bulana kadar mücadelemizden de İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmeyeceğiz!

Özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz

Daha önceki aylarda Aynur Doğan, Melek Mosso, Ece Seçkin gibi birçok sanatçının konserlerinin çeşitli bahanelerle iptal edildiğine şahit olmuştuk. İktidar, toplumu farklı kollardan baskı altına alma çalışmalarına festival iptalleri ile devam ediyor. Hayatın her alanını daraltmaya çalışanlar bilmelidir ki asla özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Özgürlüklerinden vazgeçmeyen Gülşen’in de kıyafetleri, savunduğu düşünceler ve söyledikleri sebebiyle son zamanlarda sıklıkla hedef gösterildiğini biliyoruz. Bu ay tutuklanan ve ardından ev hapsi şartı ile tutukluluğu sonlandırılan Gülşen üzerinden tüm topluma verilmeye çalışılan gözdağını kabul etmiyoruz. Gülşen’e yapılan tüm bu saldırıların ve hedef göstermelerin eşit ve özgürce yaşamaktan vazgeçmediği için olduğunun farkındayız. Gülşen’i 4 ay önce söylediği sözler nedeniyle adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağını değerlendirerek tutuklayanlar; sıra şiddet gösteren, ölümle tehdit eden, istismardan yargılanan erkeklere geldiğinde ne adalet mekanizmalarını bu kadar hızlı işletiyor ne de gereken tedbirleri alıyor. Yasalar etkin uygulansaydı Beyza, Ezgi ve daha birçok kadın hala hayatta olabilirdi.

Bakanlığa çağrı: Verileri manipüle etmeyin

İçişleri Bakanlığı 2022’nin ilk 7 ayında 151 kadın cinayeti olduğunu açıkladı. Bizim verilerimize göre 2022’nin ilk 7 ayında 188 kadın cinayeti gerçekleşti. Verilerimizde kadınlar bir sayıdan ibaret değil. Her birinin ismini ve hikayesini biliyoruz. İçişleri Bakanlığına soruyoruz; Hangi kadının ölümü sizin için kadın cinayeti değil? Daha da ötesi kadın cinayeti ifadesi sizin için ne anlama geliyor? Bakanlık, verileri manipüle etmesin, doğru ve güvenilir veriler yayınlasın. Kadın cinayeti tanımını doğru yapsın!

Her şüpheli ölümün peşinde olacağız

Ayrıca İçişleri Bakanlığının verilerinde şüpheli kadın ölümlerine dair bir şey göremiyoruz. Etkin soruşturma yürütmediğiniz için birçok kadının ölümü şüpheli kaldı. Siyasi iktidar kadın cinayetlerini az göstermeye çalışsa da şüpheli ölümleri yok saysa da biz her kadın cinayetinin her şüpheli ölümün peşinde olacağız. Siz üzerini örtmeye çalıştıkça biz her yerde o kadınların isimlerini haykıracağız. Bu ay İzmir’de Aslıhan Sinem Çiçek, Dilek Karcı, Ezgi Zerkin ve Hanife Çakıcı için meydanlardaydık ve bütün kadınlar için meydanlarda olmaya devam edeceğiz!

6284 tam ve etkin uygulanmalı

Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararları uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezasız kalmamalıdır.”