Kayıp yakınları: Ahmet Bulmuş’un faillerini yargılayın

Amed’de İHD ve kayıp yakınları, 1994 yılında Cizîr’de gözaltına alınarak kaybettirilen ve 2 yıl sonra Silopi’de bir kuyuda cenazesi bulunan Ahmet Bulmuş’un faillerinin yargılanmasını istedi.

Amed- İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve Kayıp Yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemin 738’incisi Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Üzerinde kayıpların fotoğrafı olan pankartın açıldığı eylemde, 1 Nisan 1994’te Şirnex’in Cizîr ilçesinde kaybettirilen ve sonrasında cenazesi bir kuyuda bulunan Ahmet Bulmuş’un hikayesi paylaşıldı.

‘Beyaz Toros’a bindirilip götürüldü’

İHD Amed Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Jiyan Ormanlı, Ahmet Bulmuş’un hikayesini şöyle paylaştı: “Ahmet Bulmuş, ailesiyle birlikte Cizîr ilçesine bağlı Hebler Köyü’nde yaşarken, 1993 yılında köyleri askerler tarafından yakıldıktan sonra ilçeye göç etmek zorunda kaldı. Bulmuş’un o zamanlar köyde bir bakkalı vardı ve geçimini bu bakkal ile sağlıyordu. Cizîr’e gelince yeni bir iş kuramaz, işçi olarak günlük işlerde çalışmaya başlar. 1994 yılının Nisan ayında bozulan radyosunu tamir ettirmek üzere Beşir adlı arkadaşının Mardin Caddesi’ndeki dükkânına gider. Dükkâna gelen Beyaz Toros marka bir araçtan inen telsizli ve silahlı üç kişi, kimlik kontrolü yaptıktan sonra Bulmuş’a ‘Sen bizimle geleceksin’ der. Ahmet’i arabaya bindirip götürürler. Radyo tamircisi arkadaşı olaya tanık olur. Bu tarihten sonra Bulmuş’tan bir daha haber alınmaz.

Fatım Bulmuş’a fiziksel şiddet

Birkaç gün sonra İlçe Jandarma Komutanı Cemal Temizöz, Bulmuş’un evinde arama yaptırdı ancak bir şey bulamadı. Daha sonra Eşi Fatım’a, ‘eşini götürdük, misafirimiz oldu, üç dört güne bırakacağız, sen bize evde ne sakladığını göster’ der. Fatım, hiçbir şey saklamadıklarını söyleyince de tartaklanarak fiziksel şiddete maruz kalır. Jandarma ve polisler tarafından ev birkaç kere daha baskına uğrar. Gündüz vakti evin avlusuna el bombası atılarak ev tahrip edilir. Bunun üzerine ev sahibi Bulmuş ailesini evden çıkartır. Fatım, bu olaydan 3 gün sonra dilekçeyle ilgili mercilere başvurur ancak başvurusu yanıtsız kalır. İsmini vermek istemeyen ve aileye ulaşan bir kişi, ‘Ahmet Bulmuş'la birlikte gözaltındaydık, gözlerimiz bağlıydı ama sesimizden birbirimizi tanıdık’ diyerek aileye haber verir.

Kuyudan 6-7 kişinin cenazesi çıkartıldı

1996 yılında Silopi’de bir kuyuda 6-7 kişinin cenazesine ulaşılması üzerine Fatım Bulmuş olay yerine gitti. Fatım Bulmuş, cenazeler çıkartılırken bir çuvalın içinden çıkan ve kafası kesilmiş bir cenazenin üzerindeki kıyafetlerden eşini teşhis eder ancak korktuğu için şikâyette bulunmaz. Silopiya Belediyesi kuyudan çıkan cenazeleri toplu olarak kimsesizler mezarlığına defneder.

‘Yargılamadan bir sonuç elde edilmedi’

Daha sonraki yıllarda Şırnak’ın Cizîr ilçesinde bulunan BOTAŞ kuyularında yapılan kazılarda bir insana ait kafatası bulundu. Bunun üzerine Ahmet Bulmuş’un ailesi Cizre Cumhuriyet Başsavcılığına yeniden başvuruda bulunur. Ailenin başvurusu üzerine 2009 yılında soruşturma başlatılır. Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı, aileye üç ay içinde DNA eşleşmesi için kan örneği vermesi için çağrılacaklarını belirtir. Ancak aradan 4 yıl geçmesine rağmen savcılık tarafından aileye DNA örneği verilmesi ile ilgili herhangi bir çağrı yapılmaz. Savcılık tarafından yalnızca Ahmet Bulmuş’un oğlu Vedat Bulmuş ile 2 tanığın ifadesi alınır. İfade işlemlerinden sonra savcılığın yürüttüğü soruşturma kamu davasına dönüşmüştür. Ancak dava ile ilgili yürütülen yargılamadan bir sonuç elde edilmez.”

 Hikâyenin okunması ardından açıklama oturma eylemiyle son buldu.