Haber Merkezi- Women Living Under Muslim Laws (WLUML) adlı uluslararası feminist ağ, İnsan Hakları Bildirgesi’nin yıl dönümünde yaptığı açıklamasında, Suriye’deki gelişmelere ve kadınların yaşadıklarına dikkat çekti. Açıklamada Şam Hükümeti Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesi memnuniyetle karşılanırken, ülkede kadın hakları ve egemenliğe yönelik ciddi tehditlere dikkat çekildi. Açıklamada, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları ve ülkede güç kazanan çetelerin, kadınların özgürlükleri ve ülkenin geleceği üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği vurgulandı.

İsrail saldırıları

Açıklamada İsrail’in 1974 barış anlaşmasını ihlal ederek Suriye’ye yönelik 250’den fazla saldırı düzenlediği hatırlatıldı ve bu saldırıların Suriye’nin egemenliğini zayıflattığı, uluslararası hukuku ihlal ettiği ve bölgesel istikrarsızlığı körüklediği ifade edildi. Açıklamada, İsrail’in güvenlik gerekçesiyle yaptığı bu müdahalelerin, uluslararası toplumun yeterince kınamaması nedeniyle, hukukun üstünlüğünü hiçe sayan tehlikeli bir emsal oluşturabileceği kaydedildi.

Suriye’ye Afganistan benzetmesi

Çetelerin, kadın haklarına saygı göstermeyen ideolojilerle hareket ettiğine ve bu grupların Suriye’nin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekilen açıklamada WLUML, çetelerin siyasi boşluktan yararlanarak kadınların yıllarca mücadele ederek kazandığı hakları geri alma riski taşıdığını belirtti. Açıklamada “Kadınların İran, Afganistan ve Irak’ta olduğu gibi kazanımlarını kaybetmesi, Suriye’de de tekrar edebilir” denildi.

Kadınlar için çağrı

WLUML, Suriyeli kadınların 13 yıllık iç savaş boyunca liderlik, insani yardım ve topluluk dayanışmasında önemli roller üstlendiğini, ancak mevcut geçiş sürecinde kadınların temsilinin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu vurguladı. WLUML, uluslararası toplumu ve sınır ötesi kadın hareketlerini, Suriyeli kadınların eşit vatandaşlık ve insan hakları taleplerine destek olmaya çağırdı. Açıklamada, “Kadınların susturulmaması, kenara itilmemesi ve görünmez hale getirilmemesi sağlanmalıdır. Kadınların yeni siyasi düzende yer almaması, özgürlük değil, başka bir ihanettir” denildi ve kadınların haklarının korunmasının ve güçlendirilmesinin şart olduğu vurgulandı.