Kadınların 25 Kasım eylemi nedeniyle yargılanmasına başlandı

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde gözaltına alınan aralarında Gazeteci Zeynep Durgut’un da bulunduğu 17 kadın hakkında açılan dava ileri bir tarihe ertelendi.

Haber Merkezi- Şirnex’te kadınların 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yapmak istediği açıklamaya yönelik yapılan polis saldırısı sonrasında aralarında Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Zeynep Durgut’un da bulunduğu kadınlar hakkındaki yargılamaya başlandı.

“Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Şirnex Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya yargılanan kadınlardan Zeynep Durgut, Zilan Yaman, Hatice Uyar, Bedriye Katar, Ayşe Külter, Bedriye Katar katılırken, Medya ve Hukuk Çalışmalar Derneği (MLSA) Punto24, Dicle Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKGD) derneği izledi.

 ‘Biz polis şiddetine maruz kaldık’

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada Kürtçe beyan veren Ayşe Kültür, polislere müdahale etmediğini, polislerin kendilerine müdahale ettiğini aktardı. Yargılanan Hatice Uyar, polisler tarafından şiddete maruz kaldıklarını belirtirken, Zilan Yaman da “Polislerle, il binamıza gitmek istediğimiz için müzakere ettik. İl binamıza yürümemiz kabul edilmesine rağmen, pankartımıza el koymak istediler. Pankartımıza el konulmasına izin vermeyince polis şiddetine maruz kaldık” dedi.

Son olarak konuşan MA muhabiri Zeynep Durgut ise 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nü sadece Türkiye değil dünyanın her yerinde kadınların erkek-devlet şiddetine karşı sokaklara çıktığını ifade ederek “O gün bir gazeteci olarak o alanda bulunuyordum. Kadınlar erkek şiddetine tepki göstermek için toplanmıştı ama yine erkek şiddetine maruz kaldı. 3 Gazeteci olarak orada bulunmamıza rağmen, polis şiddetine maruz kaldı. Eylem ve etkinlik yasağı deniliyor ama bir gün öncede AKP etkinlik gerçekleştirdi. Gözaltı sırasında teknik malzemelerimiz kırıldı. Fotoğraf makinamı almak istediler buna müsaade etmedim. Diğer gazeteci arkadaşım Rozerin Gültekin’in parmağı kırıldı, Ömer Akın’ın ise malzemeleri kırıldı. Bir gazeteci olarak polis bana ‘burada ne işin var’ diyor. Bir gazeteci olarak orada ne işim olabilir? Kamuoyunun haber alma hakkı engellendi. Darp edilmemize rağmen darp raporu verilmedi. Mağdur olan biz olmamıza rağmen hakkımızda dava açıldı. Çember dışında olmamıza rağmen müdahaleye maruz kaldık. Polisin yönelmesi tamamıyla müdahale etmeye yönelikti. Bir gazeteci olarak kamuoyunun haber alma hakkı engellendiği gibi kamera ve tripotlarımız kırıldı” şeklinde konuştu.

Duruşma ileri bir tarihe ertelendi

Avukatlar müvekkilleri hakkında beraat talebinde bulunarak mütalaanın açıklanmasıyla savunma yapacaklarını belirtti. İddia makamı, dosyadaki eksik hususların giderilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyada dinlenilmeyenlerin dinlenilmesine karar vererek, duruşmayı 27 Haziran’a erteledi.