Kadınlara süresiz eşitsizlik!

Erkeğe itaati güçlendirecek geri güçlerin hedefindeki nafaka hakkı iktidarın her daim elinin altındaki gündemlerinden. Gücünü kemikleşen ataerkil sistemden alan iktidar, sözünü erkeklerden yana kuruyor. Tam da bu yüzden nafaka kadınlardan bağımsız kadınlara rağmen tartışılırken kadınların bu yaşamdaki gerçeklikleri değil erkeklerin balon mağduriyetleri dikkate alınıyor.

 

SERPİL SAVUMLU

İstanbul - 6.Yargı Paketi ile birlikte kadınların nafaka hakkının belirli bir süreye bağlanması konusu yeniden tartışılıyor. Uzun zamandır sıklıkla tartışmaya açılan nafaka hakkı kadın örgütlerinin tepkisi ile geri adım atılan bir konuydu. Son zamanlarda nafaka ödemek zorunda bırakılan “mağdur erkeklerin” haberleri ana haber bültenlerini süsler oldu. Yoksulluk nafakasında yeni bir düzenlemeye gidilmesi kadınları nasıl etkileyecek? Kadınlar gerçekten çok kolay bir şekilde nafaka hakkından yararlanabiliyor mu? Nafaka miktarları ne? Avrupa ülkelerinde durum nasıl? Haberimiz de bu sorulara odaklanacağız.

Boşanmaları zorlaştıracak erkeğe itaati güçlendirecek geri güçlerin hedefindeki nafaka hakkı iktidarın her daim elinin altındaki gündemlerinden biri. Esasen bu konudaki tartışmalar Meclis’teki Boşanma Komisyonu ile başladı. Komisyon 2016 yılında hazırladığı raporla konuyu gündeme getirdi. Kadınların nafaka hakkı evlilik süresi ile sınırlandırılmak istendi. “Boşanırsam nasıl yaşarım?” sorusu hiçe sayılırken, kadınların adeta boşanmada geri adım atmaları için bir takım yorumlar sıralandı. Komisyon aynı zamanda kadınların 1 ya da 2 yıl için de mal paylaşımı davası açmazsa haklarını tamamen kaybedecekleri bir düzenleme de önermişti.

Evlilik süresine göre nafaka

Medeni Kanun’un 175. maddesi, yoksulluk nafakasının , “boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın” diğer taraftan mali gücü oranında isteyebileceği yükümlülüğü hüküm altına alıyor. Kanunda “taraf” olarak tanımlanan alacaklı ise toplumsal hayatta kadınlar. Tartışma yaratan ve “süresiz” olarak adlandırılan yoksulluk nafakası. Kulislere göre yeni düzenleme "süresiz nafakanın” süreli nafakaya dönüşmesini içeriyor. Nafakaya bir üst sınır konulması ya da evlilik süresine göre nafaka verilmesi isteniyor.

Kadınlar çalışma hayatına dahil olamıyor

Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşen taraflar çocuklar ve kadınlar oluyor. Türkiye’de varolan ekonomik kriz ve eşitsizlik bunun en görünür sebeplerinden biri. Türkiye işgücüne dahil olmayan nüfusta Avrupa birincisi. Türkiye’nin Avrupa’daki tüm ülkelerde kadınlarda işgücüne dahil olmayanların oranı yüzde 65. Bu durum ortalamadan çok daha yüksek olarak değerlendiriliyor. Ülkede işgücüne dahil olmayan 15 yaş üstü kadın nüfusu yaklaşık 20 milyonu aşkın olarak ifade ediliyor. Kadınlar ücret eşitsizlikleri, çalışma saatleri, kreş hizmetleri bir yana bir çok sebepten çalışma hayatına dahil olamıyor.

Kadınlar seçim yapmak zorunda bırakılıyor

Evli kadınlar evde kalıp çocuklarına bakmak zorunda bırakılıyor. Ev içi emeğin yanı sıra yaşlı ya da engelli bakımları da genellikle kadınların sorumluluğunda oluyor. Öte yandan kadınlar çalışmak istedikleri zaman eşleri tarafından engellendikleri de bir gerçek. Tüm bunlar kadınları ekonomik olarak bağımlı hale getiriyor. Bu bağımlılıkla boşanma kararı almaları daha da zorlaşıyor. Boşanmaların en önemli sebeplerinden birinin şiddet olduğu düşünüldüğünde kadınlar seçim yapmak zorunda bırakılıyor. Boşanmayı seçen kadınlar yeni bir hayat kurmak için olağan üstü bir çaba sarf etmek zorunda bırakılıyor. Üstelik boşanma sonrasında kadınlar velayetini aldıkları çocuklarının bakımını da sağlamak zorundalar. Çocukların ortak sorumluluğunu erkekler almak istemiyor. Tüm bunlardan dolayı kadınlar nafaka hakkına ihtiyaç duyuyor. Hak olan nafaka kadınların hayatlarını devam ettirebilmeleri için önemli bir destek.

Nasıl hesaplanıyor?

Nafaka ödemekte zorlanan, elinde avucunda ne varsa satan hatta böbreğini satışa çıkaran erkekler olduğu haberlere yansıyor. Peki gerçek ne? Nafaka ödemeleri ne kadar? Boşanma davası sürecinde ve sonrasında nafaka tutarı tarafların sosyo-ekonomik düzeyi dikkate alınarak belirleniyor. Yani tutar kişinin gelir düzeyine göre belirleniyor. Mal beyanı üzerinden hesaplamalar yapılıyor. Yasada açık bir şekilde “bir taraf zenginleşirken diğer taraf zenginliğe düşmeyecek şekilde hakkaniyetle belirlenir” diyor. Kimsenin mal varlığının ya da kazancının tümüne el konulmuyor. Zaten genellikle erkekler mahkeme süreçlerinde nafaka ödememek için üzerlerine kayıtlı ne varsa başkalarının üzerine geçirdikleri için varlık üzerinden de hesaplama yapılamıyor.

Ne kadar hangi şartlarda ödeniyor?

Hukukçular ve kadın hakları örgütlerinin araştırmaları erkeklerin mağdur edildiği nafaka miktarların ödenmediğini ortaya koyuyor. Türkiye’de kadınlara ödenen ortalama aylık nafaka tutarı 300-400 TL arasında. Nafaka miktarı asgari ücret, açlık ve yoksulluk sınırı gibi ekonomik veriler düşünüldüğünde sanıldığından çok daha düşük. Üstelik bu miktarı alabilmeniz için de bazı şartları karşılayabilmeniz gerekiyor. Boşanma davalarında kusurlu sayılanlar nafaka alamıyor. Kadınların boşanmadan kaynaklı yoksulluğa düşmesi gerekiyor. Herhangi bir gelirlerinin olmaması da gerekiyor. Boşanmanın ardından kadınların iş bulması halinde nafaka ödemesi kesiliyor. Boşanan kadın bir meslek sahibi ise yine nafaka hakkı kazanması söz konusu olmuyor. O zaman yalnızca çocuklar için nafaka bağlanıyor. Erkekler çocuklarına bu parayı da ödemek istemiyor.

Fon çözüm mü?

Son olarak yargı paketinde ihtiyaca göre ödemeyi kurulan bir fon üzerinden devletin üstlenmesi gibi bir düzenleme olduğundan söz ediliyor. Nafaka da sorumluluğu erkeğin yerine devlet alacak. Bu nafaka almakta zorlanan kimi kadınlar için bir “güvence” olarak görünse de durum öyle değil. Bu durumun kadınları daha da zora sokacağı aşikar. Eşit haklara sahip bir hakkın alınmasından çok “ yardım” adı altında olacak bir ödeme söz konusu. 

Balon mağduriyetler

Başından beri kadınların tarifini aile içinde yapan iktidar, kadının aile içinde kalmasını istiyor. Kadınların aile içinde kalmasını sağlamak aileyi muhafazakarlık içinde kalmaya mahkum etmek; yoksulluğu yönetebilmenin ve kontrolün en iyi yöntemi. Eşitlik kavramını tümden kaldırma niyetinde olan iktidar kadınların mücadele ederek elde etmiş haklarını da kaldırmaya kadının adını her yerden silmeye çalışıyor. Gücünü kemikleşen ataerkil sistemden alan iktidar sözünü erkeklerden yana kurmaktan da vazgeçmiyor. Tam da bu yüzden nafaka kadınlardan bağımsız kadınlara rağmen tartışılırken kadınların bu yaşamdaki gerçeklikleri değil erkeklerin balon mağduriyetleri dikkate alınıyor. Kadınlar erkeklerden hakkı olanı alıyor.

Avrupa ülkeleri ve ABD'de nafaka kaç yıl ödeniyor? Oralar da uygulamalar nasıl?

Almanya: Nafakanın süresi; yaş, sağlık durumu, iş, eğitim, müşterek çocuğun bakımı ve hakkaniyet ilkesinin dikkate alınması sonrasında belirleniyor. Nafaka alan eş, meslek edinmekle sorumlu tutulabiliyor.

İngiltere: Nafaka hükümleri konusunda hakime geniş bir takdir yetkisi tanınıyor. Mahkeme ödemelerin ne zaman başlayacağını ve ne zaman sona ereceğini kendisi takdir ediyor.

Belçika: Yoksulluk nafakasının süresi, kural olarak, evlilik süresini geçemiyor.

Hollanda: 5 yıldan az süren evliliklerde, nafaka evlilik süresiyle sınırlı. 5 yılın üzerindeki evliliklerin boşanmayla sonuçlanması halinde nafaka yükümlülüğü en fazla 12 yıl sürebiliyor.

Avusturya: Kusur durumuna bakılıyor. Kusurlu veya ağır kusurlu taraf, belli şartlarda boşanmadan sonra nafaka ödüyor. Nafaka bir süreye bağlı olmadığı gibi nafaka miktarı da belli bir süre sonra indirilemiyor.

ABD: ABD'nin bazı eyaletlerinde yemini çiftler boşansa bile ölünceye kadar nafaka geçerli oluyor. New Jersey, Connecticut, Vermont, Kuzey Carolina, Batı Virginia, Florida, ve Oregon'da geçerli olan uygulamaya göre çalışamayacak durumdaki taraf ömür boyu nafaka alırken, yükümlü taraf emekli olduktan sonra ve hatta sosyal yardımla yaşasa bile ödemeye devam ediyor.

Fransa: Bir kereye mahsus olmak üzere yüklü bir miktar nafaka ödeniyor. Tutarı ve ödeme planını mahkeme belirliyor.

Polonya: Boşanma sürecinde çok kazanan taraf diğerine nafaka ödüyor. Buna ayrılık nafakası deniyor.