Kadınlar Taliban’ın baskılarına karşı direnişte: Halkımızı savunmak görevimiz
Afganistan’da Taliban işgalinin ardından kadınların çalışması, tek başına dışarı çıkması yasaklandı, okullar kapatıldı, kadınların eve dönmesi için bulundukları yerler ateşe verildi, kıyafetlerine müdahale edildi. Taliban işgali altında yaşamak istemeyen kadınlar göç etmek zorunda kaldıkları Kabil’de zor anlar yaşarken, Nimros kentinde bulunan eylemci kadınlardan Sar Neval Nuriye Hotig ise, “Kadınları ve mazlum halkı savunmak bizim görevimiz” dedi.
PERWANE KIBRÎD
Kabil – ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin ardından Taliban, Afganistan topraklarında ilerlemeye devam ediyor. Bütün uluslararası “ateşkes” çağrılarını yanıtsız bırakan Taliban, ele geçirdiği bölgelerde kadınların tek başına dışarı çıkmasını ve çalışmasını yasaklıyor, okulları kapatıyor ve kadınların kıyafetlerine müdahale ediyor. Taliban, ele geçirdiği kentlerde genç kadın ve evli olmayan kadınları zorla kendi nikahlarına alıyor. Birçok aile çocuklarının Taliban’ın eline geçmemesi için Kabile’in yolunu tutuyor. Ülkelerinin Taliban tarafından yönetilmesini istemeyen kadınlar, sokağa dökülerek özgürlükleri ve toprakları için Taliban’a ve kendisiyle getirdiği gerici uygulamalara karşı olduklarını haykırıyor.
Kadınların cesareti kırılmak isteniyor
Taliban’ın işgalinin yanı sıra özellikle askeri anlamda görevliler olmak üzere devlete bağlı olanlar, kadınların eve dönmesi için kadınların bulundukları yerleri ateşe veriyor. Taliban, kadınları eve gönderemezse de yarattığı vahşiyane hava ile kadınların evden çıkma cesaretini kırmak istiyor. Taliban’ın tamamını işgal ettiği Nimros kentinde bulunan eylemci kadınlardan Sar Neval Nuriye Hotig ile görüştük.
“Kadınların olduğu yerler ateşe veriliyor”
Nimros ve Taliban’ın hakimiyeti üzerine konuşan Sar Neval Nuriye Hotig, “Yaşam özellikle devlet memurları olmak üzere bütün yurttaşlar için zorlaşmış durumda ve evleri talan ediliyor. İşçi kadınların sorumlu olduğu yerler ateşe veriliyor. Devlet memuru olarak çalışan ve diğer yerlerde çalışan kadınlar işlerine gitmek için evden çıkamıyor. Çünkü Taliban şuana kadar kadınların çalışmasına ilişkin herhangi bir açıklama yapmış değil. Kadın çalışanların peşine düşme çabası içindeler” dedi.
Kadınlar çalışma yaşamının dışına itiliyor
Kadınların çalışma yaşamına yönelik te müdahalelerin olduğuna dikkat çeken Sar Neval Nuriye Hotig, sözlerine şöyle devam etti: “Kimi resmi kurum üyeleri örneğin belediyeler gibi Taliban’a teslim olmuş durumdalar ve söz vererek kadınlar olmadan çalışmaya başlamışlar. Sadece devlet hastanelerinde kadın doktorları ve ebeler çalışmalarını sürdürüyor, ama gün içinde sadece iki kadın orada kalabiliyor. Kişisel kliniklere ilişkin ise şuana kadar herhangi bir sınırlandırılma getirilmemiş. İşlerini yapabiliyorlar, ancak yanlarında baba, erkek kardeş veya eşinin olması şartı var.”
“Halkımızı savunacağız”
Taliban’ın gelişiyle kendi ve Afganistan’daki diğer kadınların yaşamlarını tehlikede gören Sar Neval Nuriye Hotig, “Kadınları ve mazlum halkları savunmak ve daha sonra ise erkekleri ve suçluları mahkum etmek bizim görevimizdir. Ancak bugün evlerimiz bizim için güvenli yerler değil. ‘Öldürülüyorsunuz’ sözü ile bizi uyardılar. Bu nedenle şimdi halkın evinde kalıyoruz” diye belirtti. Taliban’a seslenen Sar Neval Nuriye Hotig, “Biz kadınları eylemci ve toplumun entelektüelleri olarak görmezseniz, bizde sizi, seni ve egemenliğini kabul etmiyoruz” ifadelerinde bulundu. Sar Neval Nuriye Hotig, Afganistan devletinden zor bir süreçten geçen toplumun yanında durmalarını ve onları Taliban’dan kurtarmalarını istedi.
Taliban’ın Afganistan’daki suçları artıyor
Taliban’ın işlediği cinayetlerin sınırı aştığını sözlerine ekleyen Sar Neval Nuriye Hotig, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Suçsuz yurttaşların öldürülmesi, yurttaşların bombardımana tutulması, talan, korku ve tehdit atmosferi yaratma ve kadınların evden çıkmaması olayları fazlalaşmış durumda. Hiçbir akıl ve dinde olmayan ‘cihadi evlilik’ en kötü olan cinayet biçimidir. Taliban, ele geçirdiği bütün kentlerde 15 yaşın üstünde kızların ve eşleri olmayan 45 yaşın altındaki kadınların Taliban askerine teslim edilmesini isteyen bir açıklama yaptı. Bunun amacı da onları şeriatla nikahlarına geçirmekti. Tabi evsiz kalan yurttaşların acıları sadece bombardıman altında kalmak değil. En büyük korkuları kızlarının Taliban’ın eline geçmesidir.”
Kızlarının kaybedilmesinden korktular
35 yaşındaki Mesture, evleri havan ile yakıldığı için eşi, 5 oğlu ve 9 yaşındaki kızı ile birlikte Kabile göç etti. Mesture, eşinin daha önce yeşillik satarak geçimlerini sağladığını belirtti. Ne o ne de eşinin devletçi olmadıklarını ve ölümden de korkmadıklarını ifade eden Mesture, “Sadece kızımızın kaybedilmesinden korktuğumuz için evimizi barkımızı ardımızdan bırakarak kaçtık. Bundan 5 yıl önce komşum eşini kaybetmişti. Komşum ve kızlarının alındığına gözlerimle şahit oldum” diye ifade etti.
Parkta kalıyorlar
Kendiz kentinden kaçarak Kabil’e gelen Şebane adındaki bir başka kadın da, “Kentimizi ateşe verdiler. Taliban ‘cihadi nikah’ açıklamasını yaptığında 7 yaşındaki kızımı korkudan annemin evine gönderdim. Taliban kollarındaki silahlarla sokakları dolaşıyordu. Devletçi olanları öldürüyordu. Genç kızları da alarak nikah kıyıyorlardı” diye belirtti. İki gündür Kabil’e geldiklerini ve parkta kaldıklarını dile getiren Şebane, “Çığlıklarımızı duyan kimse yok. Büyük oğlum ve eşim Taliban gelmeden önce yaşamlarını yitirdiler. Şimdi evimi her şeyimi kaybettim” dedi. Yeni evlenen kızının araba parası olmadığı için Kabil’e kaçamadıklarını ifade eden Şebane, “Aklım fikrim kızımda. Boğazımdan tek bir lokma geçmiyor” ifadelerinde bulundu.
Taliban’ın ilerleyişi nedeniyle ülkeden göç dalgası devam ederken, ülke içinde de yüzbinlerce insan yurtlarından oldu, başkent Kabil en merkezi iç göç alan merkezlerin başında geliyor.