'Kadınlar özgürlükleri için direniyor'
Kuzey ve Doğu Suriye'deki Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kampanyası'na katılan Nesrin Ali, İran ve Türkiye'nin kadınlara yönelik ihlallerini, dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiğini ve kadınların en çok “siyasi şiddete” maruz kaldığını belirtti.
SİLVA AL-İBRAHİM
Minbic- Kadınları korumaya yönelik birçok yasa ve sözleşme olmasına rağmen, kadınlar birçok şiddet biçimi ile karşı karşıya kalmakta. Kuzey ve Doğu Suriye'deki Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kampanyası'na katılan Nesrin Ali, kadınlara uygulanan şiddetin, fiziksel, toplumsal ve ekonomik şiddet gibi birçok farklı biçiminin olduğunu ancak en fazla göz ardı edilen türünün "siyasi şiddet" olduğunu vurguladı.
Nesrin Ali, siyasi şiddetin İran'da açıkça gözler önüne serildiğini belirterek, "İran yönetimi, kadın hakları savunucuları, gazeteciler ve fikirlerini ifade eden her kadına karşı en vahşi şiddet biçimlerini uyguluyor. Ayrıca, kadınların kıyafetleri ve kişisel hayatlarına müdahale ediyorlar" dedi.
Nesrin Ali, "Kadınlar adalet için bir adım attıklarında, hapsediliyor, zalimce cezalar alıyorlar, hatta idam ediliyorlar. Ama herkes biliyor ki, İran'da kadınlara yapılan bu uygulamalar hiçbir dinin ahlakına uymuyor" ifadelerini kullandı.
İranlı kadınların direnişini kutladığını belirten Nesrin Ali, "İranlı kadınların, uğradıkları tüm hak ihlallerine rağmen, başlattıkları mücadeleden geri adım atmamaları büyük bir cesaret örneği. Bu direniş, onların inandıkları davaya olan güvenlerinin bir göstergesi. Çünkü hiçbir toplumda kadınlar özgürleştirmeden toplum özgürleşemez" dedi.
Türkiye'deki durum
Nesrin Ali, Türkiye'deki kadınlara yönelik uygulamaların da İran'dan farklı olmadığını belirterek, "Türkiye’de 'demokrasi' adı altında kadınlara şiddetin en kötüsü uygulanıyor. Ancak gerçekte, bu yönetim, otoriter ve baskıcı bir yönetimden başka bir şey değil" dedi.
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine ve kadınlara karşı yapılan şiddetle ilgili yeterli adımlar atılmamasına dikkat çeken Nesrin Ali, "Geçtiğimiz günlerde, belediyelere kayyım atanmasına karşı çıkan halk protestolarında, kadınların sokaklarda nasıl gözaltına alındığını ve şiddete uğradığını gördük. Bu, Türkiye'nin demokrasi iddialarının gerçeğini gözler önüne seriyor" diye belirtti.
Nesrin Ali, Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'deki işgal altındaki bölgelerdeki kadınların durumuna da değindi. Nesrin Ali, "Türkiye'nin kanlı geçmişi ve keyfi gözaltı uygulamaları zaten biliniyor. Türkiye'nin işgal ettiği şehirler, kadınların kaçırılması, cinsel saldırıya uğraması ve öldürülmesi gibi vahşetlere şahitlik ediyor" ifadelerini kullandı.
Siyasi şiddetin nedenleri
Nesrin Ali, siyasi şiddetin esas nedenlerinin, kadınları siyasetten dışlamak ve onları toplumda etkisiz hale getirmek olduğunu belirtti. "İran ve Türkiye gibi ülkelerdeki erkek egemen zihniyet, kadınlara karşı şiddet uyguluyor" diyen Nesrin Ali, şöyle devam etti: “Çünkü erkek egemen zihniyet, baskı ve savaşı tercih eder, kadın ise barışı ve huzuru arar. Bu nedenle liderlik pozisyonları sadece erkeklere tahsis edilmiştir. Şiddet ve savaş yoluyla, siyasi iktidarlarını sürdürmek isteyenler, kadınları bu süreçlerden dışlamaktadır."
Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınların deneyimi
Nesrin Ali, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınların, DAİŞ’e karşı büyük bir mücadele vererek devrime önderlik ettiklerini ve sosyal, siyasi ve diplomatik alanda etkili birer güç haline geldiklerini belirtti. Kürt kadınlarının direniş felsefesi "Jin Jiyan Azadî"ye vurgu yapan Nesrin Ali, “Bu felsefe dünyada birçok ülke tarafından kabul görmüş ve bu felsefenin Türkiye’ye yayılmasından korkan hükümet, kadınları hedef alarak onları tutuklamak ve baskı altına almak istedi” şeklinde konuştu.
Son olarak Nesrin Ali, kadınların her türlü şiddet biçimine karşı mücadele ederek, toplumu özgürlüğe ve adalete taşımada önemli bir rol oynayabileceğini belirterek, şöyle dedi: "Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınlar, büyük bir fedakarlıkla kazandıkları özgürlükleri savunmaktadır. Kadınlar, bilince ve mücadeleye dayalı olarak her türlü şiddeti sonlandırabilir ve toplumlarını özgürlüğe taşıyabilir.”