Amed - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Tevgera Jinên Azad (TJA) üyelerine yönelik başlattığı soruşturma kapsamında birçok kentte 29 Kasım günü yapılan ev baskınlarında 21 kadın gözaltına alındı. Emniyette susma haklarını kullandıktan sonra, “Örgüt yöneticiliği” ve “örgüt adına faaliyette bulunmak” iddiasıyla savcılıkta ifadeleri alınan kadınlardan 8’i tutuklanırken 13 kadın ise ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı. Kadınların tutuklanma gerekçesi olarak  2011-2020 arasında yapılan kadın çalışmaları ve konferanslar gerekçe gösterildi. Kadınların gözaltı sırasında yaşadıkları işkenceye ve tutuklanmalarına tepki gösteren kadın siyasetçiler, iktidara kaybettirecek gücün kadınlar olduğunu bu nedenle kadınların hedef alındığını ifade ettiler.

'Tutuklamalara cevabımız örgütlülüğümüz ile olacak'

AKP iktidarının baskıcı ve eril politikalarında ısrarcı davrandığına dikkat çeken Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Milletvekilli Remziye Tosun, kadınların bu politikalara karşı yıllardır direndiğine belirterek, iktidarın kadınlara olan yaklaşımını 25 Kasım’da sokaklarda çok net gördüklerini söyledi. Şiddete karşı alanlarda olan yüzlerce kadının, polis şiddetine maruz bırakıldığını ve 25 Kasım’ın hemen ardından TJA'ya dönük operasyon yapıldığını, kadınların işkence ile gözaltına alındığını hatırlattı. “İktidarın baskı politikalarında hukuk, ahlak, insanlık namına hiçbir pratik kalmadı" diyen Remziye Tosun, son yıllarda kadına yönelik şiddetin artması, bunun cezasızlık politikasıyla da ilgili olduğunu söyledi.Direnen kadınlara yönelik baskı politikalarının ‘bıçak kemiğe dayandı’ dedirttiğini ifade eden Remziye Tosun, "Bu duruma karşı biz de asla sessiz kalmayacağız. Tutuklamalara cevabımız örgütlülüğümüz ve kadın mücadelemizi yükseltmek olacaktır” sözleri ile konuşmasına son verdi.

'TJA saldırıların ana hedefi oldu'

HDP Ağrı Milletvekilli Dilan Dirayet Taşdemir ise AKP-MHP ittifakına karşı direnen kadınların hedefte olduğuna dikkat çekerek şu cümlelere yer verdi: “AKP-MHP faşizmine karşı direnen biraraya gelmeyi başaran ve bu politikayı her seferinde teşhir eden kadınlar hedefte. Kadın mücadelesine en fazla güç veren ortak mücadele hattını güçlendiren Kürt kadın hareketi TJA, bu saldırıların ana hedefi oldu. Kürt kadınları, kadın özgürlük mücadelesi kadar faşizme işgale ve savaş karşıda büyük bir mücadele veriyor ve toplumsal dönüşümde öncü bir rol oynuyorlar.”

'Kadınlar örgütlendikçe iktidarın korkusu büyüyor'

İktidarın kadınlardan korktuğu için kadın mücadelesine bu denli pervasızca saldırdığını belirten Dilan Dirayet Taşdemir, “AKP’nin dayattığı toplumsal dinamikleri kadınlar dönüştürüyor. Bu da AKP iktidarını çok korkutuyor. 25 Kasım’da kadınlara yönelik saldırı ve TJA’ya yönelik siyasi operasyonlar bunun en açık örneğidir. Özelikle Rojhelat’ta başlayan ve dalga dalga İran’a yayılan kadın isyanı ve etkisi bu korkuyu büyütüyor. Kadınlar örgütlendikçe iktidarların korkusu büyüyor ve faşizm daha da keskinleşiyor. Bugün isyanın rengini ve politik öncülüğünü Ortadoğu’da Kürt kadınları yapıyor. Sadece isyan etmiyorlar aynı zamanda yeni bir yaşamın kurulmasında da ciddi bir iddia ortaya koyuyorlar. Onun içinde onlara kaybettirecek gücün kadınlar olduğunu biliyorlar ve bundan kaynaklı pervasızca saldırıyorlar” şeklinde konuştu.

'Özgürleşen ve itiraz eden kadınlara tahammülleri yok'

HDP İzmir Milletvekilli Serpil Kemalbay ise yapılan operasyonlarda 8 kadının tutuklanmasına dair şu sözleri kaydetti: “TJA’ya yapılan operasyon kadınların iradesine yönelen bu sistematik saldırıların bir parçası olduğu kadar bir bütün olarak Kürt kazanımlarına yönelik artan saldırıların da bir parçası olarak değerlendirilmeli. İçerde ve dışarda savaş politikalarının şiddetlendiğini, sistematik olarak yürütülen operasyonların artarak devam ettiğini görüyoruz. Bitirme, tasfiye etme, teslim alma politikaları bugüne kadar sonuç vermemesi seçimlerin de kapıda olduğu düşünüldüğünde siyasi iktidarın telaşını ve saldırılarını daha da artmış görünüyor. Özgürleşen, siyasete katılan, itiraz eden, değiştirmek isteyen kadına tahammülü yok. Hele ki Kürt kadın siyasetçilere. Kadınların saç telleriyle neler yapabileceğini dünyadaki örnekleriyle görüyor ve korkuyor. Kadınlar emeklerine, bedenlerine, kimliklerine iradelerine saçlarının teline kadar sahip çıkacaklar. Bize düşen kadın dayanışmasını daha da büyüterek tüm kadınlar için yaşanabilir bir dünya için mücadele etmeye devam etmek. Susmuyor, korkmuyoruz. TJA’lı kadınların yanındayız. Jin Jiyan Azadî.”