BERJÎN KARA

Mêxmûr - İran’da otoriter ve baskıcı rejim, kadınlar üzerindeki şiddet ve baskı politikalarını sürdürüyor. 16 Eylül 2022’de Kürt kadın Jina Mahsa Emini’nin katledilmesinin ardından “Jin, Jiyan, Azadî” ayaklanması başladı.

Bu ayaklanma ilk olarak İran ve Doğu Kürdistan’da başladı ve bugün tüm dünyada kadınların çığlığına dönüşen bir sese evrildi. Jina Mahsa Emini, rejime karşı direnişin sembolü ve umudu haline geldi. İran ve Doğu Kürdistan’dan yükselen kadınların sesi, Hindistan’dan Latin Amerika’ya, Afganistan’dan otoriter baskı altındaki tüm coğrafyalara ulaştı. Her kadın bu ayaklanmadan güç aldı ve “Jin, Jiyan, Azadî” sloganıyla haklarını talep etti. Ayaklanmanın ardından İran rejiminin baskıları artarak devam etti. Yüzlerce kişi rejim tarafından katledildi, tutuklandı ve idama mahkûm edildi. Şehit Rüstem Cûdî (Mexmûr) Mülteci Kampı Eş Başkanı Fatma Bîlen, ayaklanmanın yıldönümü ve İran devletinin kadınları hedef almasına ilişkin ajansımıza konuştu.

‘Doğu Kürdistan halkı ayağa kalktı’

Sözlerinin başında İran rejiminin kadınlara yönelik baskılarına dikkat çeken Fatma Bîlen, "Doğu Kürdistan'da süren ‘Jin, Jiyan, Azadî’ devrimi üç yılı geride bıraktı. Bu kadın devrimi, Jina Emini’nin katledilmesiyle başladı. Ancak o dönemdeki soykırımcı ideoloji bugün de sürüyor. Kadınlar, cezaevlerinden yaşamın her alanına kadar katlediliyor ve görmezden geliniyor. Yalnızca Jina Emini değil, onlarca kadın katledildi. Ama dünya buna sessiz kaldı. Başlayan devrim süreciyle birlikte ayağa kalkan Doğu Kurdistan halkı, Jina Emini’nin katledilmesine tepki gösterdi. Toplumun tüm kesimleri rejime karşı ayağa kalktı. Ancak bu ayaklanmaya katılan birçok kişi katledildi, yüzlercesi tutuklandı ve bazıları idam cezalarıyla karşı karşıya bırakıldı" ifadelerinde bulundu.

‘İran’dan dünyaya yayıldı’

Jina Emini ile başlayan ayaklanmanın bugün tüm dünyaya yayıldığını söyleyen Fatma Bîlen, "Jina Emini katliamının ardından tüm dünyada ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganıyla tepkiler dile getirildi. Jina Emini’nin katledilmesinin yıldönümünde kadınların ‘Jin, Jiyan, Azadî’ devrimiyle seslerini birleştirmelerini istiyor, iktidar ve soykırım ideolojisine karşı ayaklanmalarını umuyoruz” diye belirtti.

Fatma Bîlen, İran devletinin özellikle kadın öncüleri hedef aldığına dikkat çekerek, "Jin, Jiyan, Azadî ayaklanmasına öncülük eden kadın öncüler bugün İran hapishanelerinde tutuluyor. İran devleti, idam uygulamalarını hâlâ sürdürüyor. Ayaklanmanın ardından özellikle kadın öncüler hedef alındı. Jin, Jiyan, Azadî devrimini destekleyen tüm kadınlara çağrımız; bu öncü kadınlara sahip çıkılmasıdır" dedi.