MEDİNE MAMEDOĞLU

Riha- “Özgür Önderlikle Demokratik Toplum” şiarı ile Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde Riha’nın Xelfetî (Halfeti) ilçesine bağlı kırsal Amara Mahallesi'nde 4 Nisan 1949 tarihinde dünyaya gelen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 76’ncı yaş günü kutlandı.

3 ve 4 Nisan günü ilçede yapılan 4 Nisan Festivali’ne on binlerce insan katıldı. Kutlamaya farklı şehirden katılan kadınlar, kutlamanın coşkusu ve heyecanını dile getirirken; 27 Şubat çağrısı ile beraber devletin artık adım atması gerektiğini ifade etti.

Engelleri aştılar

3 ve 4 Nisan’da abluka ve engellemelere rağmen kitle ilçeye giriş yaptı. 4 Nisan’da yapılacak kutlamaya katılan binlerce kişi konaklayacak yer bulamadı. Gençler parklarda, kadınlar ise camilerde sabahladı. 4 Nisan günü sabahın erken saatlerinde festival alanında toplanan halk burada kısa bir programın ardından ellerinde, “Amara’da doğan Önderliğimize bin selam olsun” ve “Jin Jiyan Azadî” yazılı büyük pankartlarla yürüyüşe geçti. On binlerin katıldığı yürüyüşte coşku bir an olsun dinmezken, halk sıcak havaya rağmen dakikalarca yürüdü. İlçe merkezi slogan ve zılgıtlarla yankılanırken, halkın elinde taşıdığı pankartlar ise herkes tarafından alkışlarla karşılandı.

Kilometrelerce yürüyüşün ardından kitle burada engellendi ve yapılan müzakere sonucu Abdullah Öcalan’ın doğduğu Amara Mahallesi’ne 90 kişi alındı. Polislerin yoğun ablukasının yaşandığı Amara Mahallesi’nde birçok alan bariyer ve kalkanlarla kapatılırken, mahalleye giren gençler Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının yer aldığı dev bir poster açtı. Sloganlarla eve giden kitle burada yaptıkları anma etkinliğinin ardından mahalleden ayrıldı.

İki gün süren kutlama etkinliğine katılan kadınlar ise bütün baskı ve engellemelere rağmen halkın coşkusuna dikkat çekti. Uzak kentlerden gelen, yorgunluk ve uykusuzluğa rağmen yürüyüşte en önde yürüyen anneler sürece dair taleplerini ajansımızla paylaştı.

‘Barış ve özgürlük için geldik’

Kutlama için Mersin’den gelen Bedriye Savcı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıya dikkat çekti ve şöyle dedi: “Bu süreç samimi bir şekilde yürütülmeli. Biz Önderimizin çağrısının arkasındayız. Biz özgürlük ve barış için buraya geldik. Bu baskı ve zulüm bir an önce son bulmalı. Hem Kürt halkı hem Türk halkı bu sürece ‘yeter’ demeli. Bütün halk bu barışı savunmalı. Kimse ölmesin diyerek ses çıkarmalıyız.”

‘Tecrit kalkmalı’

Halkın baskılara rağmen alandaki yerini aldığını ve coşkunun kendisine moral verdiğini söyleyen Xece Aslan da artık siyasi tutsakların serbest bırakılmasını istedi. “Biz hiç olmadığımız kadar güçlüyüz” diyen Xece Aslan halka “artık ayağı kalkın” çağrısı yaptı.

Yıllarca Kürtler olarak kayıplar verdiklerini söyleyen Xece Aslan, derhal Kürt sorununun çözümü için tecridin kalması gerektiğini söyledi.

‘Halk süreci iyi okumalı’

Gülistan Akkuş, barış savunuculuğu yaptıklarını ancak hala çağrılarına yanıt alamadıklarını ifade etti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bu sürecin muhatabı olduğunu ifade eden Gülistan Akkuş, “Sayın Öcalan’ın doğum günü için buraya geldim. Halk bu sürecin gidişatını iyi okumalı. Bugün bu kadar baskıya rağmen halk burada toplandı ve yürüdü. Bu herkese bir mesaj olmalı. Bu halk yıllardır barış istiyor ve barış için mücadele ediyor. Bu mücadele de en iyi şekilde büyütülmeli” ifadelerini kullandı.

‘En çok kadınların barışı savunması gerekiyor’

Festivale kitlesel katılımın bir mesaj niteliğinde olduğunu belirten Filiz Can ise Kürt halkının ne pahasına olursa olsun teslim olmayacağını ifade etti. Filiz Can, “Bu süreçten bizler umutluyuz. Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrı hepimize büyük umut verdi. Hem onun hem kendi açımızdan bu süreci büyütmek için elimizden geleni yapacağız. Bizler onun doğum günü için buradayız, iyi ki doğmuş. Bugün biz kadınların en çok bu barışı savunması gerekiyor. Savaştan en çok kadınlar etkileniyor. Bu hepimiz için bir fırsat, devletin de bir an önce adım atması gerekiyor. Tecridin kaldırılıp, fiziki özgürlüğün sağlanması gerekiyor” diye belirtti.

Yürüyüşe katılan kadınlardan Şemsiye Acer ise, “Barıştan başka bir yolumuz yok” diyerek çözümde muhatabın Abdullah Öcalan olduğunu ve fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurguladı. Şemsiye Acer, artık korku duvarlarının aşıldığını söyleyerek, “Bütün anneler konuşmalı, sessiz kalmamalı. Bütün halklar el ele verip mücadele etmeli. Türk devleti de bizden çok barışa sahip çıkmalı ve adım atmalı. Türk devleti bu krizi ve süreci düşünüp barışa sarılmalı. Başka çözüm yolu yok. Bu kanın durması için ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı” çağrısında bulundu.