Kadın savaşçılar: Türk devletinin saldırılarına karşı Minbic’i savunacağız

IŞİD’e karşı zafer elde eden Minbic Askeri Meclisi’ndeki kadın savaşçılar, Türk devletinin Minbic’e yapacağı her türlü saldırıya karşı ön saflarda yer alacaklarını belirterek, topraklarını savunacaklarının sözünü verdi.

SÎLVA Al-ÎBRAHÎM

Minbic- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Minbic kentinin IŞİD’ten kurtarılmasında önemli bir rol üstlenen Kadın Koruma Birlikleri (YPJ), yaşanan çatışmalarda da çok sayıda savaşçısını kaybetti. YPJ’nin direnişinden etkilenen kentteki kadınlar da Minbic Askeri Meclisi çatısı altında Minbic Kadın Askeri Meclisi’ni oluşturarak, çetelere karşı mücadelenin ön saflarında yer aldı. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ‘Jin jiyan azadi’ felsefesi ile mücadele yürüttüklerini söyleyen Minbic Askeri Meclisi’nden savaşçılar, topraklarını koruma gücüne ve iradesine sahip olduklarını vurguladı.

‘Minbicli birçok kadın, YPJ’nin cesaretinden etkilendi’

Minbic Askeri Meclisi’nden Amara İbrahim, “IŞİD yaklaşık üç yıl boyunca Minbic kentini kendi kontrolünde tuttu. Bu süreçte halka ve özellikle kadınlara karşı en çirkin adaletsizlikleri uyguladı. İşkence, keyfi tutuklama, recmetmek gibi halka yönelik insanlık dışı yaklaşımlar uyguladılar” dedi.

1 Haziran 2016'da Minbic kentini özgürleştirme hamlesinin başlatıldığını aktaran Amara İbrahim, sözlerine şöyle devam etti: “Demokratik Suriye Güçleri, Minbic Askeri Meclisi ve Kadın Koruma Birlikleri (YPJ), Minbic'i özgürleştirme hamlesi başlattılar. Kırsaldan kente kadar kadın savaşçıların hamledeki rolü önemliydi. YPJ savaşçıları kurtuluş hamlesinde önemli rol oynadılar ve Minbic’i IŞİD’ten temizlediler. Minbicli birçok kadın, YPJ’nin dünyanın en tehlikeli terör örgütüyle mücadele etme cesaretlerinden ve iradelerinden etkilendiler. Bu nedenle Minbic’teki birçok kadın Minbic Askeri Meclisi’ne katılma kararı aldı. Kadınlar kendi gerçekliklerinde meydana gelen değişimi fark ettiler.”

‘Direnişten geri adım atmayacağız’

Bu ruhla Minbic Kadın Askeri Meclisi’nin kurulduğunu dile getiren Amara İbrahim, kadınların güçlü bir iradeye ve güce sahip olduğunu söyleyerek, “Savaş cephelerinde kadınlar en ön saflarda yer aldılar. Kadınlar güçlenerek topraklarını savunma ve örgütleme iradesine kavuştu. Bu irade ve güçle kadınlar Türk devletinin hedefi haline geldi. Bizler tüm saldırılara rağmen üzerimize düşeni yapmaya söz veriyoruz. Şehitlerimizin mücadelesini sürdüreceğiz. Topraklarımızı özgürleşinceye kadar da direnişten geri adım atmayacağız. Topraklarımıza yönelik her türlü saldırıyı püskürteceğiz” şeklinde konuştu. 

   

‘Direnişimizi sürdüreceğiz’

Minbic Askeri Meclisi savaşçılarından Zahra Ali ise, “Toplumumuz hâlâ bazı kavramlara bağlı, dolayısıyla mücadelemiz her alanda devam ediyor. Minbic’te Kürt, Arap ve Türkmen toplumundan pek çok kadın var. Minbic kentini IŞİD çetelerinden kurtarmak için birçok fedakarlık yaptık ve Minbic topraklarını kanlarıyla sulayan kadın şehitlerin izindeyiz. Onların elde ettiği kazanımları korumak için yürüyeceğiz. Bugün Minbic’in kurtuluşunun 8’inci yılı. Türk devleti saldırılarla Minbic’i işgal etmeye çalışıyor. Ama biz farklı halklardan savaşçılar olarak, işgale ve saldırılara karşı direnişimizi sürdüreceğiz” sözlerinin altını çizdi.

   

‘Mücadelemizi ‘jin jiyan azadi’ felsefesiyle sürdürüyoruz’

Minbic Askeri Meclisi savaşçısı Sulafa Tammo da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Jin, jiyan, azadî” felsefesinden etkilendiklerini ve mücadelelerini de bu doğrultuda sürdürdüklerini aktardı. Sulafa Tammo, “İlkemiz koruma ve direniştir. Toprağımızı korumayı ve her koşulda topraklarımız için direnmeyi görev edindik. Bugün Minbic Askeri Meclisi'ndeki kadın savaşçılar, direnişin en ön saflarında yerlerini alıyorlar. Türk devletinin Minbic kentine yapacağı her türlü saldırıya karşı ön saflarda yer alacağız. Bu toprakları kanımızla koruyacağız” mesajını verdi.