‘Kadın özgür olursa doğa ve toplumda özgür olur’

Kadınların şiddet karşısında kendilerini örgütlemeleri gerektiğini belirten Mexmûr Jineoloji Komitesi Üyesi Songul Guler, “Kadın özgürleştiği zaman doğa ve toplumda özgürleşecektir. Bununla tüm savaş, katliam ve şiddet yöntemleri sona erecek” dedi.

ROJEVÎN RÛBA

Mexmûr - Dünyanın her yerinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında çeşitli eylem ve etkinlikler düzenleniyor. Şiddete karşı mücadele etme konusunda değerlendirmelerde bulunan Mexmûr Jineoloji Komitesi Üyesi Songul Guler, kadınların mücadele ederek kendilerini örgütleyip şiddeti önleyebileceklerini söyledi.

‘Her alanda şiddet görüyorlar’

Kadına yönelik şiddetin sistemsel ve ideolojik olduğunu söyleyen Songul Guler, “Kadına yönelik şiddeti sadece fiziki olarak ele alırsak eksik kalır. Hem sistemsel hem de ideolojiktir. Kadınlar dünyanın neresinde olursa olsun hangi kanunlar olursa olsun şiddete maruz kalıyor” dedi. Var olan sistemlerin erk-zihniyete sahip olduklarını ifade eden Songul Guler, “Kadınların özgür ruhları, coşkulu enerjileri, renkli yaşamları, toplumsal zihniyet, ahlak ve toplumsal kültürün ehlileştirilmesi gerekiyordu. Ataerkil sistemin ilk silahı şiddetti. Bunu ideolojisiyle güçlendirdi. Buna ‘dayak Cennetten gelme’, ‘Kızını dövmeyen dizini döver’ gibi sözler ürettiler ve bunları toplum içinde meşrulaştırdılar” diye belirtti. Çıkarılan yasaların bu zihniyetle çıkarıldığını ve kadınların ekonomi, siyasi, kültür ve sanat gibi tüm alanlarda şiddete ve haksızlığa uğradığına işaret eden Songul Guler, “Bugün özellikle Ortadoğu’da yürütülen savaşlarda kadınlar hedef alınıyor. Savaş ganimeti olarak görülüyorlar” şeklinde konuştu.

‘Kadınlar kendini örgütlemeli’

Kadınların kendilerini örgütlemeleri ve kendilerini iyi tanımaları gerektiğini ifade eden Songul Guler, “Bir yerde bir saldırı olduğunda ilk kadınlara tecavüz ediyorlar. Şiddetin kaderimiz olmadığını iyi bilmemiz gerekir. Her anlamda bilim, kendini tanıma, kültür, ahlak, duruşumuzda kendimizi örgütlemeliyiz ve korumalıyız. Kendi savunma mekanizmalarımızı kurmalıyız. Ehlileştirilecek ve başkasının malı olacak kişiler olmadığımıza ikna olmalıyız. Bu konuda bilgi sahibi olmalıyız. Bunun içinde en iyi mücadele kendini tanıma, cinsini tanımadır” ifadelerini kullandı.

Öz savunma ihtiyacına da değinen Sungul Guler, “En iyi öz savunma kadın kültür bilimini açığa çıkarmaktır. Ruhun bilimi ve kadınların enerjisi tüm kadınların örgütlenmesidir. Bu anlamda kadın ahlakı, kültürü, bilimi, örgütlülüğüyle hareket etmemiz gerekir. Bize dönük saldırılara karşı hem düşünsel hem de bilim anlamında örgütlülüklerimizi kurmalıyız. O zaman çocuklarda toplum şiddetinden kurtulacaktır. Kadın özgür olursa doğa da toplumda özgür olacaktır. O zaman tüm savaşlar, şiddet, katletmeler boşa çıkacak” diye belirtti.