Kadın Konferansı ekolojik sorunların tartışılmasıyla devam ediyor

Tunus'ta düzenlenen 3’üncü Dünya Kadın Konferansı’nda kadınların yaşadığı ekolojik sorunlar ve kadın emekçilerin kötüleşen durumu tartışıldı.

NAZIHA BOUSSIDI/ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus - Tunus'ta düzenlenen 3’üncü Dünya Kadın Konferansı dördüncü gününde devam ediyor. Tunus Demokratik Kadınlar Derneği, konferans çerçevesinde kadınların doğal kaynaklara erişim haklarını tartışmak üzere bir toplantı gerçekleştirdi. Konferansta ayrıca kadın işçilerin kötüleşen durumu üzerine bir toplantı düzenlendi. Konferansa katılanlar çevresel krizlere vurgu yaparak, doğaya karşı kapitalist saldırıların olduğunu ve dünyanın büyük çevresel tehditlerle karşı karşıya olduğu vurgulandı. Ayrıca kapitalist sistemden dolayı yoksulluğun arttığını belirten katılımcılar, birçok kadın işçinin kötü muameleye maruz kaldığına dikkat çekti.

“Dernek ekolojik sorunları çözüyor”

Tunus Demokratik Kadınlar Derneği Başkanı Naîla El-Zixlamî, "Dernek, kadınlara güvenli içme suyu sağlamak, hayatlarını ve ekonomik bağımsızlıklarını tehdit eden ekolojik sorunları çözmek için mücadele ediyor" dedi.

“Kadınların su hakkı tesis edilmeli”

Demokratik Kadın Derneği'nin geçmişte kadınların doğal kaynaklara erişim hakkını korumak için birçok seminer düzenlediğini belirten Demokratik Kadın Derneği üyesi ve insan hakları aktivisti Nima El-Nuseyrî, "Tunus'taki toprak miktarına göre kadınların suyu nasıl kullanılacağına dair bilimsel ve ekolojik bir teşhisin yapılmasını talep ediyorum. Bu aşamalardan sonra anayasada yer alan kanunlar değiştirilerek ve kadınların su hakkı tesis edilerek bilinçlendirme çalışmaları başlatılmalı. Yasa, feminist hakları kolaylaştıracak ve ataerkil zihniyete karşı mücadele etmelidir” şeklinde konuştu. 

“Ekonomik üretim kadınları özgürleştirir”

Konferansa katılan Îman Kehlewî, kötü muameleye maruz kalan ve düşük ücrete tabi tutulan kadın işçilerin durumuna dikkati çekerek, kadınların acılarının tarihsel yönleri olduğunu, toplumların ortaya çıkmasından önce kadınların avcılık yaparak yaşadıklarını, daha sonra tarım alanlarının ortaya çıkmasıyla birlikte sosyal sınıfların oluştuğunu ve erkek egemenliğini de kazandığını söyledi. Ayrıca Îman Kehlewî, kadınların mücadelesinin ekonomik olduğunu ve özgürlüklerinin ancak ekonomik üretimle sağlanabileceğini de kaydetti.