Jineoloji bilimiyle kadınlar kendilerini tanıyor

Tebqa Jineoloji Araştırma Merkezi Sözcüsü Maria Al-Mousa, Kuzey ve Doğu Suriye’de birçok merkezlerinin bulunduğunu belirterek, “Jineoloji bilimiyle kadınlar varlıklarını, tarihi gerçeklerini ve kendileri hakkındaki gerçeği farketmeye başlıyor” dedi.

YUSRA AL-EHMED

Rakka- Jineoloji ile kadınlar hakikatlerini tanıyarak, varlıklarına, özlerine ve egemenler tarafından tarihsel olarak geri plana itilmelerine karşı büyük bir mücadele başlatmış oluyor. Her kadın kendisini tanıdıkça güçleniyor. Tebqa Jineoloji Araştırma Merkezi Sözcüsü Maria Al-Mousa, Kuzey ve Doğu Suriye’de Rojava Devrimi’nin ardından kadınların Demokratik Ulus Sistemi’yle tüm kurum ve kuruluşlarda örgütlenerek öncü rol oynadıklarını belirtti. Kadınların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı Jineoloji bilimiyle aydınlandığını söyleyen Maria Al-Mousa, “Önder Abdullah Öcalan’ın yaşam paradigmasını inceleyen kadınlar, elde ettikleri bilgiler sayesinde gerçek tarihlerini keşfettiler. Bu sayede bir canlanma, yeni bir doğuş, yıllar süren ötekileştirmenin ardından niteliksel bir sıçrama meydana geldi. Kadınlar özgürlüğe ve eşitliğe doğru adım attılar” diye belirtti.

‘Özellikle kadınlar jineoloji bilimini bilmeli’

Jineoloji biliminin Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm bölgelerinde tanıtılması amacıyla birçok merkezin açıldığını kaydeden Maria Al-Mousa, “Bu merkezler toplumun ve özellikle kadınların düşüncelerinin tatmin edilmesine ve geliştirilmesine kaynak olmuştur. Jineoloji merkezleriyle amacımız bu bilimin tanıtılmasıdır. Özellikle kadınların jineoloji bilimini tanıması çok önemli. Kendi içlerindeki özleri, varlıkları ve kendileri hakkındaki gerçeği fark etmeleri, tarihlerini bilmeleri, egemen kapitalist otoritelerin ortaya çıkmasının nasıl bir yol açtığını bilmeleri gerekir” ifadelerinde bulundu. 

‘Her kadın tarihini öğrenerek kendini koruyabilir’

Eğitimin önemine de dikkat çeken Maria Al-Mousa, sözlerine şöyle devam etti: "Sivil ve askeri akademilerdeki derslerle, konferanslarla, kurumlar ve merkezler arasındaki ortak eğitimlerle kadınların toplumsal cinsiyet bilimini derinlemesine öğrenmelerini, araştırmalarını istiyoruz. Kadınlar bu bilimi geliştirerek tarihlerini, kendileri hakkındaki gerçekliği araştırıp, aile içi şiddeti, toplumsal şiddeti, ötekileştirilmeyi, köleliği ve üzerindeki birçok engeli ve baskıyı tanımlayabilir. Jineoloji bilimiyle kadınlar özgür bir düşünceye sahip olabilir. Kadınlar binlerce yıldır erk zihniyet nedeniyle en temel haklarından mahrum bırakılıyor, yaşamın her alanında kısıtlanıyor. Her kadın tarihi gerçekliğini öğrenerek maruz kaldığı olaylar karşısında kendini koruyabilir ve yaşadığı krizlerin etkileriyle yüzleşebilir.”

‘Özgür ve bir arada yaşam hedefleniyor’

Kadın biliminin, özgür bir arada yaşama bilimi olmayı amaçladığını kaydeden Maria Al-Mousa, “Merkezin ana çalışması araştırma ilkesine dayanıyor. Bu nedenle sürekli çalışarak kadınların toplumda karşılaştıkları sorunları, sorunların ortaya çıkış nedenlerini araştırıyoruz. Amacımız eş başkanlık ve katılımcı yaşam sistemine göre kadınların toplumdaki rollerini ve statülerini artırmaktır. Kadınların bilgilerini ve sorunlarıyla ilgili tüm konuları koordineli bir şekilde araştırıyoruz. Merkezlerde belirli araştırmalar üzerinde çalışılıyor ve daha sonra bu araştırmalar eğitim kurumları, merkezler ve akademilerde kitaplar aracılığıyla yayınlanıyor. Dolayısıyla merkezin açılışından bu yana bastığımız birçok kitabımız var” diyerek sözlerini noktaladı.