ŞÎNYAR BAYÎZ

Süleymaniye – Gazeteci kadınlar kimi basın yayın kuruluşlarında ağır çalışma koşullarına maruz kalırken, mesleki olarak ta kendilerini geliştirmeleri için fırsatlar sunulmuyor. Ataerkil sistemin hakim olduğu toplumlarda kadınlar bir cinsel obje olarak görülürken, medyaya yansıması da bu zihniyet üzerinden gelişiyor. Örneğin medya kuruluşlarında çalışan birçok kadının kurgu, montaj, haber hazırlama ve kamera kullandığı pek görülmez. Kürt kadınlar ise tüm bu algıları yıkarak, basın alanında kadının var olduğunu, basının her kademesinde çalışarak önemli başarılar elde edebileceğini kanıtladı. Federe Kürdistan’da kadınların sesi olan JIN TV de dördüncü yılını geride bıraktı. 2018 tarihinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yayın hayatına başlayan ve 30 Haziran 2018’de resmi olarak yayına geçen JIN TV Kürtçe ve lehçelerinin de aralarında bulunduğu Arapça, İngilizce ve Türkçe olmak üzere birçok dilde yayın yapıyor. JIN TV’de çalışan kadın gazeteciler, gazetecilik faaliyetleriyle ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

“JIN TV kadınların gücünü gösteriyor”

JIN TV'nin Federe Kürdistan'daki yöneticisi Evin Nesrin, JIN TV'nin amacını ve diğer kanallardan farkı hakkında değerlendirmelerde bulunarak, bu kanalın daha çok kadınların sorunlarına odaklandığını ve bu sorunlara çözüm bulmaya çalıştığını ifade etti. JIN TV kanalında kadın sorununun sıradan bir konu ve gündem olarak görülmediğini söyleyen Evin Nesrin, “Sorun olduğunda her yönü ile çözüm aranıyor. Federe Kürdistan'da çok sayıda medya var ve çoğu erkek egemen zihniyetiyle hareket ediyor, bu yüzden JIN TV bir üs haline geldi. Çünkü JIN TV sadece kadın sorunlarıyla değil toplumsal sorunlar, çocuklar ve sağlık konularında da çalışarak birden çok sorunu çözmeye çalışmaktadır. JIN TV'nin haber yayın programları diğer TV kanallarından farklı. JIN TV kadınların ne kadar güçlü olduğunu ve çalışabileceğini gösteriyor" dedi.

“Aynı güç ve iradeyle çalışacağız”

Beşinci yıla girdiklerini ve yeni yıl planları hakkında bilgi veren Evin Nesrin, "JIN TV her yıl kendini yeniliyor ve en önemlisi de JIN TV amacını biliyor. Çalışmalarımızı aynı güç ve iradeyle sürdürmeye çalışacağız. Henüz ulaşamadığımız kadınların sorunlarına da çözüm bulmaya çalışacağız" diye belirtti.

“Medya hükümetin kontrolünde"

JIN TV'nin sunucusu Lavin Mehmûd, Federe Kürdistan'da medyanın devlet kontrolünde olduğunu, kadına yönelik şiddeti öne çıkaramayan ve bu şiddete çözüm bulamayan haberler olduğunu kaydetti. Lavin Mehmûd, “Federe Kürdistan medyasında en küçük dosya haberlerden tutun da en büyük programlara kadar asla kadın sorunlarına odaklanmaz. Federe Kürdistan medyası kadınlara şiddet uygulayan erkeklerin kendilerini savunmaları için fırsatlar yaratıyor diyebiliriz. Kadın sorununu farklı şekillerde gösteriyorlar. Erkek zihniyeti çok baskın hale geldi ve JIN TV böyle bir ihtiyaçtan ortaya çıktı.  JIN TV kanalı kadınlar için önemi ayrı” şeklinde konuştu.

“JIN TV kadın gazetecilere dair klişeyi yıktı"

JIN TV'nin teknik departman üyesi Sozyar Eli, televizyonlarda kadınların izleyiciyi çekmek için bir araç olarak kullanıldığını vurguladı. Sozyar Eli, “Yalan haber yaparak izleyicinin dikkatini kadınlar üzerine çekiyorlar. Ayrıca kadınların teknik işler yapabileceğine, kamera ve bilgisayar kullanabileceğine inanmıyorlar. Ancak JIN TV deneyimi, kadınların sunum dışında iletişimde başka işler de yapabileceğini kanıtladı. ‘Kadınlar her işi yapamaz’ diyenlere JIN TV deneyimi cevap olmuştur. Ayrıca JIN TV dört yıldır çalışıyor ve bu klişeyi yıktı” ifadelerinde bulundu.