‘Jin jiyan azadi’ ayaklanmasından etkilendi yönünü gerilla mücadelesine verdi

İran ve Doğu Kürdistan’da başlayan ayaklara öncülük eden ardından mücadelesini büyütmek için HPJ saflarına katılan Delal Botan, “Hükümete karşı biriken öfke ve nefret, bir devrim ayaklanmasına dönüştü” diyerek, daha gidilecek çok yol olduğunu söylüyor.

HAVRÎN CENGAWER

Haber Merkezi- İran ve Rojhilat Kürdistan’da Jina Amini’nin Tahran’da ‘ahlak polisleri’ tarafından katledilmesinin ardından 16 Eylül 2022’de başlayan ayaklanmaların yankısı sadece İran ve Rojhilat’a değil tüm dünyaya yayıldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ‘jin jiyan azadi’ felsefesi ile kadınlar öncülüğünde gelişen ayaklanmalar devrim niteliğinde gelişmeleri beraberinde getirdi. Ayaklanmalar yine kadın öncülüğünde yaşamın her alanına yayılırken, İran hükümeti bu ayaklanmaları idamlarla, tutuklama ve işkencelerle bastırmaya çalıştı.

Tüm dünyada ‘jin jiyan azadi’ ayaklanması olarak anılan süreç sonrası birçok kadın mücadelesini büyütmenin yollarının arayışına girdi. Bu kadınlardan biri de Delal Botan. Delal, ayaklanmalara öncülük yapan kadınlardan. ‘Jin jiyan azadi’ felsefesinden etkilenen Delal ayaklanmalar sonrası yönünü gerilla mücadelesine verir. Doğu Kürdistan Kadın Savunma Birlikleri’ne (HPJ) katılan Delal Botan, sorunun sadece başörtüsü meselesi olmadığını söylüyor ve biriken bir öfkeydi diyor.

‘Bu öfke artık sıradan bir isyan değildi’

“Jin, jiyan, azadî” ayaklanmasının sadece bir başörtü veya bir saç teli meselesinden ortaya çıkmadığına dikkat çeken Delal Botan, “Hükümete karşı biriken öfke ve nefret bir devrim ayaklanmasına dönüştü. Bu öfke artık sıradan bir isyan değildi. İnsanların yüzlerine baktığımızda, hükümetin yıllardır onlara uyguladığı zulme ne kadar öfkeli olduklarını görebiliyorduk. Yılların zulmü bir anda bomba gibi patladı ve bu patlamaya kadınlar öncülük etti” diye belirtti.

‘İçimizde bir heyecan ve arayış duygusu oluştu’

Protestoların başladığı ilk anları anlatan Delal Botan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk zamanlar bölgemizdeki protestolar bu kadar yaygın ve sıcak değildi. Okuldaydık ve ilk defa iki arkadaşımızla birlikte eylemlere katılmaya karar verdik. Korku ve tereddüt vardı, ancak sloganlarımızı atıyorduk. Yavaş yavaş diğer arkadaşlarımız da aramıza katıldı. Sonunda okulumuzu arkamızda bırakıp başlarda çok da ne anlama geldiğini bilmediğimiz ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganını atıyorduk. Protestolar sırasında içimizde bir heyecan ve arayış duygusu oluştu. Sorular sormaya başladık. Kadın yaşam demekti ama bu yaşam nerede? Kadını ilgi odağı haline getiren bir yol ve yöntem olduğunu bu arayış sırasında anladık. Kadının ve kadın düşüncesinin önemine vurgu yapan bir hareket var. Önder Apo’nun düşünce ve felsefesine dayalı bir yaşam benim mücadeleye katılımımın ana nedeniydi.”

‘Varoluşunuz için hiçbir çabadan vazgeçmeyin’

Sözlerinin sonunda kadınlara ve gençlere mesajını ileten Delal Botan, “Özellikle de bizimle başörtüsünü çıkarıp eylemlere katılan arkadaşlarımıza mesajımız; siz çok güçlüsünüz ama henüz gidecek çok yol var. Önder Apo, ‘hayallerinize ihanet etmeyin, özgürlük için savaşın’ diyor. Devrim sırasında pek çok idealimiz vardı ve şu anda bu noktada duruyoruz. İdeallerinizi canlı tutun ve özgür yaşamınız ve varoluşunuz için hiçbir çabadan vazgeçmeyin” dedi.