‘Jin Jiyan Azadî ayaklanması Şêrîn Elemhulî’nin izinde ilerledi’

Kongra Star Meclis üyesi Bêrîvan Yûnis, Şêrîn Elemhulî’yi idam edilişinin 14’üncü yıldönümünde anarak, “Rojhilat Kurdistan’ında Jin Jiyan Azadî ayaklanması Şêrîn Elemhulî’nin izinde ilerledi” dedi.

SORGUL ŞÊXO

Qamişlo – Rojhilat Kurdistan’ına bağlı Mako ilinin Dêm köyünde 1981 yılında doğan Şêrîn Elemhulî, 2006 yılında Özgürlük Hareketine katılır. Arkadaşlarının intikamını almak için Tahran havaalanında eylem yapmaya hazırlanırken 25 Nisan 2008 tarihinde gözaltına alınan Şêrîn Elemhulî hakkında 19 Aralık 2010 tarihinde idam kararı verilir. Şêrîn Elemhulî 9 Mayıs 2010 tarihinde idam edilir. 

‘Jin Jiyan Azadî ayaklanması Şêrîn Elemhulî’nin izinde ilerledi’

Şêrîn Elemhulî’nin idam edilişinin üzerinden 14 yıl geçti. Kongra Star Meclis üyesi Bêrîvan Yûnis, Şêrîn Elemhulî’nin ölüm yıldönümü nedeniyle ajansımıza konuştu. Jin, Jiyan, Azadî ayaklanmasının Rojhilat Kurdistan’ında Şêrîn Elemhulî ’nin izinde ilerlediğini vurgulayan Bêrîvan Yûnis, “Çeşitliliğin ve çok dilliliğin olduğu bir ülkede demokrasi olması gerekir ama İran'ın molla sisteminde insanlar suçlarının ne olduğunu bilmeden idam ediliyor. Farsçayı bilmedikleri için kendilerini savunma haklarını bile kullanamıyorlar. Bunun ilk örneği Farsça bilmediğini ve neden idam kararı alındığını bilmediğini söyleyen Şêrîn Elemhulî 'nin idam edilmesidir” dedi.

‘Kürt tarihinde kadınların mücadelesi her zaman öndedir’

Şêrîn Elemhulî ’nin idam edilişinin İran'ın zihniyetini ve ülkedeki mevcut kültürlere yaklaşımını gösterdiğini vurgulayan Bêrîvan Yûnis, “Yine kadınların İran'ın uygulamalarına karşı mücadele dalgası sürüyor. Doğu Kürdistan'ın tarih, kültür ve insan zenginliği İran sistemi tarafından ezilmeye, yok edilmeye çalışılıyor. Aynı zamanda Doğu Kürdistan ve İran da dincilik ile yönetilmeye devam edilmek isteniyor” diye konuştu.

Kürt halkının tarihinde kadınların mücadelesi ve iktidara karşı isyanının her zaman önde olduğunu dile getiren Bêrîvan Yûnis, “Bir kere bir kıvılcım yakıldı mı yıllar geçse de insan görüyor ki yeniden o ateş yanıyor o kıvılcıma güç veren başka örnekler ortaya çıkıyor. Bunun bir örneği de Rojhilat Kurdistan’ında ve İran’da devam eden Jin Jiyan Azadî ayaklanmasıdır. İran Rejimi bu ayaklanmayı bastırmak istiyor” diye ifade etti.

‘İran'a karşı uluslararası sessizlik nükleer silahlara dayanıyor’

Bêrîvan Yûnis, İran tarafından gerçekleştirilen infazları hatırlatarak buna karşı süren uluslararası sessizliğe ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"21’inci yüzyıl için mücadele ve kadının özgürlük yüzyılı olarak tanımlıyoruz. Ancak bir o kadar da idamlar oluyor. Bunun nedenleri sorgulanmalıdır. Bu yüzyılda bir kadın konfederalizmi kurmak istiyoruz. İktidar büyük sorunlarıyla bizim üzerimizden yürütüyor sistemini. O zaman şunu sormak istiyoruz, İran rejimi şimdiye kadar hangi yüzyılda yaşıyordu? Dünya bilinçleniyor kadın ve erkekler arasında eşitlik mücadelesi var. Gün gelecek İran'ın bu sistemi ve dinciliği yok olacak. Ancak İran'a yönelik uluslararası sessizlik, İran'ın cephaneliğinde çok sayıda silah ve nükleer silah bulunmasına dayanıyor.  Bu ülkeler kendi çıkarlarına zarar vermek istemiyorlar bu nedenle de Doğu Kürdistan ve İran'da yaşanan pek çok insanlık dışı uygulamaya sessiz kalıyorlar.”

‘Demokratik sistem kurulmazsa her zaman ayaklanmalar olacaktır’

Doğu Kürdistan'daki kadın mücadelesi ve ayaklanmalarında medyanın kamuoyu oluşturmasındaki rolüne değinen Bêrîvan Yûnis, "Basında yaptıkları uygulamaları hep gizlemek istiyorlar ki uluslararası kamuoyunun gündemine girmesin ve Jin Jiyan Azadî ayaklanmaları gibi ses getirmesin. İran’ın vahşi uygulamaları açığa çıkmasın diye bunları yapıyorlar. İran demokratik bir ülke yaratmak istemiyor. Sonu birçok ülke gibi olacak yani bu ateş sönmeyecek. Hele Kürtlerin olduğu yerde onlara ve ezilen halklara demokratik bir sistem kurulmazsa bu ülkede her zaman mücadele ve ayaklanmalar olacaktır. Kurdistan dört parçaya ayrılmıştır devletler tarafından parçalanmıştır eğer bir statü olmazsa Ortadoğu huzur ve barış ortamında yaşayamaz. Demokratik Ulus önemli bir örnektir birçok halk birlikte demokratik ve eşit bir şekilde yaşıyorlar” dedi.

 ‘Kadın tarihini bilirsek daha güçlü oluruz’

Leyla Qasim ve Şêrîn Elemhulî ’nin mücadelesi ve direnişinin Jin Jiyan Azadî ayaklanmalarıyla devam ettiğini vurgulayan Bêrîvan Yûnis, “Mücadelemiz kendisini bugüne kadar izleri olan kadınların mücadelesine dayandırıyor ve onlardan güç alıyor. Bu nedenle tarihlerini bilmeyen kadınlar değişim ve dönüşüm süreçlerini tam olarak tamamlayamıyorlar. Eğer bizler Leyla Qasim, Şêrîn Elemhulî ve Sakine Cansız’ı tanırsak, tarihlerini bilirsek daha güçlü oluruz. 19 Temmuz devrimiyle daha bilinçli ve tarihimizi öğrenme düzeyine geldik” diye ifade etti.

 ‘Öz savunma ile kadınlara karşı olan sistemleri yenebiliriz’

Kadınların örgütlenmesine de değinen Bêrîvan Yûnis, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınlar eğer örgütlü olursa, bilinçli olursa birlik oluşturabilir. Eğer bu birlik bilinçli bir şekilde örgütlenirse yanında öz savunma da olmalıdır. Bu öz savunma ile de kadınların kimliğini yok sayan sistemleri yenebiliriz, onların yerine demokrasiyi kurabiliriz.

Mücadeleci kadınlar birçok sistemi yıkıp yerine adalet ve eşit bir sistem kurabilirler. Doğu Kurdistanlı kadınlar Rojava’dan tecrübe alabilirler. DAİŞ ve Türk devletinin saldırıları Rojava Kurdistan’ına olsa da kadınların örgütlenmesi güçlendi. Kadınlar bu saldırılar karşısında daha fazla örgütlenmeli kendisini savunmalı ve Rojhilat Kurdistan’ında demokratik bir sistem oluşturmalıdır. İranlı kadınların hepsi buna katılmalı. Çünkü başarı tüm kadınlarındır.”