Irak Kadın Konferansı sonuç bildirgesiyle son buldu

Bağdat’ta düzenlenen 3’üncü Irak Kadın Konferansının sonuç bildirgesinde ortak mücadele vurgusu yapılırken, “ İnsanlığın tüm sorunlarının çözümünü Demokratik Ulus paradigmasında ve Jin, Jiyan, Azadi felsefesinin hayata geçirilmesinde görüyoruz” denildi.

Bağdat - Bağdat’ta “Ortak Mücadele ile Kadın Kırımına Karşı Öz Savunmanın Sesi Ol” şiarı ile düzenlenen 3’üncü Irak Kadın Konferansı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi. Konferansın sonuç bildirgesi Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) Diplomasisi Sözcüsü Sûham Şengali tarafından okundu.

Konferansın sonuç bildirgesi şu şekilde:

"İnsanlık tarihinde binlerce yıldır ataerkil zihniyet nedeniyle toplumlar ve Êzidi, Feyli Kürtleri, Kakayiler, Araplar, Hıristiyanlar kültürleri, inançları nedeniyle katliam ya da fermandan geçirilmişlerdir.

Biz kadınlar ve Ezidi toplumu olarak 2014 yılında en karanlık, en acı ve en tehlikeli Ferman ile karşı karşıya kaldık. 74'üncü Ferman üzerinden on yıl geçti. 3 Ağustos 2014’teki 74'üncü Ferman, kadınlar ve toplumumuz şahsında tüm halklara, Irak topraklarında yaşayan kültüre, inanca ve azınlıklara karşı gerçekleştirildi. 74'üncü Ferman insanlık vicdanına ve binlerce yıllık tarihi değerlere karşı yapıldı.

74’üncü Fermanın kurbanlarını saygıyla anıyoruz. 74'üncü Ferman şehitleri şahsında, Êzidi halkının varlığını, kültürünü ve inancını korumak için IŞİD'in zulmüne karşı ayağa kalkan ve direnen tüm şehitleri anıyoruz.  'Kadın soykırımına karşı birleşik mücadele ile öz savunmanın sesi olun' sloganıyla Fermanın 10'uncu yıl dönümünde bu konferansı 74’üncü Fermanın şehitlerine, tüm insanlığa ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren tüm kadınlara adıyoruz.  

Acımasız IŞİD'in esir aldığı, pazarlarda satılan, mülteci haline gelen, çığlıklarıyla insanlığın vicdanını sarsan kadınların acısını paylaşıyoruz. Karanlığa karşı haykıran kadınların sesini hiçbir zaman unutmayacağız diyoruz.

Êzidi toplumunun iradesine karşı ‘Beyaz Ferman’

Bizler toplum olarak, özellikle de genel olarak kadınlar olarak, Ferman’dan bugünekadar çok ağır ve zorlu bir süreçten geçtik. Fermanın yaraları henüz sarılmadı, Şengal Türk devletinin yüzlerce saldırısına uğradı. Toplumumuza, gençlere ve özellikle Ezidi kadınlara yönelik soykırım politikası devam ediyor. Ezidi toplumu olarak bu iradenin hiçe sayılmasına yönelik politikaya 'Beyaz Ferman' adını verdik. Türk devletinin Şengal'e ve tüm Irak'a yönelik saldırılarını kınıyoruz.

Şengal'deki soykırımı 13 ülke kabul etti

Militarist güçlerin oluşması ve ırkçı, dindar, cinsiyetçi zihniyetin derinleşmesiyle birlikte, özgür kadınlara ve halka karşı soykırım politikaları devam ediyor. IŞİD ulus devlet zihniyetinin bir ürünüdür. Halk düşmanıdır, özellikle de kadın düşmanıdır. Ulus-devlet halkın iradesine hükmetmeye devam ettiği sürece IŞİD gibi güçler ve katliam tehdidi de devam edecektir. Ayrıca terör örgütü IŞİD'e destek veren ülkeler arasında Türk devleti var ancak şu ana kadar herhangi bir soruşturma veya yargılama yapılmadı. Bu da Irak'ta soykırımın ve işgalin önünü açıyor. 2014 soykırımı 13 ülke tarafından resmen tanındı. Bunu çok önemli buluyoruz.

Ulus devlet sistemiyle kadınlar sistematik şiddet ve tecavüze maruz kalıyor

Irak topraklarında her bileşenden, dinden, inançtan ve halktan kadın yaşadığından Irak'ta kadınların genel durumu nedir, kadınlarla ilgili çıkarılan yasalar, erkek egemen zihniyetin etkileri, ulus devlet sistemi kadınların hayatlarını ne düzeyde etkilemekte ve bunların sonuçları ele alındı. Kadınların varlığı, kimliği ve özgür iradesi yoktu. Kadınlar hayatlarının her anında sistematik olarak şiddet, tecavüz ve haksızlıkla karşı karşıya kalıyor. Buna karşı Irak topraklarında yaşayan tüm kadınların ortak mücadelesine ihtiyaç var.

Biz kadınlar, korunmasız halklar gibi öz savunma ilincine sahip olmadığımız sürece soykırım tehdidi, ulus devletin ve erkek zihniyetinin ferman ve saldırıları devam edecektir. Tüm toplumların,  ezilen halkların öz savunma hakkı, öz örgütlenme hakkı sonuna kadar meşrudur.

Çözüm, demokratik ulus ve Jin Jiyan Azadi felsefesidir

Kadınlar ve genel olarak toplum olarak ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Kapitalist sistem her yönüyle ciddi bir kriz yaşıyor. Ama kendini bundan kurtarmak ve iktidar sistemini sürdürmek için halkın iradesine karşı, kadın mücadelesine karşı soykırım, savaş ve öldürme politikası yürütüyor. İnsanlığın tüm sorunlarının çözümünü Demokratik Ulus paradigmasının yaşamsallaştırılmasında ve Jin, Jiyan, Azadi felsefesinin hayata geçirilmesinde görüyoruz. Irak halkının siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel olarak yaşadığı tüm sorunları aşmanın, eşit, özgür ve demokratik bir yaşamı geliştirmenin tek yolu demokratik ulustur. Halkın iradesi tanınmadıkça, kadına yönelik soykırım sona ermedikçe, erkeğin kadın üzerindeki egemen zihniyeti ortadan kalkmadıkça, ne savaş bitecek, ne de kalıcı bir çözüm geliştirilecektir. Demokratik bir çözüm geliştirmek, eşit ve özgür bir yaşam inşa etmek amacıyla Irak topraklarında yaşayan toplulukların tüm sorunlarının çözümünde kadınların rolünü ve öncülüğünü tartıştık.

Mücadelemizle şiddetin her türlüsünün önüne geçeceğiz

Bu temelde kapitalist sisteme karşı kadınların ve halkların ortak özgürlük mücadelesi gelişmeyene kadar soykırım tehdidi devam edecektir. Mücadelemizi artırmak, örgütlülüğümüzü güçlendirmek ve Fermanını intikamını almak temelinde konferansta mücadele kararlılığımızı bir kez daha yineliyoruz. Ortak örgütlenmemiz ve mücadelemizle kadına yönelik her türlü şiddetin ve soykırımın önüne geçeceğiz.

3’üncü Irak Kadın Konferansı talep ve çağrıları şu şekilde:

Güvenlik ve savunmayla ilgili

*Ezidi toplumuna yönelik Ferman Irak topraklarında uygulandı. Bu nedenle Irak hükümetinden Ezidi toplumuna yönelik 3 Ağustos 2014 tarihli Ferman’ı resmen soykırım olarak tanımasını istiyoruz.

*Soykırımı resmen tanıyan ülkelere ve uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunuyoruz. Soykırımdan sorumlu IŞİD çeteleri ve işbirlikçilerinin yargılanması için harekete geçin. Uluslararası bir mahkemede yargılansın.

*3 Ağustos 2014 itibarıyla 3 bin 504'ü kadın, 869'u erkek ve çok sayıda çocuk olmak üzere toplam 7 bine yakın Êzidî IŞİD çeteleri tarafından esir alındı. Binlerce Ezidi kız çocuğu, kadın, çocuk ve insan hâlâ IŞİD'in elinde ve akıbetleri bilinmiyor. Esirlerin kurtarılması için başta Irak kadınları ve toplumu olmak üzere ilgili yerleri harekete geçirmeye çağırıyoruz.

*Türk devleti 2017'den bugüne kadar Şengal’i yüzlerce kez savaş uçakları ve insansız hava araçlarıyla bombaladı, katliamlar gerçekleştirdi. Türk devletinin saldırıları düzenin devamıdır. Irak hükümetinden ve uluslararası güçlerden Şengal hava sahasını derhal Türk devletine kapatmasını talep ediyoruz.

*İnsanlar kendi toprakları üzerinde topraklarını, kültürlerini ve varlıklarını koruyabilirler. Binlerce Ezidi göçe zorlandı ve hâlâ kamplarda yaşıyor. Halkımızı Şenga’e dönmeye çağırıyoruz ve hiçbir güç onların dönüşünü engellememelidir.

*Kadınları, toplumu, demokrasi ve insan hakları yanlısı herkesi Şengal’in Özerk Yönetimi’ni  desteklemeye çağırıyoruz. Ayrıca Irak hükümetine de çağrıda bulunuyoruz, Irak anayasasına göre Şengal’in Özerk Yönetimini resmen tanıyın.

 Iraklı kadınların toplumsal, politik, hukuki ve ekonomik hayatına ilişkin

*Kadınlar siyasi, idari ve toplumsal çalışmalara aktif olarak katılmalıdır. Kadınların hakları her alanda eşit şekilde sağlanmalı,  çalışma alanları fazlalaştırılmalı, kadınlar hayatın hiç bir alanında taciz ve tecavüze, şiddete maruz bırakılmamalı. Yasaların yenilenmesinin ve kadın haklarının korunmasına ilişkin yasanın yürürlüğe girmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.

*Aile içi şiddet, erken yaşta evlilik başta olmak üzere kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için basın , sağlık ve bilinçlendirme hamleleri gibi eğitim programlarının geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

*Ezidi kadınlarının kültürel ve dini kimliklerini koruma hakları vardır, bu korunmalı ve saygı duyulmalıdır. Ayrıca IŞİD'den kurtarılan Ezidi kadınların topluma yeniden güçlü bir şekilde katılabilmeleri için daha fazla tıbbi ve psikolojik desteğe ihtiyaçları var.

*Günümüzde kadınların ekonomik yaşamlarını daha iyi yönetebilmeleri için çalışmalarına yönelik maddi olanakların arttırılması gerekmektedir.

Son olarak 3 Ağustos 2014 yılında yaşanan Ferman’ı  kınıyoruz. Başta Irak kadınları olmak üzere dünya kadınlarını bir araya gelmeye ve Şengal kadınlarına yönelik soykırımın suçlularından hesap sormaya çağırıyoruz. Ortak mücadelemizi genişletip güçlendirelim, kadına yönelik her türlü saldırı, şiddet ve soykırıma karşı savunmanın sesi olalım.”

Konferans ‘Jin Jiyan Azadi' sloganlarıyla sona erdi.