HTŞ’nin tutukladığı kadınlar cezaevlerindeki işkenceyi anlattı

İdlib’de HTŞ tarafından asılsız iddialarla tutuklanan ve götürüldükleri cezaevlerinde her türlü işkenceye maruz bırakılan hamile kadınlar, her türlü işkenceye maruz bırakıldıklarını ve susmaları için kendilerine belge imzalatıldığını söyledi.

SUHA EL-ALİ

İdlib – Türk devleti ve Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) çetelerinin işgali altında bulunan İdlib’de kadınlara dönük saldırılar ve baskılar gün geçtikçe artmaya devam ediyor. İdlib’de asılsız gerekçelerle tutuklanan İdlibli kadınlar, HTŞ cezaevlerinde insanlık dışı muamelere maruz kalıyorlar.

‘İdlib cezaevlerinde kötü muamelelere maruz kaldım’

HTŞ cezaevlerinde yaşadıklarını anlatan 31 yaşındaki İdlibli bir kadın, maruz kaldıklarını şu sözlerle aktarıyor: “Hamileliğimin ilk aylarındaydım ve üç çocuğumla birlikte evde oturuyorduk. Bu sırada HTŞ üyeleri evi basarak eşimi sordular ve bende evde olmadığını söyledim. Eşimi evde bulamadıkları için beni aldılar. Birkaç ayın ardından eşimden umudu kestikten sonra beni serbest bıraktılar. Üç ay boyunca İdlib cezaevlerinde kötü muamelelere maruz kaldım. Yiyecek eksikliğinden dolayı yeterince besin alamadım ve bundan kaynaklı sağlık sorunları yaşadım. Besin eksikliğinin yanı sıra psikolojik sorunlarda yaşadım” dedi.

‘Tutuklandıktan sonra işkence gördüm’

HTŞ tarafından bir dükkana borcunu ödeyemediği için tutuklanan Maram Şeyh Ali(37), “Altı aylık hamileydim ve kamp dükkanından aldığım borcu ödeyemeyince ‘dolandırıcılık’ suçlamasıyla tutuklandım. Eşim bir trafik kazasında yaşamını yitirdi ve çocuklarıma bakmak için bir dükkandan borç almak zorunda kaldım. Tutuklandıktan sonra gördüğüm işkence nedeniyle sol elimde kırık ve kanama meydana geldi. Her türlü işkenceye maruz kaldım.  Bir ayın ardından kardeşimin borcu ödemesi üzerine serbest bırakıldım. Serbest bırakılırken maruz kaldığım işkenceyi anlatmamam için bana bir belge imzalattılar. Bir yıldır yaşadıklarımı kimseye anlatmıyordum. Cezaevinde yaşadıklarım nedeniyle çocuğumu sağlıksız bir şekilde doğurdum" ifadelerinde bulundu.

‘Cezaevinde 30 kadın vardı’

Kadınlardan 28 yaşındaki Marwa Al-Dayoub ise, yaşadıklarını şu şekilde ifade etti: “IŞİD üyesi olduğum iddiasıyla beni tutukladılar. Beni tutukladıklarında hamileydim. Dayakla başlayan, sözlü şiddet, tehdit ve korkutmayla devam eden en korkunç şiddet yöntemlerine maruz kaldım. Cezaevinde yaklaşık olarak 30 kadın vardı ve hepsi dar bir odada tutuluyordu. Yan hücrelerde işkence gören erkeklerin sesleri geliyordu. Günde sadece bir kez ve çok az miktarda yiyecek veriliyordu. Gün içerisinde birden fazla kez sorgu ve işkenceye maruz kalıyorduk. Hiçbir zaman IŞİD üyesi olmadığımı, bana yöneltilen tüm suçlamaların asılsız olduğunu söyledim. Dört ay boyunca cezaevinde tutuklu kaldım. Hamileliğimin üçüncü ayında maruz kaldığım kötü muamele ve tıbbi bakım yetersizliği nedeniyle bebeğimi kaybettim. Ailemin yüklü miktarda para vermesi sonucu serbest bırakıldım. Cezaevinden çıkmam beş aydan fazla sürdü, ancak sürekli korku, kaygı, endişe hali yaşıyorum.”