Hesekêli kadınlar Evin Cezaevi’ne yönelik saldırıları kınadı

Evin Cezaevi’ndeki yangının kadın isyanını bastırmak amacıyla çıkarıldığını vurgulayan Hesekêli kadınlar, İran rejiminin cezaevlerine yönelik eylemlerini kınadı.

Hesekê- İran’ın başkenti Tahran’da Evin Cezaevi’nde çıkan yangın ve tutsaklara yönelik saldırıları sonucunda 8 tutuklu yaşamını yitirdi 61 tutuklu ise yaralandı. Bugün Haseke'de toplanan kadınlar, Evin Cezaevi'ne yönelik saldırıları ve İran rejiminin kadınlara ve halka yönelik eylemlerini toplu bir yürüyüşle kınadı. Yürüyüş kısa sürede mitinge dönüştü.

“İsyanları bastırmak istiyorlar”

Mitingte konuşma yapan Hesekê Kongra Star Yönetim üyesi Suzan Cuma, cezaevlerine yönelik insanlık dışı uygulamaları kınayarak, “Kürt kadın Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinden sonra İran’da bir isyan dalgası başladı. Halk artık egemen sistemi kabullenmiyor ve ona karşı özgürlük çağrısı yapıyor. O dönemde binlerce politikacı ve özgürlük savaşçısı tutuklandı. İran'da Evin Cezaevi'nde çıkan yangın, isyanı durdurmayı ve halkın iradesini kırmayı amaçlıyor. İnsani yardım kuruluşlarını, ilgilileri bu katliamlara odaklanmaya çağırıyoruz" dedi.

“21’inci yüzyıl kadınların özgürlük yüzyılı olacak”

Demokratik Birlik Parti Üyesi Mihemed Elî, 21’inci yüzyılın kadınların özgürlüğe kavuştuğu yüzyıl olacağını vurgulayarak konuşmasına şöyle devam etti: “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, bu yüzyılın kadın özgürlük yüzyılı olacağını belirtti, bugün kadınların tüm toplumun özgürlüğüne öncülük ettiğini ve özgürlük çağrısı yaptığını görüyoruz. Evin Cezaevi'ndeki yangın Jina Amini'yi katletme politikasının devamı niteliğinde olup, bu olayla özgürlüğün sesini yok etmek ve halkın iradesini yıkmak istemektedirler.”

“Özgürlüğün sesi kısılıyor”

Firyal Ehmed ise zindanlarda direnişin devam ettiğini ve bu direnişe karşı kirli planların devreye girdiğini belirterek, “İran zindanlarında birçok Kürt siyasetçi ve aydın bulunmaktadır; bu kişiler halklarının özgürlüğü için mücadele vermektedirler. Fakat bu mücadelelerine karşı kirli planlar devreye girmiş durumda, bu kirli siyaset bugün başlamadı bütün ülkelerde yıllardır yürütülüyor. Bu kirli siyasetin amacı özgürlüğün sesini kısmaktır” şeklinde konuştu.

“Kadınların öncülüğünde korku kırıldı”

Kadınların faşizme ve egemen güçlere karşı iradelerine dikkati çeken Yisra Ismaîl, “ Zulme başkaldıran ve temel haklarını isteyen herkes ya esir alınıyor ya da katlediliyor. Zindan duvarları birçok işkenceye ve insanlık dışı uygulamalara ve özgürlük talep eden halkların direnişine tanıklık etmiştir. Egemenliğini baskıyla sürdürmeye çalışan bütün devletler bu kirli siyaseti yürütüyor ve halka korku salıyordu. Ancak kadınların öncülüğünde bu korku kırıldı ve özgürlük talebinde bulunan herkes sahaya çıkıp hakkını istedi. Bugün bir devrim gerçekleşti ve tüm dünyada yayıldı. Bu nedenle toplumun değerine ve kadının iradesine karşı soykırım politikası tüm kirli yöntemlerle yürütülmektedir” ifadelerine yer verdi.

Yürüyüş “Jin, jiyan, azadî” ve “Bijî berxwedan” sloganlarıyla sona erdi.