Hesekêli kadınlar: Bizim irademiz onların planlarından daha güçlü

IŞİD’in Sinaa Cezaevi’ne yönelik saldırısını değerlendiren Hesekêli kadınlar, halkın, QSD’nin ve İç Güvenlik Güçleri'nin direnişi ile planların boşa çıkarıldığını söyledi. Uluslararası güçlerin bu saldırı karşısındaki sessizliğini kınayan kadınlar, “İrademiz onların planlarından daha güçlü” dedi.

RONÎDA HACÎ

Hesekê – IŞİD çeteleri 20 Ocak tarihinde Kuzey ve Doğu Suriye’de yer alan Hesekê’nin Xiwêran Mahallesi’nde 5 bin civarında IŞİD’linin tutulduğu Sinaa Cezaevine saldırdı. Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanlığı, Hesekê’de cezaevine yönelik saldırıların ardından başlayan çatışmalarda 175 IŞİD’linin öldürüldüğünü açıkladı. IŞİD'in Hesekê saldırılarının ardından halk, QSD ve İç Güvenlik Güçleri'ne destek amacıyla Qamişlo başta olmak üzere çok sayıda kent sokaklarında nöbet tutarak, öz savunmaya geçti. “Halkların Gürzü Hamlesi” sırasında yaşamını yitiren 11 QSD’li ise Hesekê ve Derîk’te kitlesel törenle toprağa verildi.

 Hesekê'nin Til Hecer Mahallesi'nde yaşayan Kürt ve Arap kadınlar yaşanan saldırıyı ajansımıza değerlendirdi.

“Egemen güçlerin planları boşa çıkarılıyor”

Kadınlardan Emina Mihemed, halkların birliği ile egemen güçlerin planlarının boşa çıkarıldığını söyleyerek, “Kuzey ve Doğu Suriye halkları ortak bir tarih ve gelecek umuduyla bir arada yaşıyor. Suriye’nin doğusunda ve batısında demokratik bir sistem kuruldu ve bu sistem halkların eşitliği için, özgürlüğü için çalışıyor. Bu sistem başarısını kanıtlamıştır. Eşitlik ve birlik ilişkileri güçlenmiştir. Ancak egemen güçler burada oluşan sisteme karşı kirli planlarını devreye sokuyor. Bu planlar her zamanki gibi direniş ile boşa çıkarılıyor” dedi.

“Direnmeye devam edeceğiz”

DAİŞ çetelerinin Hesekê’ye yönelik saldırısına dikkat çeken Emina Mihemed, “Türkiye, DAİŞ çetelerinin Hesekê’ye yönelik saldırısının ardından Eyn İsa, Til Temir ve Zirgan’a yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Bölge unsurlarına karşı kirli bir plan yapıldığını biliyoruz. Bu planları boşa çıkınca Türk devleti Derik, Mexmur ve Şehba'ya saldırdı. Fakat bizim irademiz ve dayanışmamız onların planlarından daha güçlü. DAİŞ çeteleri din adı altında insanları katlediyor, bunların Müslümanlıkla bir alakası yok. İslam dini öldürmeyi, katletmeyi yasaklar. Bizler dün olduğu gibi bugün de yarın da direnmeye devam edeceğiz ve tüm saldırıları boşa çıkaracağız” ifadelerinde bulundu.

Uluslararası devletlerin sessizliğine tepki

Kadınlardan Fatma Heci Hesen, uluslararası devletlerin DAİŞ saldırısı karşısındaki sessizliğini kınadı. Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların demokratik bir sistem kurduğunu ve aslında saldırıların bu sisteme yönelik olduğuna dikkat çeken Fatma Heci Hesen, şunları söyledi: “Bizler yapılan tüm planların farkındayız ve bilsinler ki amaçlarına ulaşamayacaklar. DAİŞ çeteleri Türkiye’nin desteği ile Mexmur’a, Sincar’a, Zirgan’a saldırıyor. Bu hassas süreçte Türkiye'ye giden Neçirvan Berzanî, Erdoğan ile görüştü. Bizler bu görüşmeyi Kürt halklarının birliği adına doğru bulmuyoruz.”

“Hiçbir güç birliğimiz önünde duramaz”

Kadınlardan Fatma Osman da, “QSD ve şehitlerin direnişi sayesinde güvenli bir şekilde yaşıyoruz. Suriye'nin hiçbir bölgesinin güvenliği, Özerk Yönetim çatısı altındaki bölgelerin güvenliği gibi değil. Hesekê saldırısı ile bölgenin güvenliğine darbe vurmak istediler, ancak halkın birliği, Erdoğan'ın planlarının ve bölgenin güvenliğini baltalamak isteyenlerin önünü tıkadı. Birlik olursak hiçbir güç karşımızda duramaz” diye konuştu.

“DAİŞ çeteleri yargılanmalı”

IŞİD’in yargılanması çağrısında bulunan Çechan Mehmud ise, "Bu çeteler adalete teslim edilmeli çünkü bizler ve tüm dünya için tehdit oluşturuyorlar. Uluslararası devletlerin bu konudaki sessizliğini bozmaları ve dünyayı tehlikeden kurtarmaları gerekiyor" dedi.