“Hesap soranları değil katilleri yargılayın”
700. hafta eyleminde gözaltına alınan 46 Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın yargılanmasına devam edildi. Savunmalarda bir kez daha kayıpların hesabı sorulurken asıl yargılanması gerekenlere dikkat çekildi.
Haber Merkezi- Cumartesi Anneleri’nin kayıp yakınlarının akıbetini sormak için 700’üncü haftalarında yaptıkları eylemde gözaltına alınan 46 kişinin yargılanmasına bugün devam edildi. Duruşmada kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları konuştu.
İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi beklenen duruşma, daha geniş olan 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Duruşmayı izlemek için salonda bulunan Cumartesi İnsanları’ndan Hanife Yıldız, kimlik tespitleri sırasında yaşanan adaletsizliğe “Çocuğumu kaybettiler, bana vermediler. Şimdi bize sanık diyorlar, suçlu diyorlar. Benim oğlumu kaybedenler yok, biz yargılanıyoruz” sözleri ile tepki gösterdi.
Uzun süren kimlik tespitlerinin ardından sanık ve avukat beyanlarına geçildi. İnsan Hakları Derneği Başkanı (İHD) Avukat Öztürk Türkdoğan, beraat talebini yinelerken Türkiye’nin en uzun soluklu adalet ve sivil itaatsizlik eylemine katılanlara karşı böyle bir dava açılmasının kanuna aykırı olduğunu ifade etti.
Gözlemcilik statüsü talebi de reddedildi
Duruşmada söz alan gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı olan Avukat Jiyan Tosun, kaybedilen babasının akıbetini soran ablası Besna Tosun’un avukatlığını yaptı. JiyanTosun 700. haftada yapılan polis saldırısının Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olduğunu söyledi. Konuşması yarıda kesilen Jiyan Tosun’dan talebi iletilmesi istendi. Jiyan Tosun, adil yargılanma yapılıp yapılmadığına ilişkin İstanbul Barosu adına gözlemcilik statüsü verilmesini talep etti.
“Hakkımız var…”
Jiyan Tosun’un ardından konuşan Besna Tosun, yıllardır babasının akıbetini sorduklarını hatırlatarak “Hakikati bilmeye hakkımız var” dedi. Besna Tosun şöyle konuştu: “Sevdiklerini arayan bizleri de suçlu ilan ettiler. Galatasaray Meydanı'nı sadece kayıp yakınlarına değil tüm topluma yasakladılar. Bu yasak kararını verenler kayıp yakınlarının değil, faillerin gözünden bakıyor. Dolayısıyla bizleri de yakınlarımız gibi susturulması ve gerekirse ortadan kaldırılması gereken kişiler olarak görüyorlar."
“Annelerin yanında olmaya devam edeceğiz”
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren de hazırlanan iddianamenin hukuk düzeni içerisinde kabul edilmesinin mümkün olmadığının altını çizdi.
Daha sonra Berkin Elvan'ın ablası Gamze Elvan beyanda bulundu. Gezi direnişi sırasında kardeşi Berkin Elvan'ın polis tarafından gaz fişeği ile vurularak öldürüldüğünü anlatan Gamze Elvan, "O günden beri adalet arayan birisi olarak adalet arayan herkesin yanında olmaya çalışıyorum “ dedi ve kayıpların sorumlularının yargılanması gerektiğini belirtti.
Berkin Elvan'ın diğer ablası Özge Elvan da “Evet, destek olmak için oradaydım; annelerin, kayıp yakınlarının ve hak savunucularının maruz kaldıkları polis şiddetine tanık da oldum. Cumartesi Anneleri'nin bu haklı mücadelesine elimden geldiğince destek olmaya çalıştım, yanlarında olmaya çalıştım ve olacağım da” diye konuştu.
Reddi hakim talebi
Yargılananlar arasında bulunan Kenan Yıldızerler’in savunması Mahkeme Başkanı tarafından kesildi. Avukatların ve duruşmayı izleyen CHP Milletvekili Av. Mahmut Tanal'ın itirazı üzerine Mahkeme Başkanı salonun boşaltılması talimatı verdi. Talimat üzerine salon boşaltıldı. Avukatlar başkanın dosyadan çekilmesini isteyerek reddi hakim talebinde bulundu. Bu talep de reddedildi.
Mahkeme Başkanı'nın salonu terk etmesiyle sanık olarak yargılanan isimler de salondan çıktı. Salona dönen Mahkeme Başkanı duruşmaya son verildiğini tutanak altına aldı. Dava, 24 Kasım'a ertelendi.
Ne olmuştu?
25 Ağustos 2018’de eylemlerinin 700’üncü haftasında Cumartesi Anneleri polis müdahalesi ile karşı karşıya kaldı. Polis plastik mermilerle müdahale etti ve çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 46 kişiye Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan dava açıldı.
Haklarında dava açılanların isimler şöyle: Koray Çağlayan, Koray Kesik, Leman Yurtsever, Levent Gökçek, Lezgin Özalp, Maside Ocak, Mehmet Günel, Muhammed Emin Ekinci, Ayça Çevik, Besna Koç, Cafer Balcı, Can Danyal Aktaş, Cihan Oral Gülünay, Cüneyt Yılmaz, Deniz Koç, Ercan Süslü, Ezgi Çevik, Faruk Eren, Fecri Çalboğa, Ferhat Ergen, Gamze Elvan, Hakan Koç, Hasan Akbaba, Hasan Karakoç, Jiyan Tosun, Kenan Yıldızerler, Murat Akbaş, Murat Koptaş, Onur Yanardağ, Osman Akın, Özer Oymak, Özge Elvan, Ramazan Bayram, Rüşa Sabur, Sadettin Köse, Adil Can Ocak, Ahmet Karaca, Ahmet Süleyman Benli, Ali Ocak, Ali Yiğit Karaca, Atakan Taşbilek, Ataman Doğa Kıroğlu, Saime Sebla Arcan, Sinan Arslan, Ulaş Bedri Çelik, Volkan Uyar.
O gün eyleme katılan milletvekillerinin dosyası, dokunulmazlıkları olduğu için ayrıldı.