Hekimler g(ö)revde: Korkmuyoruz, gitmiyoruz, vazgeçmiyoruz!
“14-15 Mart’ta g(ö)revdeyiz” diyerek iş bırakan sağlık emekçileri eylemlerinin ikinci gününde İstanbul’da Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde taleplerini yineledi. Emekçiler “Hakkımızı istiyoruz. Hiçbir yere gitmiyoruz” dedi.

ELİF AKGÜL
İstanbul- Özlük ve ekonomik hakları için bir süredir çeşitli eylemler yapan sağlık emekçileri, 14 Mart Tıp Bayramı ve 15 Mart’ta g(ö)revdeydi. 15 Mart’ta İstanbul’da Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde toplanan sağlık emekçileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine ithafla “Korkmuyoruz, gitmiyoruz, haklarımızdan vazgeçmiyoruz” dedi.
Türkan Yavuz: İnsanca yaşamak istiyoruz
Ajansımıza konuşan sağlık emekçisi ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul Anadolu Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Türkan Yavuz “Hak ettiğimiz değeri görmediğimiz için buradayız” şeklinde konuştu ve devam etti:
“Emeğimizin karşılığını almadığımız için, daha insanca yaşanacak bir ücret ve yaşam için buradayız. Uzun yıllardır dillendiriyoruz ama bir düzelme olmuyor. Pandemiye birlikte iş yükümüz daha da fazla arttı. Ona rağmen hiçbir iyileştirme yapılmadı. Özellikle de çalışma koşullarımızın düzeltilmesi, 3600 ek göstergenin kademeli olarak verilmesi, yoksulluk sınırının üzerinde temel ücretimizin artmasını istiyoruz. Özellikle kadınlar olarak kreş istiyoruz. Pandemide ya da kar tatili nedeniyle tüm kamu izinli olurken bizler çocuklarımız olmasına rağmen, bakımımıza ihtiyacı olan yakınlarımız olmasına rağmen işe gitmek zorundayız. Bu anlamda özellikle de çocuğu olan bütün arkadaşlarımız için kreş talebimiz var. Pandemide 553 sağlık emekçisini yitirdik. Kovid-19’un meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz.”
“Mücadelemiz eylemlerimizle, iki gündür süren büyük grevle devam ediyor. Çok da coşkulu” diyen Türkan Yavuz, “Alanlardayız. Bugün eylemimizi sonlandıracağız coşkulu bir kalabalıkla birlikte, ve bundan sonra da taleplerimiz yaşam bulmazsa eylemlerimizi yükselterek devam edeceğiz” dedi.
Yelda Emek: Toplumun sağlık hakkı için de buradayız
Ajansımıza konuşan bir diğer isim de Erdoğan’ın “beğenmiyorsa gitsinler” dediği hekimlerden Yelda Emek oldu. Yelda Emek, Erdoğan’ın sözlerini hatırlattı.
“Erdoğan bizim meselemizin para olduğunu söyleyerek bizi itibarsızlaştırmaya çalıştı. Halbuki bizim meselemiz sadece para değil. Biz beş dakikada bir hasta muayene etmekten, şiddetin hedefi olmaktan bunaldık. Biz insanca yaşayacak, emekliliğe yansıyacak bir ücret istiyoruz. Temel ücret istiyoruz. Ben aile hekimiyim. Aile Sağlığı Merkezleri kamu binalarında ve can güvenliğimizin olduğu ortamlarda kamu tarafından verilmesi gereken birinci basamak sağlık hizmeti olsun istiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde Ömür hemşireler can vermesin istiyoruz.”
Yelda Emek, “Bu iktidar kadın düşmanı ve doktor düşmanı. Ben hem kadın hem de doktorum” diyerek AKP’ye yakın ajanslarca dillendirilen “vatandaşın mağdur olduğu” iddialarına da tepki gösterdi:
“Tam tersine biz sadece kendi özlük hakkımız için değil, insanların sağlık hakkı için de buradayız. Herkes için eşit, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hakkı için buradayız. Hiç kimse 5 dakika bir hasta bakan bir hekime muayene olmak istemez. Çoktandır duyurusunu yaptığımız bir grevdi bu. Tıpkı bayram tatillerinde olduğu gibi acil servisler açık, onkoloji ve diyaliz hastalarının hizmeti aksamıyor. Toplum genellikle destek veriyor. Özellikle Cumhurbaşkanı tarafıdan kovulduktan sonra sağlık çalışanları ve hekimlere sahip çıkma ve destek büyüdü. Çünkü toplum da sağlık çalışanlarının pandemi döneminde nasıl özveriyle çalıştığını farketti.”
“Bizi yıldıramazlar”
Eylemde açıklama yapan İstanbul Tabip Odası Genel Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, artık bayram tadında bir bayram yapmak istediklerini belirterek şunları söyledi:
“Özellikle bu tıp bayramında hepimizi rencide eden söylemlerle, davranışlarla karşılaştık. Ama bunlar bizi yıldıramaz. Hiçbir yere gitmeyeceğimizi de sürekli olarak haykırmaya devam edeceğiz”
SES Anadolu Şube Eş Başkanı Nurdan Gürer ise 14 Mart’ın sağlık hizmetinin metalaştırılarak alınıp satılan bir mala dönüştürülmesine, sağlıkta artan şiddete, uzun çalışma saatleri ve iş yükü altında ezilerek modern kölelik koşullarına, isyan edenlerin haftası olduğunu vurguladı.
“Dün bir iyileştirmeden bahsedildi, biz 14 Mart’ta herşeyin hazır olabileceğini düşünüyorduk ama yine bir oyalamayla karşılaştık” diyen Nurdan Gürer, “Biz ek göstergemizi istiyoruz, ‘sağlıkta şiddet yasasının’ önerdiğimiz şekilde çıkmasını istiyoruz. Emekliliğe yansıyan, insanca yaşanabilir temel ücret istiyoruz” diye konuştu.
Sağlık emekçilerinin talepleri
Eylem konuşmaların ardından alkışlarla sona erdi. Yaklaşık bir yıldır taleplerini yineleyen sağlık emekçileri seslerini duyurabilmek için gittikçe sıklaşan eylemler düzenliyor. Sağlıkçıların talepleri şunlar:
* Koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak
* Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret talebi
* Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilmek
* Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamları
* COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması
* Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm işkolu emekçileri için 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmesi; ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi.