HDP’li vekiller: Tek aktör Sayın Öcalan

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulmasını isteyen HDP’li vekiller bir kez daha Meclis’in Dikmen Kapısı’ndan yetkililere seslendi.

Ankara- Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması için başlattıkları adalet nöbeti eylemi 19’uncu gününde devam ediyor. Bugün eylemde HDP milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Hüseyin Kaçmaz, Kemal Bülbül, Ömer Öcalan, Zeynel Özen, Feleknas Uca, Züleyha Gülüm, Kemal Peköz "İmralı'da hukuk uygulansın", "Tecrit insanlık suçudur" yazılı dövizler ile yer aldı. 

‘Tek aktör Sayın Öcalan’dır’

Meclis Dikmen Kapısı önünde yapılan açıklamada uzun yıllardır, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde ağır bir tecrit politikasının yürütüldüğüne dikkat çekilerek, “Biz onun sağlığı ve durumuna dair hiçbir haber alamıyoruz. Bu uygulama Kürt düşmanlığından kaynaklanmaktadır. Bu tüm Türkiye’de her alana yansımaktadır. Anayasal hakları, temel insan hakları hiçe sayılmaktadır, her tutuklunun yasal hakları var. Bunların hiçbirinden yararlanamıyor, ailesi ve avukatlarıyla görüşemiyor. Tüm ülkemizde, emekçiler ve Kürt halkı üzerinde, partimiz üzerinde bunun yansımaları devam ediyor. Bilin ki bu savaşı, bugün Türkiye’de süren savaşı sonlandıracak tek aktör Sayın Öcalan’dır. Daha önce de ifade etti, ‘Ben bir haftada savaşı durdururum’ dedi. O gücü de vardır. Bu iktidar aynı zamanda demokratik siyasetin önünü de kapatıyor” denildi.

‘Gücümüzü halktan alıyoruz’

Açıklamada Kürt halkının iradesinin yok sayıldığı belirtilerek binlerce temsilcisinin cezaevlerinde olduğuna işaret edildi. Kürt düşmanlığının tecrit ile birlikte devam ettiğine değinilen açıklamada cezaevlerinde yaşananlara dikkat çekildi. Açıklamada seçim gündemine de atıfta bulunularak mücadele vurgusu yapıldı. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Cezaevlerinde Kürt düşmanlığı hukuku uygulandığı için her gün bir cenaze çıkıyor. Geldiğimiz süreç önemlidir önümüzde bir seçim var. Bu seçim öyle gözüküyor ki olağanüstü şartlarda yapılacak. Demokratik ortamda yapma imkanı çok az. Tüm muhalefetin bu antidemokratik uygulamalara özellikle HDP’ye yönelik kriminalize etmeye, HDP’yi siyasetten koparma çalışmalarına hayır denilmesi gerekiyor. Biliyorsunuz halkımız uzun yıllardan beri bu savaş ortamında yaşıyor. Ama halkımız hiçbir zaman biat etmedi, boyun eğmedi, bizler de kendi gücümüzü HDP olarak halklarımızdan alıyoruz. Biz bu halkın, tüm emekçilerin, işçilerin, Kürtlerin, azınlıkların, inançların temsilcileri olarak, hiç bir zaman buna biat etmeyeceğiz. Mücadelemizi daha da yükselterek devam edeceğiz. Bunların tüm oyunlarını boşa çıkaracağız. Direnmek yaşamaktır, direniş kazanmaktır. Mutlaka kazanacağız.”