Halide Türkoğlu: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü derhal sağlanmalıdır
DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini vurgulayarak, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve umut hakkının derhal uygulanmasının barış ve demokratik toplum sürecini güçlendireceğini belirtti.

Amed- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, kadın gündemine dair DEM Parti Amed il örgütü binasında basın toplantısı gerçekleştirdi.
Halide Türkoğlu,Wan'da şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Rojin Kabaiş’i ölüm yıl dönümünü hatırlatarak, dosyadaki bulgulara rağmen olayın aydınlatılmadığına dikkat çekti. Halide Türkoğlu, Rojin Kabaiş’in birçok kadın öğrencinin yaşadığı problemlerini en somut örneği olduğunu belirterek, “İktidarın, Eğitim Bakanlığı'nın ise tek derdi kız ve erkek çocukları nasıl birbirinden ayrıştırabilirim oluyor. Uygulamalarında zerre kadar kız çocuklarının, üniversiteli genç kadınların sorunları ile ilgilenmek yok. Cinsiyetçi eğitim modeli ile sunulan müfredatı asla kabul etmiyor, bunun karşısında fırsat eşitliğine dayalı bilimsel, anadilde bir eğitim modelinde ısrar ediyoruz" dedi.
‘Kadına karşı işlenen suçlar meşrulaştırılmak isteniyor’
Yaşanan sorunların bir sistem sorunu olduğunu hatırlatan Halide Türkoğlu, kadın katliamlarının nedeninin erkek egemen politikalar olduğunu vurguladı. Halide Türkoğlu: “Ağustos ayında 28 kadın katliamı işlenmesi ve 25 kadının şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesi bunun göstergesidir. Kadın katliamlarındaki bu artış siyasi iktidarı rahatsız etmiyor. Tam tersine bu cinayetlere sebep olan erkek egemen zihniyeti güçlendirecek politikalara daha fazla sarılıyorlar. Şiddet gören kadınların şikayetleri görmezden gelinerek cinayetlerin önü açılıyor. Kolluğun görevini yerine getirmesi bir yana, bizzat kolluk eliyle işlenen suçların üzerinin örtbas edilmesi bu iktidarın politikası olmuş durumdadır. Kadın katliamları cezasızlık politikaları ile normalleştirilmek isteniyor, kadına karşı işlenen suçlar meşrulaştırılmak isteniyor. Bu sistemin yürütücüleri yaşanan cinayetlerin ve şiddetin asıl sorumlularıdır” diye belirtti.
Bu politikalara karşı mücadele edeceklerini yineleyen Halide Türkoğlu, "Şiddetsiz ve sömürüsüz bir yaşamın mücadelesini hep birlikte vereceğiz. Çok yönlü mücadele alanlarımızı büyüterek, bu saldırıları durduracağız. Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne öncülük ederek, yeni yaşamı inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Tehditleri yapan failler hakkında derhal işlem başlatılmalı’
Kadına yönelik şiddetin bütün dünyada yaygınlaştığını vurgulayan Halide Türkoğlu, bunu yazan kamuoyuna duyuran kadın gazetecilerin ise hedef alındığını, tehdit edildiğini söyledi.
Halide Türkoğlu, “Yakın zamanda ‘Çocukları kaçırılan aile: Can güvenliğimiz yok’ başlığıyla haber yapan Gazeteci Şehriban Aslan fail Zülfi Şakar tarafından ölüm tehdidi aldığını belirtiyor. Şehriban’ın fotoğrafları sosyal medyada dolaşıma konularak hedef gösteriliyor. Söz konusu fail hakkında suç duyurusunda bulunulmasına rağmen kişi hakkında bir işlem yapılmıyor. Gazeteci Öznur Değer ‘Van’da şantaj çetesi: Özcan Pulat Kim?’ başlıklı haberinden sonra aynı tehditlere maruz kalıyor. Özgür basın emekçilerine yönelik bu saldırılar erkek egemen zihniyetten, bu zihniyetin uyguladığı politikalardan bağımsız değildir. Özgür basın emekçisi kadınların kalemini hiç kimse susturamaz. Bu tehditleri yapan failler hakkında derhal işlem başlatılmalıdır. Aksi taktirde yetkililerin bu suça ortak olması söz konusu olur” diye aktardı.
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri
Halide Türkoğlu, özellikle Sincan Kadın Kapalı Cezaevi, Bakırköy Kadın Cezaevi’nde ciddi hak ihlalerinin yaşandığına dikkati çekerek, “Sincan Kadın cezaevinde; Nedime Yaklav ve Sermin Demirdağ’ın tahliyeleri 6’ıncı kez, Nuriye Adet ve Gülşan Adet’in tahliyeleri 5’inci kez, Hicran Binici’nin tahliyesi 4’üncü kez, Zeliha Ustabaşı’nın tahliyesi 3’üncü kez, Elif Çetinbaş, Melike Göksu ve Esra Soyaktaş’ın tahliyeleri 2’nci kez ertelenmiştir. Koşullu salıverilme tarihleri gelmiş olmasına rağmen İdare ve Gözlem Kurullarının ‘iyi halli’ olmadıkları yönünde verdiği kararlar sebebiyle Fatma Aslan, Süheyla Taş ve Emine Abiş’in de tahliyeleri engellenmiştir. Bakırköy Kadın Cezaevinde; koşullu salıverilme tarihi gelen 28 tutsaktan 9’unun tahliyesi İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tamamen keyfi bir şekilde engellenmiştir. Defalarca söyledik cezaevlerinde İdare ve Gözlem Kurulu adı altında kurulan birim, bu birimlerde yer alan kişiler tahliyeleri engelleyerek suç işliyor. Açık söylüyoruz, bu keyfi tutum tamamen insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Adalet Bakanı ve yetkili kurullar bu suça sessiz kalarak ortak olmaktadır. Bu uygulamalara derhal son verilmeli, tahliye edilmesi gereken siyasi tutsakların derhal özgürlüğüne kavuşmalıdır. Siyasi tutsaklara yaklaşım barış ve demokratik toplum sürecine yaklaşımdır” ifadelerine yer verdi.
'Abdullah Öcalan özgür olmalı'
Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlatığı sürecin mevcut sorunlara çözüm olacağını vurgulayan Halide Türkoğlu, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün derhal sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Halide Türkoğlu: "Sayın Öcalan'ın Meclis'te kurulan komisyon ile görüşme sağlayabilmesinin koşulları derhal oluşturulmalıdır. Umut hakkı derhal uygulanmalıdır. Bu hakkın uygulanması barış ve demokratik toplum sürecinin önünü açacaktır” dedi.
Halide Türkoğlu: TJA’nın Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için 1 Ekim’de Amed’de başlayan yürüyüşe katılım çağrısı yaptı.