Halepçe- Türkiye’nin HPG savaşçılarına karşı kimyasal silah kullanımını kınayan yürüyüş ve protestolar devam ediyor. Halepçe’de Kürdistan Bölgesi Halk İnisiyatifi tarafından düzenlen kitlesel yürüyüşe sivil toplum örgütleri, özgürlük savunucuları ve yüzlerce Halepçeli yurttaş katıldı. Yürüyüşte ‘Jin Jiyan Azadî’, ‘Şehîd Namirin’, ‘Ji Amed heta Helepçeyê Kurdistan yek parçe ye’ sloganları atılarak Türkiye’nin Federe Kürdistan’a yönelik saldırıları kınandı.

'Gereği yapılmalı'

Kürdistan Özgürlük Hareketi Eş Başkanı Tara Hesên, “17 gerilla Türk devleti tarafından kimyasal silahlarla şehit edildi. Tek isteğimiz en kısa sürede yetkili mercilerin ve mektup gönderdiğimiz hükümet ve mahkemelerin Türk devletinin işgaline karşı sessiz kalmayarak gereğini yapmalarıdır" diye konuştu.

'Bu açık bir soykırımdır'

Kürdistan Bölgesi İşgale Karşı Halkın İnisiyatifi Üyesi Dr. Hekîm Ebdulkerîm tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Yaklaşık 7 aydır Türk devleti, Erdoğan'ın kararıyla onlarca kez kimyasal silah kullanarak tüm savaş yasalarını ve ahlaki standartları ihlal ediyor. Bu silahların kullanımı tüm yasalarda yasaklanmıştır. Bu silahların kullanımına dair elimizde belgeler var ve bu belgeleri yetkili mercilere göndereceğiz. 17 gerilla kimyasal bomba ile katledildi. Bunlardan biri de Süleymaniye yerlisi olan Peyam Abdulah adındaki yurttaşımızdır. Bu halkımıza ve doğamıza yönelik gerçekleştirilen açık bir soykırımdır.”

'Doğayı da tahrip ediyorlar'

Açıklamanın devamında bu tür saldırıların sadece gerillalara yönelik değil aynı zamanda doğaya karşı bir saldırı niteliğinde olduğu da kaydedilerek “Halepçe’de yurttaşlarımız 35 yıldır kimyasal silah kullanımdan muzdarip. Türk devletinin bu acımasız saldırıları, gelecek nesillerimizin mutluluğunu zehirliyor. Dünyada sözde insan hakları savunucularının sessizliği bizi şaşırtıyor, Türk devleti açıkça kimyasal silah kullanıyor ama onlar bu insanlık dışı eylemlere karşı sessiz kalıyorlar” denildi. 

'Araştırılma yapılmasına izin verilmiyor'

Açıklamanın sonunda PDK’nin Türkiye’ye verdiği destek de eleştirilerek, “Bazı Kürt güçleri, Kürdistan Bölgesel Yönetimi adı altında kimyasal silah kullanımına doğrudan veya dolaylı olarak destek veriyor. Kimyasal silah kullanımına karşı maskelere el koyanlar Türk devletiyle iş birliği içindedir. Öte yandan uluslararası sağlık ekiplerinin bölgeyi ziyaret etmesine izin verilmiyor. Kimyasal silah kullanılan yere bir heyetin gidip araştırma yapmasına da izin verilmiyor” ifadeleri yer aldı.

'Ciddi tavır alınmalı'

Açıklamanın ardından kimyasal silahların kullanıldığına dair belgeler, İnsan Hakları Ofisi, Irak'taki ülkelerin büyükelçilik ve konsoloslukları, insan hakları örgütleri, Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü, OPCW, Kimyasal Silahlara Karşı Uluslararası Tıp Birliği'ne gönderildi. Kurumlardan Türkiye’nin kimyasal silah kullanmasına karşı ciddi bir tavır alması gerektiği vurgulandı.