‘Hakikati yazmaya devam ediyoruz’

Mexmur Mülteci Kampı’nda gazetecilik yapan Berivan Tunç, 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü’nün 125’inci yılını kutlayarak, “Gerçekleri açığa çıkaran Kürt kadın gazeteciler, hakikatin izinden yürümeye devam ediyor” dedi.

Mexmur - Mîqdad Mîdhed Bedirxan tarafından, 22 Nisan 1898’de Kahire’de basılan ilk Kürtçe gazete olan Kürdistan Gazetesi’nin yayın hayatına başlamasının üzerinden 125 yıl geçti. 1973 yılından beri her yıl 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü olarak kutlanırken, hayatın her alanında öncülük rolünü oynayan Kürt kadınlar medya alanında da önemli başarılar elde etti.

Kadınlar önemli başarılar elde etti

Kürt kadınlar tarafından bağımsız televizyon, ajanslar ve radyolar kuruldu. Kürt kadınları bugün gazetelerde, dergilerde, radyo ve televizyonlarda çalışma yürüterek başta kadınlar olmak üzere halkın karşı karşıya kaldığı erkek-devlet zihniyetini teşhir ediyor ve kadınların tarihsel direnişlerini tüm dünyaya duyuruyor. Gerçekleri açığa çıkaran Kürt kadın gazeteciler, hakikatin izinden yürümeye devam ediyor. Şehit Rüstem Cudi Mülteci Kampı’ndaki (Mexmur Mülteci Kampı) kadın gazetecilerde medya alanında önemli rol oynuyor. Başta kadınlar olmak üzere Mexmur’luların yaşadıklarını, direnişlerini ve çölün ortasında ördükleri yaşamı dünyaya duyuruyor.

Bu gazetecilerden biri olan Bêrîvan Tunç, konuyla ilgili ajansımıza konuştu.

‘Kürt gazeteciliği dünyada önemli bir yerde’

Konuşmasının başında tüm özgür basın şehitlerinin Kürt Gazeteciler Günü’nü kutlayan Bêrîvan Tunç, "Mîqdad Mîdhed Bedirxan, 22 Nisan 1898’de Kahire’de ilk Kürtçe gazeteyi çıkardı. Kürtler o dönem başlarına gelen olayları destanlar ve türküler aracılığıyla nesilden nesile aktardılar. 125 yıl önce Mîqdad Mîdhed Bedirxan önderliğinde Kahire'de ilk Kürtçe gazete yayınlandı ve bugüne bize miras kaldı. Günümüzde Kürt gazeteciliği gerek görsel olarak ve gerekse de yazılı olarak dünya gazeteleri arasında önemli bir yer tutuyor” diye belirtti.

‘Türkiye'de Kürt gazeteciler zor koşullarda çalışıyor’

Türk devletinin özelde Kürt basınına genelde de hakikati yazan gazetecilere yönelik baskılarına dikkat çeken Bêrîvan Tunç, "Bugüne baktığımızda özellikle Türk devleti kendi ülkesinde gazetecilere yönelik saldırı ve tehditlerini sürdürüyor. Türkiye'de birçok Kürt gazeteci en zor koşullarda çalışıyor. Türk devleti özgür basına yönelik saldırılarını her yönden sürdürüyor. Gazetecilerin kameralarına, belgelerine, arşivlerine ve kısacası ne varsa el koyduğunu görüyoruz. Türk devleti gerçeğin peşinde ve hakikatin sesi olan Kürt gazetecileri hiçbir suçları olmadan absürt gerekçeler uydurularak cezaevlerine koyuyor ve yıllarca orada tutuyor” dedi.

‘Federe Kürdistan’da da durum aynı’

Federal Kürdistan’da da gazetecilerin saldırıya uğradığını ifade eden Bêrîvan Tunç, son olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Sadece Türkiye'de değil Federal Kürdistan'a baktığımızda da onlarca gazetecinin halen cezaevinde olduğunu görüyoruz. Federal Kürdistan'da bir gazeteci, halkın gerçeklerini, halkın acılarını, halka yapılan haksızlıkları, aynı zamanda topraklarının, şehirlerinin, köylerinin işgalini haber yapmak istediğinde saldırılara uğruyor. Birçok insan hayatını kaybetti, birçok insan sebepsiz yere KDP cezaevlerinde tutuluyor."