“Günlüğüm dediğim yer birçok kadının da iç sesiymiş”
İngilizce Dil Bilimi öğrencisi Dina Oğuz, “femmestr” mahlası ile günlük yazımı tarzında çizimlerini çevrimiçi olarak paylaşıyor. Kadın hallerinden kadına yönelik şiddete dair güncel konulara dikkat çeken Dina Oğuz, kadınlara “cesur olun” çağrısı yaparken, “Sayfanın bu kadar büyüyeceğini asla tahmin etmemiştim. Günlüğüm dediğim yer birçok kadının da iç sesiymiş. Bunu gördükten sonra asla durmamaya karar verdim” diyor.
İngilizce Dil Bilimi öğrencisi Dina Oğuz, “femmestr” mahlası ile günlük yazımı tarzında çizimlerini çevrimiçi olarak paylaşıyor. Kadın hallerinden kadına yönelik şiddete dair güncel konulara dikkat çeken Dina Oğuz, kadınlara “cesur olun” çağrısı yaparken, “Sayfanın bu kadar büyüyeceğini asla tahmin etmemiştim. Günlüğüm dediğim yer birçok kadının da iç sesiymiş. Bunu gördükten sonra asla durmamaya karar verdim” diyor.
SUHAM AKMAN
Haber Merkezi - Kadın katliamları ve kadına yönelik gerçekleşen sözlü tacizlerin had safhaya çıktığı son günlerde kadınlar her alanda seslerini duyurmaya ve ayyuka çıkan şiddete dur demeye çalışıyor. İngiliz Dil Bilimi 3. Sınıf Öğrencisi Dina Oğuz, bu kadınlardan yalnızca biri. Çocukluğundan bu yana severek çizim yaptığını söyleyen Dina Oğuz, femmes.tr isimli kullanıcı hesabı üzerinden kadınların en doğal hallerinin dahi şiddet malzemesi yapılmasından, giyim şekli başta olmak üzere kadınların maruz kaldığı tacizi çizimleri ile paylaşıyor. Dina’nın odağında güncel kadın temaları yer alırken, bunlar çizimlerine de yansıyor. Dina Oğuz yaptığı çizimleri ve çizimleriyle nasıl bir mesaj vermek istediğini anlatıyor bize…
“Bu kadar ilgi göreceğini beklemiyordum”
Çizimlerini yapıp paylaşmaya başladığında bu kadar ilgi göreceğini beklemediğini söyleyen Dina Oğuz, özellikle güncel kadın temalarını çizmeye 2020 yılının Aralık ayında başladığını ve çok kısa sürede aldığı olumlu tepkilerle çizimlerini yapmaya devam ettiğini aktarıyor. Dina Oğuz, “Öncelikle resim çizmeyi küçüklüğümden beri çok severim. Elime kağıt kalemi almaya başladığım zamanlardan beri hep doodle tarzı çizimler yapardım. Hala da yapmayı sürdürüyorum. Şu anda paylaşımları yaptığım sayfamda yaptığım çizimleri bir kelime ile anlatacak olursam “dijital sanat” diye özetlerdim” diyor.
“İçim ne zaman daralırsa çiziyorum”
Çizimlerinde bilhassa kadına yönelik toplumsal baskıları markajına alan Dina Oğuz, “Kadınlar ve toplum baskısı hakkında çizim yapmayı istememin sebebi ise, bir kadın olarak birçok yerde küçümsendiğimizi görmemdir. Defalarca güçsüz taraf olarak görüldük. Ve bu durum beni o kadar rahatsız ediyordu ki, sayfayı bir günlük olarak açtım. İçim ne zaman daralırsa, bir şeyler çizip oraya atarım dedim” diye belirtiyor.
“Sayfaya ‘kadınlar’ ismini verdim”
Dina Oğuz, İngilizce üzerine yaptığı akademik kariyerine başlamadan önce çocuk yaşlarda öğrendiği ve konuştuğu Fransızca dili nedeniyle çizimlerini paylaştığı sayfasında, “Femmes (Kadınlar)” ismini kullandığını söylüyor. Dina Oğuz, “Sayfaya hiç düşünmeden ‘kadınlar’ adını verdim. Çocukken Fransızca konuştuğum için o dili kullanmak istedim” şeklinde anlatıyor isim macerasını.
Günlükleri bir çok kadının “iç sesi” oldu
2020 Aralık ayında çizimlerini “FemmesTr” mahlasıyla paylaşmaya başladığında aslında bunun profesyonel bir adım olarak değil, ‘günlükler’ olarak başladığını şu sözlerle aktarıyor Dina Oğuz: “Sayfanın bu kadar büyüyeceğini asla tahmin etmemiştim. Günlüğüm dediğim yer, birçok kadının da iç sesiymiş. Bunu gördükten sonra asla durmamaya karar verdim.”
“Öne adım atabilecek kadar cesur olun”
Çizimleri ile mesajını veren Dina Oğuz, ajansımız aracılığı ile kadınlara şöyle seslenmek istediğini aktarıyor: “Kadınlara olan mesajım; toplum sizi ne kadar aşağı çekmeye çalışsa da, ne kadar şu bu size yakışmaz dese de, yer kapın. Fırsatınızı başkasına kaptırmayın. İnsanlar hep konuşacak. Öne adım atabilecek kadar cesur olun.”