‘Güneyli kadınların umut dolu seslerini yansıtmaktan asla vazgeçmeyeceğiz’

Federe Kürdistan’da kadın kurumlarına dönük kapatma kararlarını kınayan Ronahi TV çalışanı gazeteciler, “Hakikat arayışından ve kadınların umut dolu sözlerini her yerde yansıtmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

NUCAN ARAS

Hesekê- Federe Kürdistan’ın Silêmanî kentinde bulunan Jin TV’ye de program yapan Gizingî Berbeyan Prodüksiyon Şirketi, Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK), Nwêger Kültür Merkezi ve Merziye Kurumu’nun 31 Aralık 2024’te Silêmanî asayişi tarafından basılarak, kapatılmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye de Ronahi TV çalışanı gazeteciler, Irak ve Federe Kürdistan hükümetinin, kadın kazanımlarına yönelik baskılarını kınayarak, nerede ve hangi koşulda olursa olsun kadınların seslerini duyurmaya devam edeceklerini söyledi.

'Bu saldırlar kadınların rengine, mücadele ve kazanımlarına dönük'

Federe Kürdistan ve Irak yönetimlerinin kadın düşmanı politikalarına dönük daha net tavır alınması gerektiğini vurgulayan Gazeteci Leyla Qasim, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Güney Kürdistan Hükümeti’nin bu tutumu kadınların; rengine, hakikatine, mücadele ve kazanımlarına yönelik yapılmış ciddi bir saldırıdır. Var olan hakikatin rengini en doğru yansıtan, topluma sesini en gerçekçi duyuran, çalışmaları ile farkındalığı ve bilinci oluşturan kadın çalışmaları sürekli olarak hedef alınmaktadır. Güney Kürdistan bölgesinde kadına dönük saldırılar, baskılar, katledilme yine kadın gazetecilerinde içinde yer aldığı her çalışma bilinçli hedef alınarak, AKP ve MHP iktidarı tarafından Güney Kürdistan hükümeti eli ile uygulanmaktadır.

Bir ülkede kadınların iradesi, mücadele ve örgütlülüğü ya da rengini oluşturan bir zemin yoksa, o toplumun rengini yansıtan, geleceğine ışık tutan bir diğer sesi duymak istemeyen egemen iktidarın kendisidir. Bu da iktidarlar için, o toplumun bir bütünen köleleşmesi her şeye itaat etmesi anlamına gelmektedir. Güney Kürdistan halkı, özelde Güney Kürdistanlı kadınlar bu kirli ötekileştiren politikalara, suç ve saldırılara karşı daha bilinçli mücadele yürüterek tavır almalı ve eylemselliğe dönüştürmelidirler. Bu türden olaylara, saldırılara ve suçlara karşı sessiz kalmak tarihi bir sorumsuzluk olduğu kadar da meşrulaştırmamak ve sesiz kalmamak insanlığa olan bir borçtur. Kürtleri birbirine kırdıran, parçalayan yaklaşım ve tutumlardan Güney Kürdistan Hükümeti kaçınmalı ve ulusal birlik ve beraberlik dayanışmasında yer almalıdır."

‘Kürt ulusal birliğinin en güzel örneği Rojava Devrimi’nde görüldü’

Leyla Qasim, kadın kurumlarının hedef alınması ile ulusal birlik çalışmalarına da zarar verildiğini vurgulayarak, ulusal birliğin kadınların merkeze aldığı bir konu olduğunu kaydetti. Leyla Qasim, “Aslında bu yönelim ve saldırılar, kadın şahsında, Kürt ulusal birliğine yönelik tutumu da açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Kürtlerin ulusal birlik ruhunu neden kadınların yürüttüğü çalışmalarının merkezine koyuyoruz? Çünkü Önder Apo 'Kürtlerin ulusal birlik ruhu kadınların öncülüğünde gelişecektir' değerlendirmelerinde bulunmuştur. Bizler bunu Rojava Devrimi içinde birebir gördük ve yaşadık. Rojava, kadınlar öncülüğünde büyük değişim ve dönüşümlere tanık oldu. Kadınlar Rojava Devrimi ile her alanda emeğini, iradesini, fikrini, rengini katarak devrimin ruha ve bedene dönüşmesini sağladılar. Kürtlerin ulusal birlik bilinci ve Özgür Kürdistan'ı inşa etme görevi ve sorumluluğu kadınların öncülüğünde gerçekleşecektir. Güney Kürdistan Hükümeti, dış politikalara bağlı kalmadan, sorumluluğunu yerine getirerek bu devrimin bir parçası olmalıdır" ifadelerine yer verdi.

‘Hakikatin sesi olmaya devam edeceğiz’

Baskı ve kapatma kararının, Kürt kazanımlarının en çok tehdit altında olduğu bir dönemde yapıldığını hatırlatan Leyla Qasim, şunları söyledi: 

"Bu saldırılar Güney Kürdistan halklarının kültürel zenginliklerine, kadınların bu zenginlikleri ele alan bakış açısına ve diline yöneliktir. Saldırıların Kuzey ve Doğu Suriye de yoğunlaştığı böylesi hassas bir dönemde bu tutum kabul edilemez. Kürt ulusal birliğine ve kazanımlarına yakın olduğumuz bu dönemde uyguladıkları bu tutum ve karardan bir an önce dönmelidirler. Kuzey ve Doğu Suriye’de gazetecilik yapan kadınlar olarak; Türk devletinin ve Güney Kürdistan Yönetimi’nin halka ve kadınlara yönelik saldırılarına ve suçlarına karşı, hakikatin sesi olmaya devam ederek, direneceğimizi belirtiyorum. Güney Kürdistan halkı ve kadınlar birlik olup tavırlarını net bir şekilde ortaya koymalıdır.”

‘Rojava Devrimi Güney Kürdistanlı kadınlara umut oldu’

Kadın kurumlarının bilinçli hedef alındığının altını çizen Gazeteci Nurhan Hisen de Rojava Devrimi tüm dünyaya ilham olurken, Güney Kürdistan halklarına ve kadınlara da umut olmaktadır. Kadın öncülüğünde gelişen devrimin kazanımları, kadınların sesi ve rengi Güney Kürdistan halkına yansımaması ve Kuzey ve Doğu Suriye'de gelişen saldırıların yine değişim ve dönüşümlerin takip edilmemesi için bu baskılar geliştiriliyor ve kadınların Güney Kürdistan'daki kazanımlarından korkan yönetim bilinçli olarak bu kazanımları hedef alıyor ve saldırılarla sindirme politikaları yürütüyor” dedi.

‘Kadın statüsünü geriye çeken kirli politikalar uygulanmaktadır’

Kadın kurumlarına yönelik baskı ve saldırıların yeni olmadığını söyleyen Nurhan Hisen, Güney Kürdistan'da öncelikle Jineoloji Akademi Üyesi ve Gazeteci Nagihan Akarsel, Hîro Bahaddîn, Gülistan Tara aynı zamanda da Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırıların da katledilen Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'a karşı yaklaşımların aynı zihniyetin ürünü olduğunu gördük ve bu asla kabul dilmemelidir. Irak ve Güney Kürdistan yönetimleri, kadınların iradelerini, kazanımlarını yok eden ve kadınları yaşamın tüm alanlarında sessizleştiren, yine tamamen oluşan kadın statüsünü geriye çeken kirli politikalar uygulamaktadır. Güney Kürdistan da yaşayan kadınlar yürüttükleri tüm çalışmalarla kendi iradeleriyle seslerini her alanda duyurmak istiyorlar."

Gazeteci Nurhan Hisen, “Kadınlara ve kadın faaliyetlerine dönük geliştirilen baskı ve saldırılar karşısında, hakikat arayışından ve kadınların umut dolu sözlerini her yerde yansıtmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” diyerek, mücadele vurgusu yaptı.