Güney Kürdistan Kadın Cephesi Irak’ta 3 partinin kapatılma kararını kınadı

Güney Kürdistan Kadın Cephesi, özgürlükten ve demokrasiden yana olan herkesi Irak’ta 3 partinin kapatılması kararına karşı tavır almaya çağırdı.

Haber Merkezi- Irak Yüksek Yargı Konseyi, 6 Ağustos’ta Kürdistan Bölgesi’nde faaliyet yürüten Êzidî Özgürlük ve Demokrasi Partisi (PADÊ), Tevgera Azadi ya Civaka Kurdistanê (Kurdistan Özgürlük Hareketi) ve Demokratik Mücadele Cephesi Partisi hakkında kapatılma kararı aldıklarını ilan etti. Kapatılma kararına karşı Güney Kürdistan Kadın Cephesi yazılı bir açıklama yaptı.

Güney Kürdistan Kadın Cephesi’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Irak ve Kürdistan Bölgesi’nin sorunlarla boğuştuğu bir dönemde, sorunların çözümünde siyasi partiler arası uzlaşı esas alınmak yerine Kürt partileri adına eşitsiz ve ihtiyaç dışı kararlar alınıyor.

Bu karar, Türk İçişleri Bakanı ve Erdoğan’ın Irak ziyareti sonrasına denk geldi. Bu ziyaretlerin amacının bu tür kararların alınması ve işgalin sürdürülmesi olduğu bir kez daha görülmüştür. Açıkça görülüyor ki Irak ülkenin topraklarına ve onuruna sahip çıkacak bir iradeye sahip değildir. Kamuoyundan gizli yapılan anlaşmalarda da bu açıkça görülmektedir.

Bu ve buna benzer tüm kararları şiddetle kınıyoruz. Herkes çok iyi biliyor ki PADÊ tüm Êzidîlerin partisidir ve 74’üncü Ferman’dan sonra Êzidî toplumunun haklarını korumak için kurulmuştur. Böyle bir kararın verilmesi, Êzidî toplumunun kendi kaderini tayin konusunda daha fazla ısrar etmesine neden olmalıdır.

Tevgera Azadî diğer partilerden farklı olarak Güney Kürdistan’da yıllardır tüm engellemelere rağmen mücadele ediyor. Güney Kürdistan’da yeni bir demokratik sistemin kurulması için çalışıyor.  Bu partide kadınlar aktif olarak çalışıyor ve bu partinin Güney Kürdistan tarihinde farklı bir sistem için mücadele eden tek parti olduğunu söyleyebiliriz. O yüzden bu kararı kadınlara ve tüm özgürlükçü kesimlere karşı alınmış bir karar olarak değerlendiriyoruz.

Tüm özgürlükçüleri, aydınları, siyasi partileri ve bağımsız bireyleri bu yargı kararına karşı çıkmaya çağırıyoruz. Mevcut suskunluğun kırılması gerekiyor ve hep birlikte bu karara dur demeliyiz. Çünkü bu karar çok tehlikeli mesajlar içermektedir ve işgalci Türk devletinin talepleri çerçevesinde alınmıştır.”