Gülistan ve Hêro’nun kalemi yazmaya devam ediyor

Gazeteci Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katledilişinin üzerinden bir yıl geçti. MKG Başkanı Roza Metina, tüm kadın basın şehitlerini anarak, “Gülistan, Hêro diğer katledilen gazeteci arkadaşlarımızın kalemleri yazmaya devam edecek” dedi.

ARJÎN DİLEK ÖNCEL

Amed - Kuzey Kürdistan’da Kürt gazetecilere yönelik baskılar, Kürt basının hakikatin sesi olma şiarıyla yola çıktığı günden bu yana devam ediyor.

1990’lı yıllarda bombalı saldırılardan, sokak ortasında öldürülen gazeteci ve dağıtımcılara, gazete kapatmalarından, hapis cezalarına kadar, devletin tüm baskılarına rağmen Özgür Basın, tarihe adını “hakikatin sesi” olarak yazdırdı.

Bu yolda hakikatin sesi olmak isteyen binlerce kadın gazeteci 90’ların karanlığına rağmen korkmadan Özgür Basın’da yerini aldı. Bu kadın gazetecilerden biri de Gülistan Tara oldu.

Gülistan Tara, diğer basın şehitleri gibi halkın duyulmayan sesi olmak isterken katledildi.

1983 yılında Êlih’te (Batman), dünyaya gelen Gülistan Tara, ilkokul ve ortaokul eğitimini burada tamamladı ve henüz 17 yaşındayken Özgür Basın içerisinde aktif rol almaya başladı. Gülistan Tara, kamerasını Kürt halkının yaşadığı ihlallere çevirdi ve 23 Ağustos 2024’te, Federe Kürdistan’ın Süleymani’ye kentine bağlı Seyidsadîq ilçesinde, Türkiye’ye ait bir SİHA tarafından düzenlenen saldırıda gazeteci arkadaşı Hêro Bahadîn ile birlikte katledildi. Saldırıda bir gazeteci de yaralandı.

Hêro Bahadîn de katledildiğinde henüz 27 yaşındaydı. Sterk TV için çeşitli programlar yapıyordu. Katledildiği gün de bir program için yolculuğa çıkmışlardı. Hêro Bahadîn de, diğer tüm basın şehitleri gibi mesleğini inanarak yapıyordu ve bu uğurda katledildi. 

Hêro Bahadîn’in babası Bahadîn Abdullah’ın kızının cenazesindeki sözleri, Kürtlere yapılan ihanetin bir özeti gibiydi. Baba Bahadîn Abdullah, “Paralarımız ve petrolümüzle çocuklarımızı katlediyorlar. KDP’ye bağlı Anti Terör Kurumu için bu olayı çarpıtmış olmak ölümün kendisi ve büyük bir utançtır” derken, “Saldırılar, tüm sınırları aşmış durumda. Kızım gibi çok sayıda insan katledildi” sözleriyle Kürt gerçekliğine de dikkat çekiyordu. 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Başkanı Roza Metina, Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’i katledilişlerinin birinci yıldönümünde anarak, onların mücadelesinin tüm Kürt kadın gazetecilerin mücadelesi olduğunu belirtti.

Gülistan Tara’nın kadın mücadelesinin en güzel örneklerinden biri olduğunu ifade eden Roza Metina, onun Özgür Basın’da ise bir sembol olduğunu ifade etti.

‘Mücadelenin parçası oldu’

Gülistan Tara’nın en zorlu koşullarda bile hem kadın hem de bir gazeteci olarak mücadeleyi bırakmayan isimlerden biri olduğunu söyleyen Roza Metina, “Gülistan, Özgür Basın alanında yer aldı. Özgür Basın’ın tarihinde ise mücadele vardı. Özgür Basın’da emek veren gazeteciler asla sisteme karşı baş eğmedi. Gülistan’da bu mücadelenin bir parçası oldu. Tüm koşullara rağmen hakikati açığa çıkaran isimlerden biriydi” dedi.

‘Gazeteciler hedefteydi’

Gülistan Tara’nın, Federe Kürdistan’daki savaş politikalarına dikkat çektiği için katledildiğini ifade eden Roza Matina, “Devletin saldırılarının asıl amacı da kirli politikalarının üzerine örtmekti. Çünkü devletin Güney Kürdistan ile ilgili de çeşitli kirli politikaları vardı. Gazeteciler hem Türk devletinin hem de Irak bölgesel yönetiminin politikalarına işaret ediyordu. Bu nedenle de hedeftelerdi” diye belirtti.

2024’te Süleymaniye’de katledilen Gülistan Tara ile Hêro Bahadîn ve Kuzey ve Doğu Suriye’de katledilen Cihan Bilgin’in savaş suçlarını teşhir ettiklerini hatırlatan Roza Metina, görevi başında katledilen tüm kadın gazetecileri anarak konuşmasını sürdürdü: “Çünkü onlar bu sisteme bu baskıya boyun eğmemiş gazetecilerdir.”

Roza Metina, katledilen gazetecilerin kaleminin yerde kalmadığını, Özgür Basın emekçileri olarak onların izinden yola devam ettiklerini belirtti.

Roza Metina, şöyle dedi: “Gülistan Tara, sadece katledilme biçimiyle değil, mücadelesiyle tanınan, inancı ve direnişi ile Özgür Basın tarihinde hatırlanacak bir kadın gazetecidir.”

‘Gazetecilerin birlik olması saldıran taraflara bir cevap’

Kürdistan’ın diğer parçalarında da Kürt gazetecilerin benzer sorunlar yaşadıklarını, tutuklama, katledilme ve gözaltılar ile tehdit edildiklerini ifade eden Roza Metina, “Kuzey Kürdistan’da Kürt gazeteciler özgür bir ortamda mesleklerini icra edemiyorlar. Güney Kürdistan’da da durum çok farklı değil. Üstelik Güney’de ya da Kuzey ve Doğu Suriye’de Türk devletinin politikaları nedeniyle gazeteciler katlediliyor. Rojhilat’da ise gazeteciler idam ediliyor. 4 parça Kürdistan’da devlet ve iktidarların Kürt gazetecilere yaklaşımı değişmiyor. Bu nedenle Kürt gazetecilerin birliği 4 parçada çok önemli. Bu birlik saldıran taraflara bir cevap oluyor” dedi.

‘Baskılar iktidarın kadın politikalarından bağımsız değil’

Kadın gazetecilerin yaşadığı baskıların iktidarın kadın düşmanı politikalarından bağımsız olmadığını vurgulayan Roza Metina, “Türkiye’de kadın düşmanı bir politika yürütülüyor. Ancak biz Kürt kadın gazeteciler olarak bu politikalar karşısında büyük bir mücadele yürütüyoruz. Bizler hem kadın mücadelesi veriyoruz hem de Gülistan, Hêro, Cihan, Deniz, Nujiyan, Gurbetelli gibi arkadaşlarımızın mirasına sahip çıkıyoruz.  Derneğimiz onların mirasına sahip çıkmak ve kendimizi örgütleme amacıyla yola çıktı. Amacımız sadece Kürt gazeteciler arasında dayanışma sağlamak değil, biz dünyadaki tüm kadın gazetecileri ortak bir mücadele buluşturmak istiyoruz. Ancak bu şekilde saldırıların önüne geçebiliriz” şeklinde konuştu.

‘En büyük bedellere rağmen biz geri adım atmayacağız’

Kürt kadın gazetecilerin bir yandan katledildiklerini, diğer yandan gözaltı, soruşturma ve davalarla yargı kıskacına alındığını söyleyen Roza Metina, “En büyük bedellere rağmen biz geri adım atmayacağız. Onlar katliamla, tutuklamayla bize mesaj vermek istiyor, biz de onlara kalemlerimizle yanıt veriyoruz. Dava ve soruşturmalar da Kürt kadın gazeteciler için bir tehdit olarak kullanılıyor, bir baskı, bir işkence aracı olarak kullanılıyor. Ancak her zaman sözümüzü söylemeye devam edeceğiz. Sözümüzü yeniliyoruz; Gülistan, Hêro ve diğer basın şehidi arkadaşlarımızın kalemleri yazmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.