Gülistan Kılıç Koçyiğit: Tahir Elçi cinayetinde katili biliyor ve tanıyorlar

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Tahir Elçi cinayeti davasında savcının adeta polislerin avukatlığını yaptığını belirterek "Yargı katili tanıyor ve korumaya çalışıyor" dedi.

Haber Merkezi- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, gündemdeki konular ve güncel meselelere dair Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasında Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" müfredat taslağına dikkat çeken Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Tekçi olan rejimi daha da tekçi hale getirmeye ve istedikleri makbul vatandaşı okuldan başlayarak yetiştirmeye dönük bir müfredat olduğunu ifade etmemiz gerekiyor" dedi.

‘Dindar ve kindar nesil istiyorlar’

AKP’nin eğitim sistemini ikili bir ayak üzerinden yürüttüğünü dile getiren Gülistan Kılıç Koçyiğit, konuşmasında bu ayakların neler olduğunu da şu sözlerle tarif etti:

"Birincisi; dindar ve kindar nesil yetiştirmek. İdeolojik saikle yürüttükleri bir mesele var. Makbul bir vatandaş kimliği inşa etmeye çalışıyorlar. Diğer yönüyle kapitalizmin ihtiyacına göre, sermayeye insan gücü yetiştirmeye dönük bir yaklaşımları var. Okullar fabrikaya dönüştürülmüş durumda, artık sanayi sitelerinin içine yapılıyorlar ve öğrenciler artık öğrenci değil her biri çocuk işçi."

‘Ayrımcı ve ötekileştirici’

Öncelikli olarak eğitimdeki yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini ifade eden Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Bu sorunları konuşmak, tartışmak ve bu sorunlara çözüm önerileri geliştirmek için akademisyenlerin üniversitelerin sivil toplumun, siyasi partilerin, velilerin, öğrencilerin katılımıyla yeni bir süreç başlatılması ve bunların konuşulması gerekiyor. Yoksa sadece Türkçeye, Türklüğe, Müslümanlığa, Müslümanlığın da bir mezhebine indirgenmiş bir sistem aklı ve bir eğitim müfredatının bu ülkede yaşayan bütün halkları, bütün inançları ve bütün toplumsal kesimleri dışladığını ve bu anlamıyla da ayrımcı ve ötekileştirici bir müfredat programı olduğunu bu süreci daha da derinleştirdiğini söylememiz gerekiyor” diye konuştu. 

‘Geri adım atın’

Konuşmasında anadilde eğitimin önemine işaret eden Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Demokratik cumhuriyetin inşası ve 3’üncü yol perspektifimizle yeni bir eğitim modelinin oluşturulması, eşitlikçi, özgürlükçü ve toplumsal katılımın olduğu bir modelinin olması için elimizden gelen bütün çabayı harcayacağız. Bu müfredatın tam anlamıyla bütün topluma, çocukların geleceğine, Türkiye'nin geleceğine kasteden bir müfredat olduğunu ve hızlıca bu müfredattan geri adım atılması çağrımızı yinelemek istiyorum" dedi.

‘Savcılık polislerin avukatlığını yaptı’

Gülistan Kılıç Koçyiğit, Tahir Elçi cinayeti davasında savcının 3 sanık polis hakkında beraat istemesi ile ilgili olarak ise şu değerlendirmeyi yaptı:

"Savcılık bu davada polislerin avukatlığını yaptı. Dosyada olay yeri incelemesi 5 ay sonra yapılıyorsa tabii ki bu deliller açığa çıkamazdı, keşif yapılmazsa tabii ki mermi çekirdeği bulamazdı. Polisleri şüpheli değil, tanık sıfatıyla dinlerseniz tabii ki hakikat açığa çıkamazdı. En önemlisi cinayet anını gösteren 12 saniyelik emniyetin kamera görüntüsünün kaybedilmesi de cinayetin üstünü örtmeye yönelik önemli bir delil karartmaydı. Peki katilin kim olduğunu bildikleri için onu korumaya çalıştıklarını düşünsek abartılı mı olur? Hayır. Tam da bunu yapıyor yargı. Katili biliyor, tanıyor ve korumaya çalışıyor. Katili avukatlar biliyorlar, istihbarat şube tanıyor, iktidar biliyor, dönemin başbakanı olan ve ‘Biz iktidardan düşersek beyaz toroslar dönemi başlayacak’ diyen Davutoğlu çok iyi biliyor. Bu karanlığın üzerini bütün bu bilenler birlikte kapatmaya çalışıyor. Ama biz de katili biliyoruz ve tanıyoruz. Bu dosyanın böyle kapanmaması, Tahir Elçi'nin katillerin adalet önünde gereken hesabı vermesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Tahir Elçi dosyasındaki bu aşamanın bir kez daha kamu vicdanını, toplumsal adalet duygusunu zedelediğini ifade etmek istiyorum. Dosyanın üzerinin kapatılarak değil, gerçek suçlular adalet önüne çıkarılarak Türkiye'de yeni bir döneme kapı aralanabilir."