ELİF AKGÜL

Berlin - Berlin’deki Kürt Kadınlar Birliği- Kurdisches Frauenbüro für Frieden e.V.  çağrısıyla bir araya gelen Kürdistanlılar ve Kürdistan dostları Hermannplatz’da buluşarak İran’da Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından başlayan direnişine destek verdi, Jineoloji Araştırma Merkezi Üyesi ve yazar Nagihan Akarsel’in katledilmesini de protesto etti. Avrupalı kadınların, sivil toplum örgütü ve aslında töplumun her kesiminin İranlı kadınların devrim eylemlerine destekleri sürüyor.

Kadınlar, Berlin sokaklarından Kürtçe, Farsça, Almanca seslenerek kadınların direnişini selamlıyor. İran rejim güçlerinin Jina Mahsa Amini’yi katletmesini ‘rejimin kadınların gücüne yönelik korkusunun bir ifadesi’ olarak değerlendiren kadınlar bir yandan da direnişin ve mücadelenin güçleneceğini ifade ediyor.

“Kadın yaşamsa yaşam da özgür olmalıdır”

Ajansımıza konuşan Dersim İnşa Kongresi’nden Mehtap Erol, “Jin Jiyan Azadî”nin Rojava Devrimi’nin de sloganı olduğunu hatırlatarak “Dünyanın her yerinde eylemler var ama bir şey unutuluyor. Jin Jiyan Azadî Kürt kadınların sloganıdır Rojava Devrimi’nin sloganıdır. İşte bizler Kürt kadınları olarak dayanışma göstererek, azadinin anlamı için buradayız. Kadın özgürlüğü için buradayız. Kadına karşı şiddetin dünyanın neresinde olursa olsun karşısındayız. Kadının özgürlüğü, bireyliği için, özgür bir yaşam için mücadele vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Mehtap Erol, İran'da ve dünyanın her yerinde ezilen tüm kadınların destekçileri olarak Kürtlerin yanında olacaklarını dile getirerek “Sloganlarımızla yürüyeceğiz, jin jiyan azadi diyeceğiz. Çünkü jin kadındır, jiyan hayattır, azadî özgürlüktür. Kadın yaşamsa yaşam da özgür olmalıdır” dedi.

“Görevimiz insanları sokakta tutmak”

İsmini vermek istemeyen İranlı bir kadınsa ajansımıza verdiği demeçte “Üç haftadır insanlar sokaklarda. İnsanlar bu süreçte vuruldu. İnsanlar öldürülmeye devam ediliyor ve biz bu yüzden buradayız. İran'ın Belucistan eyaletinde doksanın üzerinde insan katledildi ve bunların arasında bir sürü çocuk var ve bu cenazeleri ailelere geri verilmedi. Aileler cenazeleri devletin elinden alamıyor. Şu an bizim görevimiz ve bizim amacımız sokakta kalmak ve olabildiğince daha çok fazla insanı sokağa davet etmek, sokakta tutmak” şeklinde konuştu.

“Yorulmadık ve yorulmayacağız”

Şermin Güven ise Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin üzerinden daha bir ay geçmemişken, protestolar sürerken Nagihan Akarsel’in ölümünü haber aldıklarını bu nedenle sokağa çıktıklarını dile getirdi. Şermin Güven, “Arkadaşımızın katledildiğini öğrendik bu nedenle sokaklara döküldük. Yorulmadık ve yorulmayacağız. Kadın erkek ve çocuklar olarak her jin jiyan azadi diye haykırışımızda hem jineolojiyi yaşatacağız hem de daha fazla sokaklara dökülüp patriyarkanın krizini göstereceğiz. Arkadaşlarımıza sahip çıkacağız. Daha Jiina’nın ölümü tazeyken bir daha yaşanmasın diye sokağa çıkmışken arkadaşımızın katledilmesini protesto ediyoruz. Daha fazla daha güçlü daha örgütlü şekilde sokağa çıkıyoruz” diye ifade etti.