Geziciler protestoda: Bu daha başlangıç, mücadeleye devam

Çeşitli hukuksuzluklara damga vuran Gezi davasının ağır cezalar ve tutuklamalarla karara bağlanmış olmasını yüzlerce insan Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla Taksim’de protesto etti.

ELİF AKGÜL

İstanbul - Yeniden görülen Gezi davasında 4,5 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın “darbe girişimi” suçlamasından ağırlaştırılmış müebbet hapis, diğer 16 sanıktan yedisini oluşturan Yiğit Ekmekçi, Mücella Yapıcı, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Tayfun Kahraman’ınsa “darbe girişimine yardım” suçlamasıyla 18 yıl hapis cezası alıp tutuklanmalarının ardından Taksim Dayanışması basın açıklaması yaptı. Yüzlerce kişi hukuksuz kararı protesto etti.

Taksim Dayanışması’na Salı günü saat 19.00 için İstanbul’da TMMOB’un Beyoğlu’ndaki binasının sokağına yaptığı çağrıya yüzlerce kişi cevap verdi. İstiklal Caddesi ve Beyoğlu’na çok sayıda çevik kuvvet polisi yığılırken, TMMOB’un bulunduğu İpek Sokak’ı kalabalıklar doldurdu.

Esin Köymen: Demokrasi için birlikte mücadele etmeliyiz

Ajansımıza konuşan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen, “Önceliğimiz bu ülkede demokratik bir ortam sağlanıncaya kadar hep birlikte mücadele etmek. Aksi takdirde bu hepimizin başına gelebilecek bir durum” dedi ve konuşmasına devam etti:

“Dünkü duruşmada avukat Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Mücella Yapıcı’nın da içinde olduğu yedi kişi 18 yıl hapis cezası aldılar. Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla tutukluluğu devam ediyor. Arkadaşlarımızı tutuklayarak aldılar. Bu şunu gösteriyor: AKP iktidarı kent suçlarıyla beslenen bir iktidar. Ve bu iktidarın kent suçlarına karşı mücadele edenlere tahammülü yok. Demokratik bir ülkede yaşamıyoruz. En önceliğimiz bu ülkede demokratik bir ortam sağlanıncaya kadar hep birlikte mücadele etmek. Aksi takdirde bu hepimizin başına gelebilecek bir durum.”

Ayfer Koçak: Bugün Gezi parkı varsa, tutuklanan arkadaşlarımız sayesinde

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ayfer Koçak ise ajansımıza yaptığı açıklamada “Bugün yargılanan aslında o dönemin kazananı olan halktır. Dolayısıyla o gün Gezi’de yan yana durduklarımızın hepsinin muhakkak bugün burada yeri var” dedi. Ayfer Koçak, bu mücadele sonucunda kazanımlar elde edildiğini belirterek “Yıllardır ‘Gezi yargılanamaz’ dedik. Yargılanamayacağını buradaki kitle göstermeye çalışıyor. Bütün yasaklamalara, bütün baskılara rağmen insanlar buraya bütün yolların kapalı olma ihtimalini göz önüne alarak geldiler. Herkes de bunu görmek zorunda. Bugün yargılanan aslında o dönemin kazananı olan halktır. Dolayısıyla o gün Gezi’de yan yana durduklarımızın hepsinin muhakkak bugün burada yeri var. Çünkü hepimizin Gezi’de oturacak bir yeri varsa, o gün o mücadeleyi başlatan arkadaşlarımızın sayesinde. Unutmamak gerekiyor. Eğer o büyük yüksek binalar yoksa, orada hala yaşanabilir alanlar varsa bugün yargılanmaya çalışılan, bugün Bakırköy’e ve Silivri’ye götürülen arkadaşlarımız ve bizlerin sayesinde” şeklinde konuştu.

Seray Şahiner: Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza

Yazar Seray Şahiner’de NuJINHA kamerasına şunları söyledi:

“‘Gezi yargılanamaz’ dedik. Buradaki afiş gibi, Cemal Süreya’nın lafıyla: Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza. Gayet barışçıl ve şehir hakları için yapılmış bir direnişti. Arkadaşlarımızın yanındayız. Hala aynı şeyleri savunuyoruz.”

Fatma İnce: Biz kazanacağız

Kırkyama Kadın Dayanışması’ndan Fatma İnce ise şöyle konuştu:

“2022 bizim toplumumuz açısından çok kritik bir yıl. Büyük bir değişime, dönüşüme gebe. Büyük bir toplumsal buhran içinde yaşıyoruz. Ve uzun süreden beri bu değişim ve dönüşüm içerisinde gidici olan iktidar kendisinin bu memlekette kalıcı olması için baskılarını artırmış durumda. Özellikle Gezi davası da bunun bir göstergesidir. Ama bu gidişi durduramayacaklar. Biz kazanacağız.”

“Bu daha başlangıç, mücadeleye devam

TMMOB önünde basın açıklamasını Taksim Dayanışması adına Esin Köymen okudu. Açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı:

“Polis tutanaklarına göre en az üç buçuk milyon insan, yani GEZİ’ye gelen, destekleyen, mesaj atan, börek getiren, revir kuran, kütüphane yapan, yeryüzü sofrası açan; şarkı söyleyen, tiyatro sergileyen, dans eden hatta ağaçlara sarılan milyonların “Müebbet ve ağır hapis cezaları” ile korkutulmaya çalışıldığı bir ülke haline geldik.

Tek adam rejiminin ihtiyaçlarına göre karar veren mahkemelerin hukuksuz, tanıksız, kanıtsız, keyfi ve tutarsız kararlar aldığı bir rejimde, demokrasinin kuvvetler ayrılığının ve en temel anayasal hakların yok sayıldığı bir ülke haline geldik.

Sadece Gezi parkına değil Kazdağları’ndan Cerattepe’ye,  Kuzey Ormanlarından Salda Gölü’ne kadar yeşile, doğaya sahip çıkan gençlerin ve çevre örgütlerinin düşman görüldüğü bir ülke haline geldik.

Gezi parkına sahip çıktığı için, yaşamıma daha fazla karışma dediği için Gezi direnişi sırasında polis şiddeti ile hayatını kaybeden gençlerin katillerinin aklandığı, bu vahşete isyan edenlere hapis cezaları verilebildiği bir ülke haline geldik.

Başta GEZİ parkı olmak üzere ülkemizin yeşiline, doğasına, kaynaklarına sahip çıkacak demokratik bir ülke mücadelesinden vazgeçmeden, delillere dayanan objektif ve tarafsız yargılama yapan bir adalet sistemi kuruluncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Bu hukuksuzluk, bu keyfilik, bu adaletsizlik, bu vicdansızlık, bu düşmanlık sona erinceye kadar;  arkadaşlarımız serbest bırakılıncaya kadar, dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak girecek bu davalardan beraat edinceye kadar mücadeleye devam edecek, arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız

Gezi’ye sözünü ve sesini katan milyonlar adına; ülkemizde adaleti, demokrasiyi, özgürlüğü ve doğa - kent katili rant projelerine karşı duruşu simgeleyen, başta GEZİ Parkı olmak üzere ülkemizin her şehrinde parkları çoğaltacak, çocuklarımızın oyunlar oynayacağı bu parklarda bütün çocuklarla birlikte  “Mücella ablamızın içindeki çocuğun” da bineceği salıncaklar kuracak, GEZİ’nin inatçı, yaramaz ve mücadeleci çocukları, kadınları ve gençleri olmaya devam edeceğiz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!"

51 gözaltı

Sıraselviler Caddesi’nden Karaköy’e doğru yürüyüşe geçen protestocular, “AKP halka hesap verecek”, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları attı. Gezi direnişi sırasında polis şiddeti nedeniyle hayatını kaybedenleri andı.

Cihangir’in arka sokaklarında grubun önünü kesen polis, aralarında gazetecilerin de olduğu en az 51 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Genel Müdürlüğü’ne götürüldü.

Gözaltına alınan 50 kişi gece geç saatlerde serbest bırakıldı.