Gemlik yürüyüşü: İmralı tecriti kırılırsa Türkiye’de bir nefes olur

HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, Gemlik yürüyüşünü bugün Türkiye açısından önemini ve yürümek isteyenlerin maruz kaldığı polis şiddetini ajansımıza değerlendirdi.

ELİF AKGÜL

İstanbul-  İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridinin sona erdirilmesi talebiyle İstanbul Kadıköy'de yapılmak istenen yürüyüşte gözaltına alınarak savcılığa çıkarılan 25 kişiden HDP Kadıköy İlçe Eş Başkanı Koray Türkay ve İsmail Temel tutuklandı. 23 kişiyse adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ajansımıza konuşan HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya “Türkiye ağır bir tecrit altında. Ve bu tecrit İmralı’dan başlıyor” dedi.

Abdullah Öcalan’ın 23 yıldır ağır bir tecrit altında olduğunu, bunun evrensel hukuk ve insan haklarının ihlali olduğunun altını çizen Dilşat Canbaz Kaya, Öcalan’ın aile görüşünün engellendiğini, görüşmecilerinin olmadığını ve avukatlarının her ay yaptığı görüş başvurularının her seferinde reddedildiğini hatırlattı.

“Cezaevlerinden cenazeler çıkıyor”

“Sayın Öcalan’ın üzerindeki bu ağır tecrit koşullarının kırılması aslında İmralı'dan başlayıp tüm hapishanelerde yaşanılan tecride ve ağır koşullara karşı bir sesti” diyen Dilşat Canbaz Kaya şöyle devam etti:

“Cezaevlerindeki hatsa tutsakların durumunu, sürgün sevkleri, infaz yakmaları biliyoruz. Pandemi sonrasında da iyice zorlaşan bir tecrit koşulu söz konusu. Şüpheli ölümlerin aslında şüpheli ölüm olmadığını da biliyoruz. İnsanlar içeride katlediliyor. Garibe Gezer de dahil olmak üzere cezaevlerinden cenazeler çıkıyor.”

“Tecrit tüm Türkiye’yi sarmış”

“Tecrit hapishanelerle sınırlı değil. Tecrit tüm Türkiye’yi sarmış” diyen Dilşat Canbaz Kaya, her dönem barış ve özgürlüğü savunanlar olarak bu kadar ağır koşullara ses vermek zorunda olduklarını belirtti.

“Tüm Türkiye’ye, tüm dünyada bir sessizlik hakim. Bu nedenle Gemlik’e yürümemiz gerekiyordu” şeklinde konuşan HDP’li milletvekili yürüyüşün amacını “Bu kadar ağırlar koşullara bir ses vermek gerekiyordu. Tüm Türkiye etrafında birleşerek, ortaklaşarak bu tecriti kırmamız gerekiyordu” ifadeleriyle açıkladı.

Türkiye seçim dönemine girerken bu yürüyüşün seçim sürecine olası etkilerini de değerlendiren Dilşat Canbaz Kaya şöyle konuştu:

“Bugün kadınlara 8 Mart’ta 25 Kasım’da barikatlar kuruluyor. Kadınlar o barikatları yıka yıka yürüyor. Galatasaray Lisesi’nin önü tecrit altında. İktidar Cumartesi Anneleri’ni orayı almıyor. İşçiler taleplerini dile getirdikleri her direnişlerinde hem patronların, sermayenin hem de polisin kalkanlarıyla kaşı karşıya kalıyor. Bunlar Türkiye’deki ağır tecrit koşullarıdır. Şimdi İmralı’daki tecrit kırılırsa Türkiye’de bir nefes alınır.”

Bu şekilde “birleşilebileceğinin” altını çizen Dilşat Canbaz Kaya, Gezi direnişiyle Türkiye’de yaşananın Kobane’de de yaşandığını belirterek “İşte Kobane ile Gezi’yi birleştirirsek, Kürdistan’daki ve Türkiye’deki aileleri birleştirir, o köprüyü kurabilirsek önemli bir adım atmış oluruz” dedi.

“Bu yürüyüş özgürlük, adalet, hukuk ve barış için önemli”

Herkesin barışa, adalete ve hukuka ihtiyacı olduğunun belirten Dilşat Canbaz Kaya, Gezi tutuklularını, Şenyaşar ailesinin adalet nöbetini, Gülistan Doku için ailesinin sürdürdüğü mücadeleyi hatırlatarak “Bu yürüyüş bu nedenle hepimiz açısından özgürlük, adalet, hukuk ve barış meselesi için önemliydi” dedi.

İktidarın polis şiddetini gittikçe artarak her türlü sokak direnişinin önünü kesmeyi amaçladığını söyleyen Dilşat Canbaz Kaya, polisin şiddetinin, uyguladığı işkencelerin kameralara yansıdığını kaydetti. “O karanlık faşizm gerçekten ülkenin her yerini sarmış durumda” diyen Dilşat Canbaz Kaya, Gemlik yürüyüşü için Kadıköy’de buluşup otobüslere binecekken polisin Kadıköy’ün her bir yerini “kuşatma altına aldığını” hatırlattı:

“Kolluk öbek öbek her yeri tutmuştu. Bizim vekiller olarak kitleye yaklaşmamızı polis kalkanlarıyla engellediler. Arkadaşlarımızın suratları parçalandı, kafalarına dikişler atıldı, işkencelerle gözaltına alındılar. Gerçekten özgürlüğü, barışı, demokrasiyi sevmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. ”

Bütün engellemelere rağmen basın açıklamalarını yaptıklarının altını çizen Dilşat Canbaz Kaya, “Taleplerimiz çok açıktı ve biz o talepleri oralarda haykırdık. Her yer tecrit, her yer direniş dedik. Ve gerçekten tecrit alanını, Kadıköy'ü bize tecrit edenlere karşı biz orada eylemimizi gerçekleştirdik” diye konuştu.