NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, insanlar barındıkları merkezlerde gıda, su, ilaç, kıyafet, battaniye ve daha birçok temel yaşam malzemelerine erişim sağlayamıyor.

30 yaşındaki Soha Jarour’un, Gazze'deki bombalamaların artmasıyla tüm ailesi güney bölgelerine göç etti. Bir teyzesinin felçli olması nedeniyle şehirde kalmak zorunda olduğunu aktaran Soha Jarour, “Onu bırakamazdım. Kentin güneyine doğru giden tüm yollar tehlikeliydi ve bu kaçmak için iyi bir seçenek değildi. Bu yolculuğa çıksaydık ölebilirdik” diye belirtti.

‘Yakacak odun ve su bulamıyoruz’

Yaşadığı binanın kısmen yıkılması üzerine teyzesiyle birlikte çadır aramaya başladıklarını dile getiren Soha Jarour, "Haftalarca süren zorlu uğraşlardan sonra sonunda bakımsız bir köşede sığınacak küçük bir çadır bulabildim. Çadırdayız, ancak en basit ihtiyaçlardan bile mahrum bir şekilde yaşıyoruz. Yemek pişirmek ve yıkanmak için ihtiyaç duyduğumuz yakacak odun ve su bulamıyoruz. Desteğin olmayışı nedeniyle günlük işler işkenceye dönüşüyor. Ağır yükün hafifletilmesine katkıda bulunacak herhangi bir geçim kaynağımızın olmaması da hayıtımızı zorlaştırıyor” ifadelerinde bulundu.

‘Gelirim temel ihtiyaçlarımı zor karşılıyor’

Tüm zorlu koşullara rağmen boyun eğmediğini kaydeden Soha Jarour, sözlerine şöyle devam etti: “Çocukların ihtiyaçlarını karşılamak için küçük bir tezgah açtım. Ancak elde ettiğim gelir en temel ihtiyaçlarımı zar zor karşılasa da hayatta kalmak için şimdilik yeterli. Onurlu bir yaşam için gece-gündüz çalışıyorum. Gelirim az olmasına rağmen güneye göç eden aileme de küçük bir miktar para göndermeye çalışıyorum. İnsanlar çok kötü koşullarda yaşam sürüyor.”

‘Kadınlar hayatlarında yeni sayfalar açıyor’

Kadınların toplumun en dışlanmış grubu haline geldiğini söyleyen Soha Jarour, “Zor şartlarda çalışmak zorunda kalıyorlar, ailelerini tek başına geçindiriyorlar, psikolojik destek ve sosyal etkileşimden tamamen yoksun yaşıyorlar. Yardım hizmetleri zayıf ve yetersiz. Kadınlar omuzlarındaki yüke rağmen yine de hayatta kalma içgüdüsüne tutunarak sabır ve kararlılıkta hayatlarında yeni sayfalar açıyorlar” dedi.

‘Topraklarımızı terk etmiyoruz’

Savaştan önce yaşamının daha güvenli olduğunu ifade eden Soha Jarour, “Küçük bir tezgahta duracağımı hiç düşünmemiştim. Ben onurlu yaşamak istiyorum ve sadece bunu yapabileceğimi kanıtlamak için bir fırsata ihtiyacım var. Hayatlarımızı yeniden inşa etmek ve insanca yaşamak istiyoruz. Zorluklar olsa da burada direniyoruz ve topraklarımızı terk etmiyoruz” şeklinde konuştu.