Gazzeli kadınlar inşa sürecine katılmak istiyor
Gazze’deki son ateşkes, kadınlar için hem umut hem de belirsizlik taşıyor. Savaşın yıkıcı izlerini hâlâ taşıyan şehirde, kadınlar bir yandan yeniden inşa sürecine katılmak isterken, diğer yandan çatışmaların yeniden başlamasından endişe ediyor.

RAFIF ESLEEM
Gazze - ABD, Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda Hamas ile İsrail arasında imzalanan son ateşkes anlaşması, Gazze’de yaşayan kadınlarda karmaşık duygulara yol açtı. Savaşın sona erme umudunu beraberinde getiren anlaşma, bir yandan rahatlama ve sevinç yaratırken, diğer yandan çatışmaların yeniden başlaması korkusunu da canlı tutuyor. Gazze’deki kadınlar, bu belirsizlik içinde umut ile endişe arasında sıkışmış durumda.
Bu ateşkesin büyük bir rahatlama ve umut kaynağı olduğunu belirten Hatam Kuveyder, insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen bombardımanlar sonucu ağır zarar gören Gazze Şehri’nin kalan bölümlerini korumak adına bu anlaşmanın adeta bir mucize olduğunu ifade ediyor. Kuşatma altındaki şehir ve sakinlerinin huzur içinde yaşayabilmesi için ateşkesin tüm maddelerinin eksiksiz uygulanmasını umut eden Hatam Kuveyder, ancak, ateşkesin henüz tam anlamıyla gerçekleşmediğini de vurguladı.
‘Kadınlar şehre dönmek için gerekli ulaşım masraflarını karşılayamıyor’
Hatam Kuveyder, “Sabahın erken saatlerinde, iki yıl boyunca neredeyse hiç susmayan top mermilerinin ve gün doğumuna kadar devam eden silah seslerinin tekrar duyulması bizi derinden etkiledi. Mal ve ürün fiyatları inanılmaz derecede yükseldi. Yumurta ve et gibi temel ihtiyaçlarımız hâlâ piyasaya ulaşmadı, sebzelerin fiyatı ise normalin beş katına çıktı. Mevcut ateşkesi önceki ateşkesle karşılaştırdığımda, ciddiyeti hakkında hala çok soru işareti var içimde. Kıtlık hâlâ şehrin üzerinde ağır bir gölge gibi duruyor. Daha önceki ateşkesin ilk saatlerinde mal ve et gelmiş, fırınlar çalışmaya başlamıştı, hayat bir nebze canlanmıştı. Ama bu sefer henüz öyle bir hareketlilik yok. Üstelik bugün, birçok kadın hâlâ güneyde mahsur durumda ve şehre dönmek için gerekli ulaşım masraflarını karşılayamıyor” dedi.
Kadınlar endişeli: Saldırılar yeniden başlayabilir
Hatam Kuveyder, mevcut ateşkese büyük bir şüpheyle yaklaşıyor. Ona göre, bu ateşkes sadece Gazze’deki son İsrail askerinin cenazesini almak için hazırlanmış bir tuzak olabilir. Artık ne esir alınacak canlılar ne de alınacak cenazeler kaldığı için, saldırıların daha yoğun ve şiddetli bir şekilde yeniden başlayabileceğinden endişe ediyor.
‘Kendimi güvende hissetmiyorum’
“Sivillerin üzerine tonlarca bomba atılmasını kim engelleyecek?” diye soran Hatam Kuveyder, son olarak şöyle konuştu:
“Şehri terk etme düşüncesi aklımdan hiç çıkmıyor; artık kendimi hiçbir şekilde güvende hissetmiyorum. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump’ın, özellikle Hamas’ın mal varlıklarını teslim etmesi ve silahsızlanmayı kabul etmesiyle ilgili açıklamalarını her okuduğumda korkum daha da artıyor. Bir sonraki savaşın çocuklar ve kadınlar dışında kimlere karşı olacağını merak ediyorum. Biz Gazze’de yaşayan Filistinli kadınlar olarak, müzakere süreçlerine mutlaka dahil edilmeliyiz. Çünkü Gazze Şeridi’nin geleceği ve yeniden inşasında bizim de söz hakkımız olmalı. İhtiyaçlarımızı ve sorunlarımızı ancak biz kadınlar en iyi anlayabilir ve çözebiliriz. Bu yüzden müzakere heyetlerinde kadınların yer alması çok önemli ve zorunludur.”
‘İnşa sürecine kadınlar dahil edilmeli’
Gazzeli kadınlardan Nour Karira da, Gazze’nin yeniden inşasıyla ilgili planların geliştirilmesi ve önceliklerin belirlenmesi süreçlerine kadınların mutlaka dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Savaş sırasında adaletin ortadan kalktığını, yargı kurumlarının işlemediğini hatırlatarak, bu süreçte kadınların çok şey kaybettiğini dile getiren Nour Karira, “Barınma, yiyecek, iş ve bizi ilgilendiren yasalarla ilgili ihtiyaçlarımızı en iyi biz kadınlar dile getirebiliriz. Önceki ateşkesten farklı olarak, bu ateşkesi Gazze’ye açılan bir umut penceresi olarak görüyorum. Ateşkes anlaşması şehre yeniden hayat verdi, kadın ve çocuklar artık her gün yerlerinden edilmek yerine tek bir yerde kalabiliyor. İki yıl sonra ilk kez, çocuklarımı şehirdeki tek parka korkmadan gönderdim. Gittiler, oynadılar, güldüler. Bu bizim için çok büyük bir şey” diye belirtti.
Nour Karira, uygulama aşamalarında karşılaştığı engellere ve pazarlardaki mal kıtlığına rağmen mevcut ateşkes konusunda endişeli olmadığını kaydetti. Bu sürecin Gazze’nin yaşayacağı karanlık dönemlerin sonuncusu olacağına ve yakında sona ereceğine inandığını dile getiren Nour Karira, “Şehrin şu anda ihtiyacı olan tek şey biraz toparlanmak ve eski canlılığına kavuşmak. O zaman fiyatlar düşecek, çocuklarımıza ihtiyaç duydukları gıdayı sağlayabileceğiz. Ateşkesin kalıcı olmasını, yeniden yapılanma sözlerinin tutulmasını, kadınların, çocukların ve tüm sivillerin güvenli konut, yeterli gıda, eğitim ve sağlıklı yaşam olanaklarıyla normal bir hayata dönmesini umut ediyorum. İşte bu, benim ve Gazze’deki tüm kadınların umudu” diyerek sözlerini tamamladı.