Gazze’de doğum anomalileri artıyor: Kimyasal silahlar nesilleri tehdit ediyor

Gazze’de süren savaş yeni doğan bebekleri de büyük ölçüde etkiliyor. Doktor Haya Hicazi, anne karnındaki bebeklerin atılan kimyasal bombalardan etkilendiğini ve doğan çocukların çeşitli anomaliler ile dünyaya geldiğini belirtiyor.

RAFIF ESLEEM

Gazze- İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye dönük saldırıları devam ediyor. İsrail ordusunun ağır bombardımanı ve kimyasal silah kullanımı, bölgede kadınların sağlığını derinden etkiliyor. Uzmanlar, fosfor bombaları ve tonlarca patlayıcı içeren mühimmatın kullanılmasıyla birlikte Gazze’de son dönemde doğan bebeklerde doğumsal anomalilerin (cenin deformasyonları) ciddi biçimde arttığını bildiriyor. Yetersiz sağlık hizmetleri ve ilaç eksikliğiyle birlikte, Gazze’de hamilelik kadınlar için korkulu bir sürece dönüşmüş durumda.

Her 100 doğumdan 25’i anomalili

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Doktor Haya Hicazi, her 100 doğumdan yaklaşık 25’inde doğumsal bozukluklar görüldüğünü, bunun bölgede alarm verici bir seviyeye ulaştığını söylüyor. Haya Hicazi bu bozuklukların, fetüsün bir ya da birden fazla organında gelişimsel sorunları, işlev kayıplarını ya da dışarıdan fark edilmeyen kalıcı hasarları ortaya çıkarttığını belirterek, bazı anomalilerin erken müdahaleyle tedavi edilebildiğini ancak birçoğunun kalıcı olduğunu ifade ediyor.

Kimyasal maddeler en büyük tehlike

Gazze’deki yeni doğan bebeklerde yaşanan bu sorunlardaki artışın temel nedenleri arasında, savaş sırasında kadınların maruz kaldığı kimyasal maddeler öne çıkıyor. Haya Hicazi’ye göre; doğumsal anomalilere yol açan başlıca faktörler şöyle: “Akraba evliliklerinden kaynaklı genetik riskler, hamilelikte geçirilen enfeksiyon hastalıkları (örneğin kızamıkçık), fosfor, duman, radyasyon ve kimyasallar gibi dış etkenlere maruz kalmak, folik asit eksikliği ve yetersiz beslenme, annenin diyabet gibi kronik rahatsızlıkları.”

Bunların yanı sıra, savaş koşullarında kaybolan sağlık sisteminin ve takip süreçlerinin eksikliği de tabloyu ağırlaştırıyor.

‘Gazze’de gebelik artık korku kaynağı’

“Gazze’de kadınlar için hamilelik artık mutluluk değil, korku kaynağı” diyen Haya Hicazi sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bölgede yaşayan pek çok kadın, erken tanı için 3D ve 4D ultrason cihazlarıyla çalışan klinikler arayışına giriyor. Zira engelli çocuk dünyaya getirmek, sadece anne için değil, tüm aile için ağır bir ekonomik ve duygusal yük anlamına geliyor.”

Haya Hicazi, savaşın getirdiği yoksulluk ve güvensizlik ortamının etkilerine değinerek, “Bu durum ailelerin kız çocuklarını erken yaşta zorla evlendirmesine neden oluyor. Bu evlilikler, yeterli fiziksel ve zihinsel gelişim tamamlanmadan gebelikle sonuçlandığında, doğumsal bozukluk riski daha da artıyor. Öte yandan, savaş yüzünden evlilik yaşı geciken kadınlar da çevresel zehirli maddelere daha uzun süre maruz kalıyor. Her iki durum da fetüs sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratıyor” şeklinde konuşuyor.

Etkisi yıllarca sürebilir

Doktor Haya Hicazi, Gazze’de en sık görülen doğumsal bozuklukların başında kalp anomalilerinin geldiğini söylüyor ve şunları ekliyor: “Savaşlardan önce yapılan araştırmalar, kentte yaşanan tekrar eden çatışmaların ve çevreye yayılan kimyasal atıkların -özellikle uranyum, kurşun ve beyaz fosforun- doğrudan toprağa ve suya karışarak bu anomalilere neden olduğunu gösteriyor.”

Kimyasal maddelerin etkisinin sadece savaş süreciyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Haya Hicazi, bu zararlı maddelerin vücutta biriktiğini ve etkilerinin yıllar sürebileceğini ifade ederek, “Önceki saldırılarda toplanan verilere göre, bu maddeler vücutta birikerek sonraki gebeliklerde de doğumsal hasarlara yol açabiliyor” diye belirtiyor.

Sağlık sistemi yıkıldı

Haya Hicazi, savaşın etkisiyle Gazze’deki sağlık altyapısının büyük oranda yok olduğunu, bu nedenle kadınlara folik asit gibi gerekli takviyelerin verilemediğini, gebelik takiplerinin yapılamadığını dile getiriyor. Haya Hicazi, “Kadınlar zaten temel gıdaya erişemezken, nasıl sağlıklı gebelik geçirebilirler?” diye soruyor.

Haya Hicazi, sözlerini şöyle sürdürüyor: “İsrail’in kasıtlı olarak kullandığı kimyasal silahlar, sadece bugünü değil, Gazze’nin gelecek nesillerini de tehdit ediyor. Kadınların artan psikolojik yükü, sürekli ölüm korkusu, göç, açlık ve travmalar hem kendi sağlıklarını hem de doğacak çocukların yaşamlarını tehdit ediyor. Bu yalnızca tıbbi değil, sosyolojik ve insani bir felakettir.”